Bu sene orman yangınları temmuzu beklemedi.
Marmaris'in güzelim ormanları 21 Haziran'dan bu yana yanıyor.
Siz bu satırları okurken yangın bir daha alevlenmeyecek şekilde inşallah kontrol altına alınmış olur.
Geçen sene yaşadığımız orman yangınlarından ders alınmıştır diye ümit ederek, bu yıl orman yangınlarına karşı biraz daha hazırlıklı olacağımızı düşünüyorduk.
Yanıldığımızı daha ilk yangında gördük.
Gece görüşlü helikopter zamanında alınmadığı için 21 Haziran akşamı saat 20.00 sıralarında başlayan yangına gece müdahale edilemedi.
Gündüz araçlarla, personellerle hummalı bir çalışmayla müdahale edilen yangında üstünlüğü ele geçiriyorsunuz, hava kararınca da gündüz söndürülen yerlerde yangının ilerleyişini çaresizlik içerisinde seyrediyorsunuz.
Neden, çünkü yangına karanlıkta müdahale edebilecek gece görüşlü helikopterler henüz alınmamış.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yangınla mücadele stratejisinin özeti maalesef bu.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün açıklamalarında göre, bölgede akşam saatlerinde rüzgâr etkisini kaybediyor. Dolayısıyla da yangınla mücadelede en etkili saatler akşam saatleri. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yeterli ekipman zamanında sağlanmadığı için akşam saatlerinde hiçbir şey yapılamıyor. Sabah ise Gürün'ün ifadesine göre rüzgârı arkasına alan yangını söndürmek çok daha zorlaşıyor.
Gerekli tedbirler ve hazırlıklar zamanında yapılmadığı için dün itibarıyla yaklaşık 3 bin 500 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alanın yandığı ifade ediliyor.
CHP'li Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün'ün, "Biz burada yangınla savaşıyoruz. Herkes birbirine yardım etmeli. Eksiklerimizi birlikte kapatmalıyız. Bizde bir güven duygusu zafiyeti var. Kimse kimseye güvenmiyor. Helikopterinden tutun gelenlere kadar, verilen rakamlara kadar inanılmıyor. Bizim bunu gidermemiz lazım" şeklindeki açıklaması da önemli.
Sayın Gürün'ün ifade ettiği gibi ülkemizin ciğerleri yanarken birlik olunacağı yerde rakip gibi çalışılıyorsa bu da çok acı bir durum.
Eğer bu iddia doğruysa hükümet, belediye başkanlığını kaybettiği İstanbul ve Ankara gibi şehirlerdeki agresifliğini, CHP'li belediyelerin yönetimindeki şehirlerimizde meydana gelen orman yangınlarıyla mücadelede de ortaya koyuyor demektir.
Böyle bir şey hiçbir devlet adamına, hiçbir hükümete yakışmayacak bir şeydir.
Ülkemizin akciğerleri güzelim ormanlarımız cayır cayır yanarken siyasi kaygılarını bir kenara bırakamayanlar, bu siyasi taassuplarından demek ki hiçbir zaman kurtulmayı başaramayacaklar.
Zaten başımıza bugüne kadar ne geldiyse bu yerin dibine geçesi siyasi taassuptan gelmedi mi?
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024