'Ortadoğu-Türkiye-Suriye-Haydar Baş -2-' seslendirme dosyası:
Dün; 'Suriye'de savaşın başlangıcından bu yana 10 yıl geçti. Dünya ve Türkiye geçen 10 yılı analiz ediyor. Peki, geçen 10 yılda ne oldu? Tek cevap; Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın dedikleri oldu' demiş ve Sayın Baş'ın tarihi uyarılarının bir kısmını aktarmıştık.
Bugün devam edeceğiz ama önce AP'nin ülkemiz için aldığı kararı hatırlayalım;
AP Genel Kurulunda kabul edilen Suriye ihtilafına ilişkin kararda, Türkiye "uluslararası hukuku ihlal etmek ve işgalci" olarak tanımlandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin düzelmemesi için sebep yok" dedi.
Mısır, 'önce işgal ettiğiniz topraklardan çekilin' dedi.
Akdeniz'de, Ege'de, Ortadoğu'da bu noktaya Suriye politikası yüzünden geldik. Baş hocamızın tespitlerine devam edelim;
Suriye ve Türkiye
Tarih: 24 Nisan 2013
"Birincisi, topyekûn Hıristiyan batının birleşerek taarruz ettiği Suriye'ye yapılan Haçlı savaşından başka bir şey değildir. Türkiye maalesef bu Haçlı savaşında Hıristiyan dünyanın safında yer alarak Müslüman dünyanın kendine olan güvenini bitirmiştir.
İkincisi, Suriye işgali, halen devam eden BOP'un bir parçasıdır. Eş başkanlığını Türkiye'nin yaptığı bu çalışma tamamlanırsa ülkemizde de sınırların değişeceği muhakkaktır.
Üçüncüsü ve en önemlisi, Arap Baharı adı ile devam eden Büyük Ortadoğu Projesi'nde nihai hedef, Büyük İsrail'in kurulmasıdır.
Arz-ı Mev'ud inancına göre, Güneydoğu topraklarımızın da içinde bulunduğu bölge de dahil olmak üzere Suriye, Irak ve ülkemiz toprakları Büyük İsrail'in oluşması için gereklidir.
Bunun ilk adımı Kürdistan'ın varlığıdır. Bugün adım adım yaşadığımız süreç onun hayata geçirilme çabalarıdır.
Enteresandır, Türkiye Kürdistan'ın kurulmasına gönüllü yardım etmektedir.
Türkiye, BOP'un son halkası Türkiye'nin parçalanmasına iradesi ile müdahil olmaktadır.
Ve Türkiye, coğrafyasındaki Müslüman devletleri yok ederek var olacak büyük İsrail'e icraatları ile destek olmaktadır.
Sizce, Türkiye bu yanlıştan ne zaman dönecek?"
Türkiye oyuna mı geliyor?
Tarih: 15 Mayıs 2013
"İş Suriye'yi kısmen işgal ile de bitmeyecek… Suriye bahane. Esas gaye, federasyonun önünü açmak. Bundan en fazla menfaati olan İsrail'in patlamalarda parmağı olsa bile, bu bir ABD senaryosu.
Ve vaat edilenler, yapılmak zorunda kalınan işler, tıpkı bir simülasyon gösterisi gibi gözlerimizin önünde adım adım gerçekleşiyor.
Eğer bu oyun sonuna gelebilirse, bir bakmışız, Suriye girdabında boğularak küçük lokmalara ayrılmış bir Türkiye...
Maalesef dağılan Yugoslavya benzeri bir Türkiye..."
Ortadoğu'da değişmeyen senaryolar
Tarih: 9 Eylül 2014
Ortadoğu bölgesinde ABD'nin ve İsrail'in menfaat birliği içinde olduğunu her zaman ifade ediyoruz. Bunun temelinde Yahudilerin ve Protestan ABD'lilerin, kutsal kitap olarak Ahd-i Atik'i kabul etmeleri yatmaktadır?
Protestanların inancına göre, Mesih'in gelmesi ve Hıristiyanların, "Tanrı'nın Krallığını" kurabilmeleri Yahudilerin Arz-ı Mev'ud'a sahip olmalarına bağlıdır. İnandıkları bu gerekçeye dayanarak ABD icraatları, İsrail'i destekler.
