logo
13 ARALIK 2025


Özgürlük ve özgürlükler problemi -II-

27.09.2021 00:00:00

Geçen yazımızda  en son "Aydınlanma" hareketinden ve sonrasında aklın düzeni zamanla o kadar tabu haline gelmiştir ki "iyi" ve "özgürleştirici" bir kavram olan AKIL, "egemen akıl" haline gelmiş, hatta yeni bir sınıf belirlemiş ve bu defa bu çerçevenin dışında kalanları köleleştirdiğinden bahsetmiştik.

Toplumlar mevcut sorunları ile baş edebildikleri sürece yerleşik kültür ve kurumların değişimine sıcak bakmazlar. Ekonomik, politik ya da kültürel kriz anlarında ise değişim kolektif bir talep ile ivedilikle gerçekleştirilmesi gereken bir unsur olarak öne çıkar. Toplumsal değişme olgusunun kendisi, değişme olgusunun olumlu ya da olumsuz kabulü kadar tarihseldir. Çok farklı tarihsel ilişkilerde, insani ve toplumsal olumlu seyrine göre değişim etkinliğin olarak tanımlanırken, olumsuz da tanımlanabilir, algılanabilir. Çağdaş toplum ve uygarlık iki temel devrim etrafında şekillenir. (Tarih Felsefesi, Felsefe Bölümü 4.sınıf ders kitabı)

Cinsiyet, din, şiddet veya ırkçılık olsun dünya tarihi boyunca özgürlük problemlerinin temelinde çifte standart vardır. Erki elinde tutan iktidar veya siyasettekilerin adaletsizliği. Bu sağlanamayınca tarih boyunca doğal olarak hep kaos yaşanmıştır. Özgürlüğü sınırsız kullanmak isteyenlerle, özgürlüğü kısıtlamak isteyenlerin dengesiz ihtiras ve isyanları.

Özgürlüğün kullanım şeklinden kaynaklanan sorunlar da vardır elbet. Sadece eşitlik ilkesiyle olmayacağı için "eşitlik ve adalet" ilkeleri kendi içinde bir eşitlik olacak şekilde değerlendirilmelidir. Bu açıdan özgürlük de eşitlik ilkesini barındırırken hem de sosyal açıdan adil bir eşitlik içermelidir. Başkasının hak ve hukukuna zarar verilen nokta elbette özgürlüğün sınırlandığı alandır. Bunun adil dağılımı sağlamak için hukuk ve bunu uygulayan yetişmiş insan gereklidir. Bu sebeple bireysel manada uygulama sahasındaki insanın iç dünyasında özgürleşmesi ve ön yargılardan arınması gerektir.

Bu anlamda özgürlüğün bugüne kadar birçok tanımı yapılmış Platon, "Öğrenmeyle" yani ancak öğrenerek bireyin özgür olabileceğini söylemiştir. Aristo bu konuda insanın özgürleşmesinin ancak "Düşünceyle" gerçekleşeceğini söylese de onu adeta dünyaya tanıtan Farabi, "Kalbini dinlemeyle" özgür olunacağını düşünmüşlerdir. En azından kişisel mutluğun yakalanabileceği ve böylece vicdani rahatlığa erişebileceğini düşünen İbn-i Rüşd gibi düşünürler özgürlüğü "Vicdan" olarak tanımlamışlardır. Ancak daha sosyolojik temele bakan düşünürler Albert Camus bozuk düzene karşı "Başkaldırma" ile, Sartre de  "Eylem" ile ancak insanın özgür olabileceğini söylemişlerdir. En iyi tariflerden birini  Nietzsche özgürlüğü, "Kendin olmayla" yapmışsa da, ilmin kapısı Hz. Ali adeta son  noktayı en baştan koymuştur. İnsanın "Kimseye minnet etmeyerek" özgür olunabileceğini söylemişlerdir.

Başa dönersek özgürlük; başkasına ve kendine zarar vermeden yaşayabilme sanatıdır. Gerçekten de hem kendini gerçekleştirerek hem de kimseye zarar vermeden ve de minnet etmeden yaşamak bir sanat icra etmek gibidir. Böyle bir toplumu da yaşatabilmektir. Yoksa modern toplumların kendi özgürlük anlayışlarını diğer toplumlara dayatmak demek değildir. Bu manada kullanılan özgürlük hukuk değil zulümdür. Demokrasi değil sömürüdür.  Devletlerde olduğu gibi bu anlayışı bireysel anlamda da bunu yapmak bencilliktir, ferdiyetçiliktir. Bireysel ve ben merkezcidir.

