Oscar kazanan "No Other Land" İsrail ordusunun yıkımını belgeliyor
Akademi Ödülleri'yle birlikte aldığı ödül sayısı 68'e yükselen belgesel film, Filistinlilerin direnişini, günlük hayatta verdikleri mücadeleyi, işgal altındaki Filistin topraklarında İsrailli yasa dışı yerleşimciler ve İsrail ordusu tarafından uygulanan şiddeti gözler önüne seriyor
03.03.2025 19:56:00 / Güncelleme: 03.03.2025 20:05:02
AA
AA





"No Other Land" (Başka Toprak Yok) belgeseli, Filistinli aktivist Basel Adra'nın İsrail ordusunun Mesafir Yatta'da uyguladığı yıkımı, canı pahasına belgeleme çabasını izleyiciyle buluşturuyor.
Filistin topraklarında İsrailli yasa dışı yerleşimciler ve İsrail ordusu tarafından uygulanan şiddet ve yıkımı gözler önüne seren filmde, Filistinlilerin evlerinden görüntüler, kişisel arşivler, haber videoları ve İsrailliler ile Filistinliler arasındaki diyaloglar yer alıyor.
İsrailli ve Filistinli sinemacıların ortak çalışması olan yapım, Oscar olarak da bilinen 97. Akademi Ödülleri'nde "En İyi Belgesel" ödülünü kazanarak, yeniden gündeme geldi.
ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenen ödül törenindeki konuşmalar, hem davetlilerin hem de ekran başında izleyenlerin takdirini kazandı.
Berlin Film Festivali'nde de ödül almıştı
İşgal altındaki Filistin topraklarında, İsrail tarafından uygulanan şiddeti konu alan film, geçen sene Almanya'da gerçekleştirilen 74. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde (Berlinale) "En iyi belgesel" ödülünün sahibi olmuştu.
Yapım, festivalin ana kategorisi dışındaki "Panorama İzleyici Ödülleri" bölümünde de ödüle layık görüldü ve filmi hazırlayanlar Alman RBB televizyon kanalının 40 bin avroluk para ödülünü de almaya hak kazanmıştı.
Yönetmen Abraham, 25 Şubat 2024'teki ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Ben İsrailliyim, filmin yardımcı yönetmeni Basel Adra Filistinli ve sadece iki gün sonra aynı olmadığımız bir ülkeye döneceğiz. Ben sivil düzen altında yaşıyorum, Basel ise askeri düzende. Birbirimize sadece 30 dakika uzaklıktayız. Benim oy kullanma hakkım var, onun yok. Benim bu ülkede özgürce hareket etmeme izin veriliyor, Basel ise milyonlarca Filistinli gibi kilit altında ve işgal altındaki Batı Şeria'da. Aramızdaki bu eşitsizlik sona ermeli." ifadelerini kullanmıştı.
Filmin yardımcı yönetmeni Adra ise ödül töreninde yaptığı konuşmada, Almanya'ya İsrail ve Gazze'ye yönelik politikasını değiştirme çağrısında bulunarak, "Burada ödülü kutluyorum ama aynı zamanda benim için kutlama yapmak çok zor. Gazze'de on binlerce insan İsrail tarafından katlediliyor. Burada, Berlin'de olduğum için Almanya'dan tek bir şey istiyorum; Birleşmiş Milletlerin çağrılarına saygı göstermeleri ve İsrail'e silah göndermeyi durdurmaları." açıklamasında bulunmuştu.

İsrailli yönetmen Abraham ve ailesi tehdit edildi
Sahneye Filistin atkısı ile çıkan ve "Doğrudan Eylem" adlı belgesel filmiyle ödül alan yönetmen Ben Russell da konuşmasında, "Elbette biz de burada yaşam için ayağa kalkıyoruz. Ateşkes hemen şimdi! Elbette soykırıma karşıyız. Tüm yoldaşlarımızla dayanışma içindeyiz." görüşünü paylaşmıştı.
Russell ve diğer konuşmacıların İsrail'i "soykırım" ve "apartheid" ile suçlayarak Filistin'e destek verdiği konuşmaları salondan yoğun alkış almıştı.
Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, törende yapılan açıklamaları "şok edici derecede tek taraflı ve derin bir İsrail nefreti" olarak nitelendirmiş, Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner ile Berlinale'deki olay hakkında soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.
Berlinale'deki konuşmasının ardından bir grup sağcı İsraillinin, ailesinin evine gelip kendisini tehdit ettiğini açıklayan Abraham, 'apartheid'e son verilmesi çağrısında bulunduğu konuşmasının, İsrail medyası ve Alman siyasetçiler tarafından anlamsızca "antisemitik" olarak yaftalandığını dile getirmişti. Abraham, büyükannesinin Libya'daki bir toplama kampında dünyaya geldiğini, büyükbabasının aile fertlerinin çoğunun ise Holokost sırasında Almanlar tarafından öldürüldüğünü aktarmıştı.