Bu açıdan değerlendirildiğinde aslında ülkeler inançları istikametinde ve dini bir politika izlemekteler. Neden hep Ortadoğu ve neden her defasında Müslümanlar sorusu yukarıdaki teolojik bakış açısı ile cevap bulacaktır…
Türkiye bölünmeden büyük İsrail kurulamaz.
Kısaca, bu hakikati bir an dahi unutmadan strateji belirleyen ABD ve İsrail yanında saf tutarken iki kere düşünmek zorundayız.
Savaştan kaçarak sınırlarımızdan giriş yapan Suriyeli Kürtlerin sayısı 200 bine ulaştı. Bunlar Suriye'de kurulan Kürt bölgesi ile birleşmek isterse, Türkiye'ye yardım eden olur mu acaba?
Avrupa tavrını değiştirdi
Tarih: 15-09-2017
"Emperyalist Batı'nın tüm taarruzlarına karşı halkının gücünü arkasına alan Esad rejimi, Rusya'nın sahip çıkması ile işgalin önüne geçmeyi başardı.
Yeni bilgilerde Şam yönetimi Suriye'nin yüzde 85'lik kısmında Esad'ın hâkim olduğunu ilan etti. Hatta Fransız haber ajansları, Esad'ın zaferini yazmaya başladı…
Türk siyaseti, yaklaşık 7 yıldır bölünmüş bir Suriye için çalıştı. Şimdi ise önümüzdeki tehlikeleri görmekte ki, ABD ya da PYD/YPG'nin yerine Rusya ve İran ile işbirliğini tercih ediyor.
İsrail'in Barzani'ye referandum iznini verdiği DEAŞ'tan boşalan yerlere PKK'lıların yerleştiği, Rusya'nın İran ile yakınlaştığı bir ortamda siyasilerimizden beklenen de bu bloğa dâhil olmalarıdır."
Akledebilenlere ve akledebilenleri görenlere ne mutlu…
Bugün devam edeceğiz ama önce AP'nin ülkemiz için aldığı kararı hatırlayalım;
AP Genel Kurulunda kabul edilen Suriye ihtilafına ilişkin kararda, Türkiye "uluslararası hukuku ihlal etmek ve işgalci" olarak tanımlandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: "Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin düzelmemesi için sebep yok" dedi.
Mısır, 'önce işgal ettiğiniz topraklardan çekilin' dedi.
Akdeniz'de, Ege'de, Ortadoğu'da bu noktaya Suriye politikası yüzünden geldik. Baş hocamızın tespitlerine devam edelim;
Suriye ve Türkiye
Tarih: 24 Nisan 2013
"Birincisi, topyekûn Hıristiyan batının birleşerek taarruz ettiği Suriye'ye yapılan Haçlı savaşından başka bir şey değildir. Türkiye maalesef bu Haçlı savaşında Hıristiyan dünyanın safında yer alarak Müslüman dünyanın kendine olan güvenini bitirmiştir.
İkincisi, Suriye işgali, halen devam eden BOP'un bir parçasıdır. Eş başkanlığını Türkiye'nin yaptığı bu çalışma tamamlanırsa ülkemizde de sınırların değişeceği muhakkaktır.
Üçüncüsü ve en önemlisi, Arap Baharı adı ile devam eden Büyük Ortadoğu Projesi'nde nihai hedef, Büyük İsrail'in kurulmasıdır.
Arz-ı Mev'ud inancına göre, Güneydoğu topraklarımızın da içinde bulunduğu bölge de dahil olmak üzere Suriye, Irak ve ülkemiz toprakları Büyük İsrail'in oluşması için gereklidir.
Bunun ilk adımı Kürdistan'ın varlığıdır. Bugün adım adım yaşadığımız süreç onun hayata geçirilme çabalarıdır.
Enteresandır, Türkiye Kürdistan'ın kurulmasına gönüllü yardım etmektedir.
Türkiye, BOP'un son halkası Türkiye'nin parçalanmasına iradesi ile müdahil olmaktadır.
Ve Türkiye, coğrafyasındaki Müslüman devletleri yok ederek var olacak büyük İsrail'e icraatları ile destek olmaktadır.
Sizce, Türkiye bu yanlıştan ne zaman dönecek?"