Hangi paradigmadan bakılırsa bakılsın insan hayatı kutsaldır. Din adına devrim adına ideoloji adına, özgürlük adına, demokrasi adına haksız yere cana kıymak canavarlıktır. Buradaki haktan kasıt ancak ve ancak nefsi veya meşru müdafaadır. Bu anlamda "Doğu" onlarca asır boyu özgürlükler konusunda çok ilerideydi ancak son birkaç yüzyılda Doğu da Batı'ya benzemeyi seçti. ELEŞTİREL DÜŞÜNCE GELİŞMEYİNCE böylece ne din ne de yeterince bilge insanlar yetişti. Muhammed İkbal'in dediği gibi bu süreçte "Doğu aklı unuttu, Batı da ruhu" Zalimlik ile dincilik, devrimcilik ile zulüm eşdeğer anlaşıldı. Oysa Din güzel Ahlak ve eğitim alanında en büyük devrim olurdu. İslam haksız öldürmektense, hak uğruna öldürülmeyi göze alan tek anlayıştır. Böyle devam edebilseydi en büyük "devrimcileri" ve bilge kişileri yetiştirmeye devam ederdi. Böylece ne din ile geri kalmışlık, ne de devrim ile de zulüm birlikte düşünülmezdi.

Zira hangi dinden olunursa olunsun ne, nasıl ve kim olduğumuz değil neye, nasıl ve kime dönüşeceğimiz önemli...

Özgürlük baskı, zülüm ve  kötülük ile sağlanmaz, elde edilmez de. Ancak ve ancak iyi niyetle yaşanır. 

Sözün Özü

İyi niyetimi bilin ki kötü olabileyim. İyi niyetimi anladıysanız artık kötü olabilirim!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Arda Karani / diğer yazıları
Uzmanından endişelendiren açıklama:
Bursa ve Konya Ovaları çöküyor
Umutsuz bekleyiş
Asgari ücretlinin 2026’dan da umudu yok!
Bir de çocuk yapın diyorlar ya!
Garibanlığın gözü kör olsun!
İşte kafalarındaki rakam!
İşçisiz başlayan asgari ücrette ikinci toplantı tarihi belli oldu
Gazze'yi bu kez fırtına vurdu
12 kişi hayatını kaybetti, 27 binden fazla çadır hasar gördü
İtalya'da Hapoel Tel Aviv’e dev protesto
‘Özgür Gazze, Filistin'e özgürlük’
Sapık Trump, Kral Charles kesilerek fotoğraftan çıkarıldı
Epstein dosyasında yer alan yeni fotoğraflar yayınlandı
Tarihi geçmiş ürünlerle çocukları zehirleyeceklerdi
2 ton cips, şekerleme ve çikolata imha edildi
Ataşehir'de otel yangını
Yangına çok sayıda itfaiye ekibi müdahale ediyor
Güllü'nün ölümüyle ilgili gözaltına alınan kızı tutuklandı
Suçu: Kasten öldürme
Venezuela Savunma Bakanı Lopez:
"ABD, Karayipler'de savaş çıkartmak istiyor"
Almanya'dan İsrail'e 'Batı Şeria' çağrısı:
"Yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdur"
Karadeniz'de yüksek tansiyon
Rusya, Odessa kentinde demirli olan Türk gemisini vurdu
İmamoğlu davası 9 Mart'ta
Yargılamanın hedef süresi 4 bin 600 gün
Asgari ücret maratonu
Komisyonun 2. toplantısı 18 Aralık'ta
Uzmanından endişelendiren açıklama:
Bursa ve Konya Ovaları çöküyor
Umutsuz bekleyiş
Asgari ücretlinin 2026’dan da umudu yok!
Bir de çocuk yapın diyorlar ya!
Garibanlığın gözü kör olsun!
İşte kafalarındaki rakam!
İşçisiz başlayan asgari ücrette ikinci toplantı tarihi belli oldu
Gazze'yi bu kez fırtına vurdu
12 kişi hayatını kaybetti, 27 binden fazla çadır hasar gördü
İtalya'da Hapoel Tel Aviv’e dev protesto
‘Özgür Gazze, Filistin'e özgürlük’
Sapık Trump, Kral Charles kesilerek fotoğraftan çıkarıldı
Epstein dosyasında yer alan yeni fotoğraflar yayınlandı
Tarihi geçmiş ürünlerle çocukları zehirleyeceklerdi
2 ton cips, şekerleme ve çikolata imha edildi
Ataşehir'de otel yangını
Yangına çok sayıda itfaiye ekibi müdahale ediyor
Güllü'nün ölümüyle ilgili gözaltına alınan kızı tutuklandı
Suçu: Kasten öldürme
Venezuela Savunma Bakanı Lopez:
"ABD, Karayipler'de savaş çıkartmak istiyor"
Almanya'dan İsrail'e 'Batı Şeria' çağrısı:
"Yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdur"
Karadeniz'de yüksek tansiyon
Rusya, Odessa kentinde demirli olan Türk gemisini vurdu
İmamoğlu davası 9 Mart'ta
Yargılamanın hedef süresi 4 bin 600 gün
Asgari ücret maratonu
Komisyonun 2. toplantısı 18 Aralık'ta
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.