Panik yok, temizlik şart
Tüm dünyada hızlı bir şekilde yayılan ve büyük korkuya neden olan koronavirüsün yol açtığı genel ölüm oranı yüzde 2 civarında. Yani sağlıklı kişilerin basit bazı önlemler alması halinde panik yapmayı gerektiren bir durum yok. Uzmanlar alınacak basit önlemleri her fırsatta bize hatırlatıyorlar. Bunlardan biri de sağlıklı kişilerin açık havada maske kullanmaması
13.03.2020 16:32:00
![Panik yok, temizlik şart](resimler/haberler/34/panik-yok-temizlik-sart-H1338388-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![Panik yok, temizlik şart](resimler/haberler/34/panik-yok-temizlik-sart-H1338388-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Ocak 2020'den itibaren ülkemiz ve dünya gündeminde ön sıraya yerleşen koronavirüsün seyrinin ve ölüm oranlarının net görülebilmesi, tedavi yollarının olması nedeniyle korkulacak bir hastalık olmadığını belirten uzmanlar, alınacak önlemlerin vatandaşı koruyacağını söyülüyor. Şu ana kadar bildirilen ölüm vakaları genellikle ileri yaştaki bireyler ya da eşlik eden sistemik hastalığı olan bireyler oldu. Genel ölüm oranı yüzde 2 civarında. 9 yaşın altında ölüm görülmezken, 50 yaşın altında ise oran binde dört. Bu da bize gösteriyor ki, gerekli önlemler alındığı takdirde panik yapacak herhangi bir durum yok.
Uzmanlar ayrıca koronavirüsten korunma yollarını da bize bildiriyorlar. Örneğin sağlıklı kişilerin açık havaya çıktıkları zaman maske ile solunum yollarını kapatmalarının koruyucu olmadığının altını çiziyorlar. Fakat alerjik bile olsa öksürük, hapşırığı olan ve ateşli kişilerin toplu alanlara girecekleri zaman maske kullanmaları çok önemli. Kapalı alanlarda ise çok sayıda kişi ile bir arada bulunacak kişilerin maske takmaları, olası hasta ile karşılaşma açısından anlamlı olabilir. Yüzeylerden bulaşmanın önemi daha çok anlaşıldığı için evinden dışarı çıkan herkesin ortak alanlarda yüzeylere dokunduktan sonra yüz, göz ve ağızlarına dokunmamaya özen göstermeleri çok önemli.
Su ve lavaboya ulaşamama durumunda kolonya ile el dezenfeksiyonu oldukça etkili bir yöntem. Virüsün ilk etapta yuvalandığı yer ağız ve burundur. Bu nedenle ılık su ile boğaz gargarası yapılması ve burnun suyla temizlenmesi ayrıca bol ılık sıvı tüketilmesi virüsün yerleşmesini engelleyecektir. İyi beslenme, açık havada bulunma, kapalı alanların havalandırılması, egzersiz, uyku düzenine dikkat edilmesi genel sağlığın artması ve virüsün yerleşmesinin azalmasına etki eder. Dar alanda bulunmayı arttırdığı için mümkün olduğunca asansör yerine merdiven kullanımı daha güvenlidir. Hastalık belirtileri başladığı zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak, giderken de maske takmak çok önemlidir.
Uzmanlar diğer bazı önlemleri ise şöyle sıralıyorlar:
- 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu ilave edip evlerin temizliğini köşe bucak sağlamalıyız.
- Cep telefonları virüsün yerleşmesi için uygun bir ortam olduğundan en azından gün aşırı cep telefonlarının yüzeyini temizlemeliyiz.
- Anahtarlıklar en fazla risk grubunda bulunan eşyalardandır. O yüzden anahtarlığımızı kolanya ile temizlemeliyiz.
- Mümkün olduğu kadar paraya ellememeli, mümkünse kredi kartı veya banka kartı kullanmalıyız. Para ile temas edildiğinde ise ellerimizi mutlaka sabunla yıkamalıyız.
- Toplu taşımalarda uzun süreli yoluculuklarda ara duraklarda inip 10 dakika temiz hava almalıyız. Daha sonra yolculuğa devam edebiliriz.