Türkiye oyuna mı geliyor?
Tarih: 15 Mayıs 2013
"İş Suriye'yi kısmen işgal ile de bitmeyecek… Suriye bahane. Esas gaye, federasyonun önünü açmak. Bundan en fazla menfaati olan İsrail'in patlamalarda parmağı olsa bile, bu bir ABD senaryosu.
Ve vaat edilenler, yapılmak zorunda kalınan işler, tıpkı bir simülasyon gösterisi gibi gözlerimizin önünde adım adım gerçekleşiyor.
Eğer bu oyun sonuna gelebilirse, bir bakmışız, Suriye girdabında boğularak küçük lokmalara ayrılmış bir Türkiye...
Maalesef dağılan Yugoslavya benzeri bir Türkiye..."
Ortadoğu'da değişmeyen senaryolar
Tarih: 9 Eylül 2014
Ortadoğu bölgesinde ABD'nin ve İsrail'in menfaat birliği içinde olduğunu her zaman ifade ediyoruz. Bunun temelinde Yahudilerin ve Protestan ABD'lilerin, kutsal kitap olarak Ahd-i Atik'i kabul etmeleri yatmaktadır?
Protestanların inancına göre, Mesih'in gelmesi ve Hıristiyanların, "Tanrı'nın Krallığını" kurabilmeleri Yahudilerin Arz-ı Mev'ud'a sahip olmalarına bağlıdır. İnandıkları bu gerekçeye dayanarak ABD icraatları, İsrail'i destekler.
Bu açıdan değerlendirildiğinde aslında ülkeler inançları istikametinde ve dini bir politika izlemekteler. Neden hep Ortadoğu ve neden her defasında Müslümanlar sorusu yukarıdaki teolojik bakış açısı ile cevap bulacaktır…
Türkiye bölünmeden büyük İsrail kurulamaz.
Kısaca, bu hakikati bir an dahi unutmadan strateji belirleyen ABD ve İsrail yanında saf tutarken iki kere düşünmek zorundayız.
Savaştan kaçarak sınırlarımızdan giriş yapan Suriyeli Kürtlerin sayısı 200 bine ulaştı. Bunlar Suriye'de kurulan Kürt bölgesi ile birleşmek isterse, Türkiye'ye yardım eden olur mu acaba?
Avrupa tavrını değiştirdi
Tarih: 15-09-2017
"Emperyalist Batı'nın tüm taarruzlarına karşı halkının gücünü arkasına alan Esad rejimi, Rusya'nın sahip çıkması ile işgalin önüne geçmeyi başardı.
Yeni bilgilerde Şam yönetimi Suriye'nin yüzde 85'lik kısmında Esad'ın hâkim olduğunu ilan etti. Hatta Fransız haber ajansları, Esad'ın zaferini yazmaya başladı…
Türk siyaseti, yaklaşık 7 yıldır bölünmüş bir Suriye için çalıştı. Şimdi ise önümüzdeki tehlikeleri görmekte ki, ABD ya da PYD/YPG'nin yerine Rusya ve İran ile işbirliğini tercih ediyor.
İsrail'in Barzani'ye referandum iznini verdiği DEAŞ'tan boşalan yerlere PKK'lıların yerleştiği, Rusya'nın İran ile yakınlaştığı bir ortamda siyasilerimizden beklenen de bu bloğa dâhil olmalarıdır."
Akledebilenlere ve akledebilenleri görenlere ne mutlu…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Yeni Türkiye’ ezberi iflah olmaz bir hastalıktır / 02.02.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025
- Rahatlamak için Devlet Bahçeli’yi okuyorum / 01.02.2025
- Aklınızı başınıza alın / 31.01.2025
- Altın vuruş futbol camiasında mı olacak? / 30.01.2025
- Faciaların hukuken, vicdanen ve dinen sorumlusu kim? / 29.01.2025
- Niccolo Machiavelli, Joseph Goebbels ve biz / 27.01.2025
- Peygamberimiz ile ilk namaz ve Miraç / 26.01.2025
- Kişisel haklar, adalet ve AKP / 25.01.2025
- ‘Kürt sorunu’ tabiri kime aittir? / 24.01.2025
- Atatürk paydasından Kuva-yi Milliye ittifakı şarttır / 23.01.2025