‘Panik ve korkuya gerek yok’
Gelen verilerin ümit verici olduğunu vurgulayan Sağlık Bakanlığı Korona Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Veriler, koronaya ilişkin paniğin, korkunun çok da gerçekçi olmadığını gösteriyor. Yayınlanan vakalara baktığımızda, hastaların yüzde 80'den fazlası hastalığı hafif bir şekilde atlatıyor”
![‘Panik ve korkuya gerek yok’](resimler/haberler/22/panik-ve-korkuya-gerek-yok-H1338430-11.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![‘Panik ve korkuya gerek yok’](resimler/haberler/22/panik-ve-korkuya-gerek-yok-H1338430-12.jpg)
![](temalar/resimler/bos.gif)
![](temalar/resimler/bos.gif)
Sağlık Bakanlığı Korana Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi kapsamında düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulundu.
Özlü, kongreye katılan bin 300 civarındaki göğüs hastalıkları uzmanı ve asistanına yeni tip korona virüsle ilgili son bilgileri aktardıklarını dile getirerek, eğitim alan bu doktorların hastanelerine döndüklerinde daha bilinçli bir şekilde hastalara müdahale edeceğinin altını çizdi.
Korona virüs salgınının nasıl seyredeceğini bilmediklerini dile getiren Tevfik Özlü, "Bir aşısı yok. Hastalığın etkilediği 93 gün içerisinde gerçekten önemli gelişmeler yaşandı. Her gün yeni bir bilgi akışı var. Süreci yakından takip ediyoruz.
Gelen veriler ümit verici. Koronaya ilişkin paniğin, korkunun çok da gerçekçi olmadığını gösteriyor. Yayınlanan vakalara baktığımızda hastaların yüzde 80'den fazlası hastalığı hafif bir şekilde atlatıyor. Bunlar tedavi bile gerektirmeden istirahat ederek iyileşiyor" diye konuştu.
'Salgınla baş edebiliriz'
Türkiye'de bir salgının olmadığını işaret eden Özlü, "Tek bir vakanın olması Türkiye'de salgının başladığı anlamına gelmiyor. Bu vaka da ithal vakadır.
Yurt dışı ile teması olan kişide çıkmıştır. Kendi içimizde virüsün serbest dolaştığına dair elimizde veri yok. Gözlemlerimiz de bu yönde.
Geçen yıla göre hastaneye normal grip sebebiyle gelenlerin sayısında, hastanenin yoğun bakım bölgelerinde bir anormal artış da yok. Türk toplumunda böyle bir salgının başladığına dair pratik bir gözlem yok. İnşallah olmaz ama olabilir de" ifadelerine yer verdi.
'Hastalıkla başa çıkmak çok kolay'
Virüsün nasıl bulaştığını anlatan Özlü, "Virüs doğrudan ve dolaylı yönden bulaşıyor. Kafalarda hala soru işaretleri var.
Net ifade etmek istiyorum. Hastalıkla başa çıkmak çok kolay. Basit ama etkili tedbirler var. Bunları yaparsak sorunu çözebiliriz. Bu salgın sadece bakanlık tedbirleriyle engellenmez toplumun söylenenlere uygun davranması gerekiyor.
Doğrudan bulaşma şu şekilde oluyor. Hasta kişi hapşırırken, öksürürken yaş damlacıklar saçar, bunlar 1,5 metreye kadar bulaştırıcıdır. Hasta kişiyle aradaki mesafeyi korursanız sizi enfekte etmez. O zaman ne yapacağız. Kalabalıklara girmeyeceğiz.
1 metreden daha yakın olabileceğimiz mesafeyi koruyamayacağımız kalabalıklara girmeyeceğiz. Bu mesafeyi koruyamayacağımız kalabalıklara girmek zorundaysak maske takacağız. Onun dışında maske gereksiz, faydasız.
Basit maskeler yeterli. Maskeyi teşhisin konduğu hastalara bakım hizmeti veren kişilerin eşi, ailesi ile sağlık çalışanları takmalıdır" dedi.
'Özel dezenfaktasyonlara gerek yok'
Özlü sözlerine şöyle devam etti: "Hastalık dolaylı şekilde de bulaşıyor. Öksürme sırasında etrafa saçılan damlalar yüzeylerde kalabiliyor. Bu damlacıklar bazı yüzeylerde 1-2 gün de yaşayabiliyor. Siz eğer hastanın enfekte ettiği yüzeylere dokunuyorsanız, o eli ağzınıza temas ettirirseniz kendinize hastalığı enfekte ederiz.
Herkesin dokunduğu yüzeye dokunuyorsanız elinizi çeşme suyu ve bildiğiniz sabun ile yıkayın. Özel dezenfektasyonlara gerek yok.
En az 20 saniye sabunlayın yeterli. Bu süreçte toplumsal olarak en çok kazanımımız el yıkama alışkanlığımızı artırmak olduğunu düşünüyorum.
Bu da fırsat. Krizlerde fırsat haline gelebilir. Yüzeylerden bulaşma konusunda en fazla kapı kolları, toplu taşıma araçlarının tutunma yerleri ile ortak lavabolara dikkat etmek gerekiyor."
İHA