Hem oruç hem de zalimlerin eli tutulmaz.
Hem oruç hem de tefecilerin eli tutulmamalıdır.
Hem oruç hem de bir elleri küresel tefecilerin elinde olan iş birlikçilerin elleri tutulmamalıdır.
Oruç tuttuğu halde bir Müslüman zalimden-zulümden yana olamayacağı gibi, dünyayı kana bulayan, mazlumları inim inim inleten küresel zalimlerin taşeronlarının da ellerini tutamaz.
Oruç ibadetini emreden, müminlerine farz kılan Allah, zalimlere eğilim göstermeyi, onlara şu ya da bu şekilde destek olmayı yasaklamıştır.
"Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım görmezsiniz." (Hud: 113).
Allah'ın "kim Ramazan ayına şahit olursa oruç tutsun" emrine uyup oruç tutanlar diğer taraftan da Allah'ın faiz gibi, zina gibi, zalime meyletme gibi yasaklarını çiğnerseler bu yaman çelişkilerini her iki dünyada da asla izah edemezler ve hesabını da kolay veremezler.
Oruç tutanlar, bulundukları coğrafyalarda zulüm düzenlerini ayakta tutmak için bir el-ayak, bir dil-dudak, bir göz-kulak olamazlar.
"De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, mensup olduğunuz oymak ve kabile, kazanıp biriktirdiğiniz mallar, kötüye gitmesinden kaygılandığınız ticaret, hoşlandığınız konutlar size göre, Allah'tan ve O'nun elçisinden ve O'nun yolunda savaşmaktan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu getirinceye kadar, yani dünya ve ahirette başınıza bir bela gelinceye kadar bekleyin. Şüphesiz ki, Allah kendi yasalarını çiğneyenleri asla doğru yola iletmez." (Tevbe: 24).
Oruç tutanlar, yaşadıkları coğrafyalarda mazlum Müslüman halklara ait olan yer altı ve yer üstü kaynaklarını çalanların ve çaldıranların, soyanların ve soyduranların, gasp edenlerin ve ettirenlerin ellerini tutamazlar ve iktidarlarının sembolü olan flamalarını ayakta tutamazlar.
Oruç tutan Müslümanlar, oruç emrini bildiren ayetleri okudukları Kerim Kitaptan şu ayetleri de okumaktadırlar:
"Birbirinizin mallarını haksız yere yiyip tüketmeyin ve diğer insanların mallarından bir bölümünü bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın." (Bakara: 188).
"Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda meşrû olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rıza ile yapılan bir ticaret yapmanız ise, elbette meşrûdur. Sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasbederek kendinizi öldürmeyin. Allah size pek merhametlidir." (Nisa: 29).
"Ey iman edenler! Bilin ki, hahamların, rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızca yiyip yutuyor ve onları Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Fakat bütün o altını, gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlara, işte onlara sonraki hayatta çok çetin azabı müjdele." (Tevbe: 34).
"Mûsâ, 'Ey bizim Rabbimiz! Sen Firavun ile onun ileri gelen yardımcılarına dünya hayatında muazzam zinet, haşmet ve servet verdin. Ey bizim Rabbimiz! İnsanları neticede Senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara bu imkânı verdin? Ey bizim büyük Rabbimiz, mahvet, sil süpür onların servetlerini ve kalplerini şiddetle sık! Belli ki o acı azabı görmedikçe onlar imana gelmeyecekler' dedi." (Yunus: 88).
Hem oruç hem de tefecilerin eli tutulmamalıdır.
Hem oruç hem de bir elleri küresel tefecilerin elinde olan iş birlikçilerin elleri tutulmamalıdır.
Oruç tuttuğu halde bir Müslüman zalimden-zulümden yana olamayacağı gibi, dünyayı kana bulayan, mazlumları inim inim inleten küresel zalimlerin taşeronlarının da ellerini tutamaz.
Oruç ibadetini emreden, müminlerine farz kılan Allah, zalimlere eğilim göstermeyi, onlara şu ya da bu şekilde destek olmayı yasaklamıştır.
"Bir de sakın zulmedenlere meyletmeyin, sempati duymayın. Yoksa size ateş dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım görmezsiniz." (Hud: 113).
Allah'ın "kim Ramazan ayına şahit olursa oruç tutsun" emrine uyup oruç tutanlar diğer taraftan da Allah'ın faiz gibi, zina gibi, zalime meyletme gibi yasaklarını çiğnerseler bu yaman çelişkilerini her iki dünyada da asla izah edemezler ve hesabını da kolay veremezler.
Oruç tutanlar, bulundukları coğrafyalarda zulüm düzenlerini ayakta tutmak için bir el-ayak, bir dil-dudak, bir göz-kulak olamazlar.
"De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, mensup olduğunuz oymak ve kabile, kazanıp biriktirdiğiniz mallar, kötüye gitmesinden kaygılandığınız ticaret, hoşlandığınız konutlar size göre, Allah'tan ve O'nun elçisinden ve O'nun yolunda savaşmaktan daha sevimli ise, artık Allah buyruğunu getirinceye kadar, yani dünya ve ahirette başınıza bir bela gelinceye kadar bekleyin. Şüphesiz ki, Allah kendi yasalarını çiğneyenleri asla doğru yola iletmez." (Tevbe: 24).
Oruç tutanlar, yaşadıkları coğrafyalarda mazlum Müslüman halklara ait olan yer altı ve yer üstü kaynaklarını çalanların ve çaldıranların, soyanların ve soyduranların, gasp edenlerin ve ettirenlerin ellerini tutamazlar ve iktidarlarının sembolü olan flamalarını ayakta tutamazlar.
Oruç tutan Müslümanlar, oruç emrini bildiren ayetleri okudukları Kerim Kitaptan şu ayetleri de okumaktadırlar:
"Birbirinizin mallarını haksız yere yiyip tüketmeyin ve diğer insanların mallarından bir bölümünü bilerek haksızlıkla tüketmek için hukuki hilelere başvurmayın." (Bakara: 188).
"Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda meşrû olmayan yollarla yemeyin. Karşılıklı rıza ile yapılan bir ticaret yapmanız ise, elbette meşrûdur. Sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasbederek kendinizi öldürmeyin. Allah size pek merhametlidir." (Nisa: 29).
"Ey iman edenler! Bilin ki, hahamların, rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızca yiyip yutuyor ve onları Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Fakat bütün o altını, gümüşü toplayıp Allah yolunda harcamayanlara, işte onlara sonraki hayatta çok çetin azabı müjdele." (Tevbe: 34).
"Mûsâ, 'Ey bizim Rabbimiz! Sen Firavun ile onun ileri gelen yardımcılarına dünya hayatında muazzam zinet, haşmet ve servet verdin. Ey bizim Rabbimiz! İnsanları neticede Senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara bu imkânı verdin? Ey bizim büyük Rabbimiz, mahvet, sil süpür onların servetlerini ve kalplerini şiddetle sık! Belli ki o acı azabı görmedikçe onlar imana gelmeyecekler' dedi." (Yunus: 88).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025