Türkiye'nin siyaset dizaynıyla görevlendirilen Kemal Derviş, önceki gün açıkladığı pozisyonuyla mühendislik çalışmalarında yeni bir viraj daha döndü. Türkiye'deki sol partileri ve ABD güdümlü sağ partileri parmağında oynatan Kemal Derviş yaptığı açıklamayla, haftalardır kendisine kilitlediği medyayı rahatlatamadı. Mühendislik çalışmalarında Derviş'e sadece bir senaryo üzerinden - Derviş'in YTP'ye katılması senaryosuna- destek veren medyanın bir kısmı, Derviş'in yeni duruşundan memnun kalmadı. Nitekim dünkü manşetler de bu memnuniyetsizliği dile getiren içerikteydi. "Sözünde durmadı", "Eski dostlar düşman oldu" şeklinde Derviş'e sitem eden manşetler mühendislik çalışmalarında hüsrana uğrayan bir kısım medyanın, tıpkı İsmali Cem'lerin yaşadığı "satılmışlık psikolojisi" nin bir çeşit yansıması.. Bir gün önceki manşetler de Derviş skandallarını hafif meşrep yoklayarak baskı altına alma tarzındaydı.
Kemal Derviş, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan ile birlikte yola çıktı. Hatta Cem ve Özkan, Derviş'e güvenerek DSP'den kopuşu gerçekleştirdiler. Ona güvenerek Yeni Türkiye macerasına girdiler. İlk başta Derviş de belki YTP'ye geçmeyi aklından geçirmiş olabilir. Ama CHP faktörünü hiçbir zaman aklından çıkarmadı. Hatırlarsanız daha Hüsamettin Özkan DSP'den yeni ayrıldığında bütün herkes Kemal Derviş de Özkanların yanında yer alır derken, biz Derviş'in CHP'ye daha yakın durduğunu belirtmiştik. Şimdiki gelişmeler bizleri haklı çıkardı. Kemal Derviş'in İsmail Cem'i değil de CHP'yi tercih etmesinin en önemli nedeni ikinci adamlığı kabullenemeyişi. İsmail Cem hiçbir zaman liderliğinden taviz vermediği gibi Kemal Derviş'i de hep ikinci adam olarak algıladı. Kemal Derviş de her ne kadar "liderlikte gözüm yok" dese de, ikinci adamlığı hazmedecek bir yapıya sahip bulunmuyor. Peki, madem ikinci adamlığı hazmedemiyor o zaman liderlik çizgileri ve ısrarı İsmail Cem'den daha sert olan Deniz Baykal'ın yanında ne işi var Derviş'in diye bir soru sorulabilir. Bu durumu da CHP'nin YTP'ye göre toplumsal taban olarak bir miktar büyük olmasıyla açıklayabiliriz. Hem Derviş CHP'ye tam olarak kapıları açmayıp, bu arada DSP'ye de göz kırparak yeni bir senaryonun alt yapısını oluşturdu bile. Yani Derviş kolay kolay liderlik güdüsünden vazgeçecek gibi durmuyor. Ama son kertede çaresiz kalırsa; CHP içinde "derin patronajlık"a devam edecek Derviş. DSP'deki 9'ların Derviş'in göz kırpmasına yeşil ışık yakmaları her ne kadar senaryonun tutacağının habercisi gibi algılansa da, Rahşan Ecevit'in partiyi kolay kolay CHP'ye yedirmeyeceği aşikar. En fazla DSP'de emanet duran 9'lar CHP'ye katılır, belki birkaç DSP'liyi de kendilerine ekleyerek...
Doktorları Demirel için "siyaset yapmazsa hasta olur" dedikleri zaman çoğu insan "yok canım bu saatten sonra artık yapmaz" demişlerdi. Demirel'in aylardır takındığı sessiz tavır da bu insanları haklı çıkarır gibiydi. Ama Demirel bu, siyasetsiz durur mu. Yarım asırdır Türk siyasetini işgal etmek yetmemiş Demirel'e. Son olarak Yeni Türkiye'nin arkasından çıkan Demirel, kendi DTP'sini de bu partiye ekleyerek bir şeyler yapmaya çalıştı. Kemal Derviş'i de kapabilseydi amacına ulaşacaktı ama son anda hesap bozuldu. Perde arkasından bu işlerin yürümediğini anlayınca önümüzdeki günlerde Demirel kendisini perdenin bu tarafına sürebilir. Demirel'in perde gerisinde siyaset çabaları tıpkı 1999 DTP'de olduğu gibi 2002 Kasım'da da YTP hüsranıyla sonuçlanacak hiç şüpheniz olmasın.
