'Onlar sizleri yokluğa sürüklemez'
Hz. Ali (a.s.) buyurdu ki: "Peygamberinizin Ehl-i Beyt'ine bakınız, yolunu takip ediniz. Arkalarından gidiniz. Zira onlar asla sizi hidayetten uzaklaştırmaz, sizleri yokluğa sürüklemez. Onlar otururlarsa siz de oturun; kalkarlarsa siz de kalkın"
10.08.2018 00:00:00
İmam Ali Efendimizin (a.s.) Ehl-i Beyt ile beraber olmak hususundaki hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir:
"Bilin ki, şüphesiz Âl-i Muhammed'in (s.a.a.) misali gökteki yıldızlar gibidir. Bir yıldız batınca diğeri ortaya çıkar. Adeta Allah'ın nimetleri aranızda kemale ermiş ve sizlere arzu ettiğiniz şeyler verilmiştir." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 7/84).
"Biz nübüvvet ağacı, risaletin indiği yer, meleklerin gelip gittiği mekan, ilim madeni ve hikmet pınarlarıyız." (a.g.e., s.218).
"Allah'a and olsun ki, bana (Nebevî) risaletleri ulaştırma, vadeleri gerçekleştirme, kelimeleri tamamlama (Kur'an'ın tevili) işi öğretildi. Hikmet kapıları ve işin aydınlıkları (aklî ve akidevî meseleler) biz Ehl-i Beyt'in yanındadır." (a.g.e., s.288).
"Bizim değil de kendilerinin ilimde derinleşenler olduğunu zannederek yalan söyleyen ve bizlere zulmedenler neredeler? Oysa hidayet bizimle kat edilir ve körlük bizimle giderilir." (a.g.e., 9/84).
İmam Ali (a.s) Ehl-i Beyt'i terk edenler hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar dünyayı seçtiler, ahireti artlarına attılar, berrak suyu bıraktılar bulanık sudan içtiler. Adeta onların fâsıklarının kötülükle arkadaş olduğunu görür gibiyim." (a.g.e., s.88).
"Peygamberinizin Ehl-i Beyt'ine bakınız, yolunu takip ediniz. Arkalarından gidiniz. Zira onlar asla sizi hidayetten uzaklaştırmaz, sizleri yokluğa sürüklemez. Onlar otururlarsa siz de oturun; kalkarlarsa siz de kalkın." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 7/76).
"Onlar (Ehl-i Beyt) ilmin hayatı, cehaletin ölümüdürler. Hükümleri, sizlere ilimlerini; susmaları, konuşmalarını; zâhirleri, bâtınlarını haber vermektedir. Onlar dine muhalefet etmezler ve onda bir ihtilafa düşmezler. Onlar arasında din doğru sözlü bir şahit ve konuşan bir suskundur." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 9/106).
"Şüphesiz imamlar Allah'ın kulları üzerindeki yöneticileri, kulları üzerindeki ârifleridir. Cennete onların tanıdığı ve onları tanıyanlar dışındakiler girmez. Cehenneme de onları inkar edenler ve onların inkar ettikleri dışındakiler girmez." (a.g.e., s.152).
"Biziz haslar, dostlar, hazinedarlar ve kapılar... Evlere sadece kapılarından girilir, evlere kapılarından girmeyen kimse hırsız olarak adlandırılır." (a.g.e., s.164).
İmam Sâdık (a.s.) imamların hali ve nitelikleri hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah onları insanlar için hayat, karanlıklar için meşale, kelam için anahtar ve İslam için sütunlar karar kılmıştır." (el-Kâfi, 1/204/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
"Bilin ki, şüphesiz Âl-i Muhammed'in (s.a.a.) misali gökteki yıldızlar gibidir. Bir yıldız batınca diğeri ortaya çıkar. Adeta Allah'ın nimetleri aranızda kemale ermiş ve sizlere arzu ettiğiniz şeyler verilmiştir." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 7/84).
"Biz nübüvvet ağacı, risaletin indiği yer, meleklerin gelip gittiği mekan, ilim madeni ve hikmet pınarlarıyız." (a.g.e., s.218).
"Allah'a and olsun ki, bana (Nebevî) risaletleri ulaştırma, vadeleri gerçekleştirme, kelimeleri tamamlama (Kur'an'ın tevili) işi öğretildi. Hikmet kapıları ve işin aydınlıkları (aklî ve akidevî meseleler) biz Ehl-i Beyt'in yanındadır." (a.g.e., s.288).
"Bizim değil de kendilerinin ilimde derinleşenler olduğunu zannederek yalan söyleyen ve bizlere zulmedenler neredeler? Oysa hidayet bizimle kat edilir ve körlük bizimle giderilir." (a.g.e., 9/84).
İmam Ali (a.s) Ehl-i Beyt'i terk edenler hakkında şöyle buyurmuştur: "Onlar dünyayı seçtiler, ahireti artlarına attılar, berrak suyu bıraktılar bulanık sudan içtiler. Adeta onların fâsıklarının kötülükle arkadaş olduğunu görür gibiyim." (a.g.e., s.88).
"Peygamberinizin Ehl-i Beyt'ine bakınız, yolunu takip ediniz. Arkalarından gidiniz. Zira onlar asla sizi hidayetten uzaklaştırmaz, sizleri yokluğa sürüklemez. Onlar otururlarsa siz de oturun; kalkarlarsa siz de kalkın." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 7/76).
"Onlar (Ehl-i Beyt) ilmin hayatı, cehaletin ölümüdürler. Hükümleri, sizlere ilimlerini; susmaları, konuşmalarını; zâhirleri, bâtınlarını haber vermektedir. Onlar dine muhalefet etmezler ve onda bir ihtilafa düşmezler. Onlar arasında din doğru sözlü bir şahit ve konuşan bir suskundur." (Şerh-u Nehc'il-Belağa-i İbn-i Ebi'l-Hadid, 9/106).
"Şüphesiz imamlar Allah'ın kulları üzerindeki yöneticileri, kulları üzerindeki ârifleridir. Cennete onların tanıdığı ve onları tanıyanlar dışındakiler girmez. Cehenneme de onları inkar edenler ve onların inkar ettikleri dışındakiler girmez." (a.g.e., s.152).
"Biziz haslar, dostlar, hazinedarlar ve kapılar... Evlere sadece kapılarından girilir, evlere kapılarından girmeyen kimse hırsız olarak adlandırılır." (a.g.e., s.164).
İmam Sâdık (a.s.) imamların hali ve nitelikleri hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah onları insanlar için hayat, karanlıklar için meşale, kelam için anahtar ve İslam için sütunlar karar kılmıştır." (el-Kâfi, 1/204/2). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.