Yönetmenler gazetecilik cesaret ödülünün de sahibi oldu
Filistinli gazeteci Basel Adra ve İsrailli gazeteci Yuval Abraham ayrıca önceki sene Fransa'da takdim edilen Anna Politkovskaia-Arman Soldin gazetecilik cesaret ödülüne layık görüldü.
Fransa Dışişleri Bakanlığının açıklamasında ödülü, İsraillilerin işgal altındaki Batı Şeria'da gasp ettiği Filistin toprakları hakkındaki çalışmalarından dolayı Abraham ve Adra'nın kazandığı belirtildi.
IMDB'de yer alan bilgilere göre yapım, Amsterdam, Bastia, Boston, Bafta, Chicago, Gotham, Sao Paulo, Toronto, Cancouver, Atina, Busan ve North Dakota'nın da arasında bulunduğu şehirlerde gerçekleşen festivallerden 68 ödül aldı.
Ödüllerin yanı sıra izleyicilerden büyük ilgi gören film, bu yılki Oscar töreninde de gecenin favorileri arasında yer aldı. Bazı çevrim içi film platformlarında izlenebilen filmin, gelecekte de çokça konuşulması bekleniyor.
İsrail ordusunun yıkımını belgeliyor
İsrail'in Filistinlilere uyguladığı baskıyı anlatan filmde, Filistin evlerinden görüntüler, kişisel arşivler, haber videoları ve İsrail ile Filistinliler arasındaki diyaloglar yer alıyor.
Askerlerin bütün bu şiddeti rutin bir iş gibi sürdürdüğünü, İsrailli askerlerin ve yerleşimcilerin silahlı ve organize olduğunu, ayrıca devlet tarafından da desteklendiğini ortaya çıkaran belgeselde, 5 yıl boyunca çekilen görüntüler izleyiciye sunuluyor.
Filistin'de yaşananları, Abraham ve Basel Adra'nın perspektifinden aktaran belgeselde, Filistinlilerin su kuyularının "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle çimentoyla doldurulması, su borularının kesilmesi, okulların buldozerlerle yıkılması gibi uygulamalar gösteriliyor.
Belgesel film, Mesafir Yatta'daki yıkımı ve askerlerin bütün bu şiddeti rutin bir iş gibi sürdürdüğünü gözler önüne sererek, İsrail ordusunun bölgedeki haksız yıkımını 5 yıllık görüntülerle belgeliyor.
Filistinlilerin direnişini, günlük hayatta verdikleri mücadeleyi ve İsrail'in devlet destekli şiddetini izleyicinin değerlendirmesine sunan film, aynı zamanda Adra ve Abraham'ın dostluğuna odaklanarak, iki halkın bir arada yaşayabileceği bir geleceği sorguluyor.
Filistin topraklarında İsrailli yasa dışı yerleşimciler ve İsrail ordusu tarafından uygulanan şiddet ve yıkımı gözler önüne seren filmde, Filistinlilerin evlerinden görüntüler, kişisel arşivler, haber videoları ve İsrailliler ile Filistinliler arasındaki diyaloglar yer alıyor.
İsrailli ve Filistinli sinemacıların ortak çalışması olan yapım, Oscar olarak da bilinen 97. Akademi Ödülleri'nde "En İyi Belgesel" ödülünü kazanarak, yeniden gündeme geldi.
ABD'nin Los Angeles kentinde düzenlenen ödül törenindeki konuşmalar, hem davetlilerin hem de ekran başında izleyenlerin takdirini kazandı.
Berlin Film Festivali'nde de ödül almıştı
İşgal altındaki Filistin topraklarında, İsrail tarafından uygulanan şiddeti konu alan film, geçen sene Almanya'da gerçekleştirilen 74. Uluslararası Berlin Film Festivali'nde (Berlinale) "En iyi belgesel" ödülünün sahibi olmuştu.
Yapım, festivalin ana kategorisi dışındaki "Panorama İzleyici Ödülleri" bölümünde de ödüle layık görüldü ve filmi hazırlayanlar Alman RBB televizyon kanalının 40 bin avroluk para ödülünü de almaya hak kazanmıştı.
Yönetmen Abraham, 25 Şubat 2024'teki ödül töreninde yaptığı konuşmada, "Ben İsrailliyim, filmin yardımcı yönetmeni Basel Adra Filistinli ve sadece iki gün sonra aynı olmadığımız bir ülkeye döneceğiz. Ben sivil düzen altında yaşıyorum, Basel ise askeri düzende. Birbirimize sadece 30 dakika uzaklıktayız. Benim oy kullanma hakkım var, onun yok. Benim bu ülkede özgürce hareket etmeme izin veriliyor, Basel ise milyonlarca Filistinli gibi kilit altında ve işgal altındaki Batı Şeria'da. Aramızdaki bu eşitsizlik sona ermeli." ifadelerini kullanmıştı.
