BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, son günlerde gündeme gelen karma namaz ve bu bağlamda dinde reform çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. "İnsanımızın zihnini işgal etmek istiyorlar" diyen Haydar Baş, "Asıl amaç zihni işgal edilen insanların ülkesini de işgal etmektir" dedi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, son günlerde gündeme gelen 'bazı kadınların başı açık ve erkeklerle birlikte karma namaz kılmaları' ve bu bağlamda dinde reform çalışmalarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bu tarz faaliyetler yeni değilBu tarz girişimlerin Türkiye'de yeni olmadığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Baş, uzun zamandan beri Türkiye'nin üzerinde hesapları olanların bu tür faaliyetlere devam ettiklerini belirtti. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları kaydetti: "Özellikle de geçmişte Ramazan aylarında ciddi faaliyetler yapıyorlardı. Bunların aslı o günün şartlarında ortaya çıkmış meseleler olmayıp, Türkiye'yi belli bir noktaya getirebilmek, insanımızın inancını zaafiyetle karıştırıp kimliğinden uzaklaştırabilmektir. Ve nihai noktada da işgal edilmiş beyinlerin ülkesini işgal etmektir."Hedef Türkiye'nin işgali Bu tarz hareketlerin Türkiye'nin işgal edilmesine yönelik olduğunu vurgulayan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu münasebetle ya milliyetimizi ifsat edecekler ya da dinimizi. Ama milliyetin ifsadı da dinden geçtiği için bunlar milletimizin inancıyla devamlı surette oynamaktadırlar. Bazı insanlar bilerek burada rol alırlar, bazıları ise bilmeden burada bedava aktör olurlar.Biz tabi gazete sütunlarında ve sayfalarında ortaya çıkanların hangi maksatla burada yer aldıklarını bilemeyiz, Allah'la kendi aralarında ama bilinen bir şey var ki bunların tamamı ülkemiz üzerinde hesabı olanların aleti olmaktadırlar. Bunu en azından çok net ve açık olarak görüyoruz."İslam'ın kaynakları belliProf. Dr. Baş, İslam'ın kaynaklarının belli olduğunu vurgulayarak, İslam'da herşey in yerli yerine oturduğunu belirtti. BTP Lideri, şu görüşleri öne çıkardı: "İslam'ın kaynakları hüküm bakımından Kur'an-ı Kerim'dir, sünnet-i seniyyedir, peygamber efendimizin sünnetidir, icmadır, kıyas-ı fukahadır. İslam'la uzaktan yakından zerre kadar münasebeti olan her insan bu kaynakların ortaya koyduğu İslam'ın İslam olduğunu, bunların dışında bir Müslümanlığın olmayacağını çok iyi bilir. Bir binaya girerken binanın kapısından girilir. Şimdi yaptıkları, kapıları kapatıyorlar pencereden binaya girmeye çalışıyorlar. Buradaki olay ne ise bu da odur. Yani eski köye yeni kanun koymak, bu hiç mümkün değil. İslam'ı bozmak, İslam'da yenilikler yapmak değil, o insanlar kendilerini bozuyorlar kendilerini helak ediyorlar. Aslında hiç kimsenin İslam'a zerre kadar zarar vermesi bizim inancımıza göre mümkün olmadığı gibi, mantıken de bunun kabulü de mümkün olamaz. Zira kıyamete kadar korunacak mukaddes bir kaynak var o da Kur'an'dır, İslam'dır. Sen kendi kendini kandırır, kendinle oynar, kendine zarar verebilirsin. Bu zarar İslam'a olmaz bizzat kendine olur."BOP'un parçası Geçmişte bu tarz örnekleri sıkça gördüklerini anlatan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "İslam'da reform adı altında ABD'ye gidip bilahare Türkiye'ye dönenler bu kaynakları hiçe sayarak yeni yeni buluşlarla, yeni yeni görüşlerle, İslam'a yeni bir özellik katıyorlarmış gibi görüşler serdetmeye çalıştılar. Hilkatin garibesine bakın ki bu adamlar bugün bundan rahatsız. Dün ifsatı başlatan, bu kampanlayaları açanlar bunlardı. Yani hadislerden, sünnet-i seniyyeden yola çıkıp İslam'ın temel hükümlerinden oynayanlar bugün 'yapılan işler doğru değil, bunlar BOP dahilinde yapılan projelerdir' diyorlar. Peki bugün yapılanlar BOP için yapılan oyunlardı da, o gün senin yaptıkların neydi? Sen dün alettin, bugün biraz ayıktın, şimdi bunlar alet olmuşlar."Prof. Dr. Baş, asıl burada görülmesi ve anlaşılması gerekenin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti üzerine uzanan el olduğunu vurgulayarak, asıl maksadın milletin kimyasını bozduktan sonra onun altındaki zemini ayağının altından kaydırmak olduğunu belirtti.Yapacaklarımız bellidirBTP Lideri, şunları söyledi: "Olay budur. Milletime şunu tavsiye ediyorum: Bu tip şeylere kulak asmasınlar, ne televizyonlara, ne gazetelere, ne haberlere bu manada eğilip de nedir, ne değildir diye sormasınlar. Bizim her manada yapacağımız işler bellidir. Anamızdan babamızdan, ninemizden gördüklerimiz bize kafidir. Yeni yeni müçtehid taslaklarına bel bağlayıp Deccal'in oyuncağı haline gelmeyelim. Ben arkadaşlarımıza bunu tavsiye ediyorum. Dini hükümler bellidir, milletimiz bunu binlerce yıl hayatına geçirmiştir, hiç kimsenin de bundan kuşkusu yoktur. Problemi olanlar dinden şüphe edenler değil, kendisinden şüphe edenlerdir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.