- Toplu taşımalarda insanlarla yüz yüze temastan kaçınmalıyız. Başımızı mümkün olduğunca yere doğru pozisyonda tutmalıyız.
- Günlük giydiğimiz kıyafetlerimizi kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra yıkamalı veya en azından güneş ışınlarına maruz bırakarak varsa virüsün yok olmasını sağlamalıyız.
- Eldiven kullanımı kesinlikle önerilmemektedir. Yarım saatten fazla kullanılan eldivenler iletken hale gelmekte ve elde oluşan nemden dolayı virüs için uygun zemin oluşmaktadır.
- Virüsün en fazla elden yayıldığı artık herkes tarafından bilindiğinden bir müddet tokalaşmayı hayatımızdan çıkarmalıyız.
EYÜP KABİL
Uzmanlar ayrıca koronavirüsten korunma yollarını da bize bildiriyorlar. Örneğin sağlıklı kişilerin açık havaya çıktıkları zaman maske ile solunum yollarını kapatmalarının koruyucu olmadığının altını çiziyorlar. Fakat alerjik bile olsa öksürük, hapşırığı olan ve ateşli kişilerin toplu alanlara girecekleri zaman maske kullanmaları çok önemli. Kapalı alanlarda ise çok sayıda kişi ile bir arada bulunacak kişilerin maske takmaları, olası hasta ile karşılaşma açısından anlamlı olabilir. Yüzeylerden bulaşmanın önemi daha çok anlaşıldığı için evinden dışarı çıkan herkesin ortak alanlarda yüzeylere dokunduktan sonra yüz, göz ve ağızlarına dokunmamaya özen göstermeleri çok önemli.
Su ve lavaboya ulaşamama durumunda kolonya ile el dezenfeksiyonu oldukça etkili bir yöntem. Virüsün ilk etapta yuvalandığı yer ağız ve burundur. Bu nedenle ılık su ile boğaz gargarası yapılması ve burnun suyla temizlenmesi ayrıca bol ılık sıvı tüketilmesi virüsün yerleşmesini engelleyecektir. İyi beslenme, açık havada bulunma, kapalı alanların havalandırılması, egzersiz, uyku düzenine dikkat edilmesi genel sağlığın artması ve virüsün yerleşmesinin azalmasına etki eder. Dar alanda bulunmayı arttırdığı için mümkün olduğunca asansör yerine merdiven kullanımı daha güvenlidir. Hastalık belirtileri başladığı zaman mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak, giderken de maske takmak çok önemlidir.
Uzmanlar diğer bazı önlemleri ise şöyle sıralıyorlar:
- 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu ilave edip evlerin temizliğini köşe bucak sağlamalıyız.
- Cep telefonları virüsün yerleşmesi için uygun bir ortam olduğundan en azından gün aşırı cep telefonlarının yüzeyini temizlemeliyiz.
- Anahtarlıklar en fazla risk grubunda bulunan eşyalardandır. O yüzden anahtarlığımızı kolanya ile temizlemeliyiz.
- Mümkün olduğu kadar paraya ellememeli, mümkünse kredi kartı veya banka kartı kullanmalıyız. Para ile temas edildiğinde ise ellerimizi mutlaka sabunla yıkamalıyız.
- Toplu taşımalarda uzun süreli yoluculuklarda ara duraklarda inip 10 dakika temiz hava almalıyız. Daha sonra yolculuğa devam edebiliriz.
- Toplu taşımalarda insanlarla yüz yüze temastan kaçınmalıyız. Başımızı mümkün olduğunca yere doğru pozisyonda tutmalıyız.
- Günlük giydiğimiz kıyafetlerimizi kalabalık ortamlarda bulunduktan sonra yıkamalı veya en azından güneş ışınlarına maruz bırakarak varsa virüsün yok olmasını sağlamalıyız.
- Eldiven kullanımı kesinlikle önerilmemektedir. Yarım saatten fazla kullanılan eldivenler iletken hale gelmekte ve elde oluşan nemden dolayı virüs için uygun zemin oluşmaktadır.
- Virüsün en fazla elden yayıldığı artık herkes tarafından bilindiğinden bir müddet tokalaşmayı hayatımızdan çıkarmalıyız.
EYÜP KABİL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.