Filmin yardımcı yönetmeni Adra ise ödül töreninde yaptığı konuşmada, Almanya'ya İsrail ve Gazze'ye yönelik politikasını değiştirme çağrısında bulunarak, "Burada ödülü kutluyorum ama aynı zamanda benim için kutlama yapmak çok zor. Gazze'de on binlerce insan İsrail tarafından katlediliyor. Burada, Berlin'de olduğum için Almanya'dan tek bir şey istiyorum; Birleşmiş Milletlerin çağrılarına saygı göstermeleri ve İsrail'e silah göndermeyi durdurmaları." açıklamasında bulunmuştu.

İsrailli yönetmen Abraham ve ailesi tehdit edildi
Sahneye Filistin atkısı ile çıkan ve "Doğrudan Eylem" adlı belgesel filmiyle ödül alan yönetmen Ben Russell da konuşmasında, "Elbette biz de burada yaşam için ayağa kalkıyoruz. Ateşkes hemen şimdi! Elbette soykırıma karşıyız. Tüm yoldaşlarımızla dayanışma içindeyiz." görüşünü paylaşmıştı.
Russell ve diğer konuşmacıların İsrail'i "soykırım" ve "apartheid" ile suçlayarak Filistin'e destek verdiği konuşmaları salondan yoğun alkış almıştı.
Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth, törende yapılan açıklamaları "şok edici derecede tek taraflı ve derin bir İsrail nefreti" olarak nitelendirmiş, Berlin Belediye Başkanı Kai Wegner ile Berlinale'deki olay hakkında soruşturma başlattıklarını duyurmuştu.
Berlinale'deki konuşmasının ardından bir grup sağcı İsraillinin, ailesinin evine gelip kendisini tehdit ettiğini açıklayan Abraham, 'apartheid'e son verilmesi çağrısında bulunduğu konuşmasının, İsrail medyası ve Alman siyasetçiler tarafından anlamsızca "antisemitik" olarak yaftalandığını dile getirmişti. Abraham, büyükannesinin Libya'daki bir toplama kampında dünyaya geldiğini, büyükbabasının aile fertlerinin çoğunun ise Holokost sırasında Almanlar tarafından öldürüldüğünü aktarmıştı.
Yönetmenler gazetecilik cesaret ödülünün de sahibi oldu
Filistinli gazeteci Basel Adra ve İsrailli gazeteci Yuval Abraham ayrıca önceki sene Fransa'da takdim edilen Anna Politkovskaia-Arman Soldin gazetecilik cesaret ödülüne layık görüldü.
Fransa Dışişleri Bakanlığının açıklamasında ödülü, İsraillilerin işgal altındaki Batı Şeria'da gasp ettiği Filistin toprakları hakkındaki çalışmalarından dolayı Abraham ve Adra'nın kazandığı belirtildi.
IMDB'de yer alan bilgilere göre yapım, Amsterdam, Bastia, Boston, Bafta, Chicago, Gotham, Sao Paulo, Toronto, Cancouver, Atina, Busan ve North Dakota'nın da arasında bulunduğu şehirlerde gerçekleşen festivallerden 68 ödül aldı.
Ödüllerin yanı sıra izleyicilerden büyük ilgi gören film, bu yılki Oscar töreninde de gecenin favorileri arasında yer aldı. Bazı çevrim içi film platformlarında izlenebilen filmin, gelecekte de çokça konuşulması bekleniyor.
İsrail ordusunun yıkımını belgeliyor
İsrail'in Filistinlilere uyguladığı baskıyı anlatan filmde, Filistin evlerinden görüntüler, kişisel arşivler, haber videoları ve İsrail ile Filistinliler arasındaki diyaloglar yer alıyor.
Askerlerin bütün bu şiddeti rutin bir iş gibi sürdürdüğünü, İsrailli askerlerin ve yerleşimcilerin silahlı ve organize olduğunu, ayrıca devlet tarafından da desteklendiğini ortaya çıkaran belgeselde, 5 yıl boyunca çekilen görüntüler izleyiciye sunuluyor.
Filistin'de yaşananları, Abraham ve Basel Adra'nın perspektifinden aktaran belgeselde, Filistinlilerin su kuyularının "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle çimentoyla doldurulması, su borularının kesilmesi, okulların buldozerlerle yıkılması gibi uygulamalar gösteriliyor.
Belgesel film, Mesafir Yatta'daki yıkımı ve askerlerin bütün bu şiddeti rutin bir iş gibi sürdürdüğünü gözler önüne sererek, İsrail ordusunun bölgedeki haksız yıkımını 5 yıllık görüntülerle belgeliyor.
Filistinlilerin direnişini, günlük hayatta verdikleri mücadeleyi ve İsrail'in devlet destekli şiddetini izleyicinin değerlendirmesine sunan film, aynı zamanda Adra ve Abraham'ın dostluğuna odaklanarak, iki halkın bir arada yaşayabileceği bir geleceği sorguluyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.