17 aylık görev süresince ülkede ekonomik anlamda hiçbir olumlu gelişme yaşanmayan ve iç- dış borcumuzu katlayarak çoğaltan Kemal Derviş'e biçilen kurtarıcı rolüne kendisi bile şaşırıyordur. Düşünsenize görev yaptığınız süre içerisinde ekonomik anlamda hiçbir ibre yukarıyı göstermezken, birileri sizi kurtarıcı yapıyor. Siz olsanız şaşırmaz mısınız?
Bütün bunlar yetmemiş gibi, Derviş, ortaya attığı yeni söylemle siyasi ilkesizliği ikame etti Türkiye'de. Ne sağ kaldı ne de sol, hepsini birbirine karıştırdı. En sonunda da kenara çekilip yaptıklarını izlemeye koyuldu. Tıpkı ortalığı birbirine katan haylazın en sonunda hiçbir şey yapmamış gibi kenara çekilmesi gibi.
Kemal Derviş, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan ile birlikte yola çıktı. Hatta Cem ve Özkan, Derviş'e güvenerek DSP'den kopuşu gerçekleştirdiler. Ona güvenerek Yeni Türkiye macerasına girdiler. İlk başta Derviş de belki YTP'ye geçmeyi aklından geçirmiş olabilir. Ama CHP faktörünü hiçbir zaman aklından çıkarmadı. Hatırlarsanız daha Hüsamettin Özkan DSP'den yeni ayrıldığında bütün herkes Kemal Derviş de Özkanların yanında yer alır derken, biz Derviş'in CHP'ye daha yakın durduğunu belirtmiştik. Şimdiki gelişmeler bizleri haklı çıkardı. Kemal Derviş'in İsmail Cem'i değil de CHP'yi tercih etmesinin en önemli nedeni ikinci adamlığı kabullenemeyişi. İsmail Cem hiçbir zaman liderliğinden taviz vermediği gibi Kemal Derviş'i de hep ikinci adam olarak algıladı. Kemal Derviş de her ne kadar "liderlikte gözüm yok" dese de, ikinci adamlığı hazmedecek bir yapıya sahip bulunmuyor. Peki, madem ikinci adamlığı hazmedemiyor o zaman liderlik çizgileri ve ısrarı İsmail Cem'den daha sert olan Deniz Baykal'ın yanında ne işi var Derviş'in diye bir soru sorulabilir. Bu durumu da CHP'nin YTP'ye göre toplumsal taban olarak bir miktar büyük olmasıyla açıklayabiliriz. Hem Derviş CHP'ye tam olarak kapıları açmayıp, bu arada DSP'ye de göz kırparak yeni bir senaryonun alt yapısını oluşturdu bile. Yani Derviş kolay kolay liderlik güdüsünden vazgeçecek gibi durmuyor. Ama son kertede çaresiz kalırsa; CHP içinde "derin patronajlık"a devam edecek Derviş. DSP'deki 9'ların Derviş'in göz kırpmasına yeşil ışık yakmaları her ne kadar senaryonun tutacağının habercisi gibi algılansa da, Rahşan Ecevit'in partiyi kolay kolay CHP'ye yedirmeyeceği aşikar. En fazla DSP'de emanet duran 9'lar CHP'ye katılır, belki birkaç DSP'liyi de kendilerine ekleyerek...
Doktorları Demirel için "siyaset yapmazsa hasta olur" dedikleri zaman çoğu insan "yok canım bu saatten sonra artık yapmaz" demişlerdi. Demirel'in aylardır takındığı sessiz tavır da bu insanları haklı çıkarır gibiydi. Ama Demirel bu, siyasetsiz durur mu. Yarım asırdır Türk siyasetini işgal etmek yetmemiş Demirel'e. Son olarak Yeni Türkiye'nin arkasından çıkan Demirel, kendi DTP'sini de bu partiye ekleyerek bir şeyler yapmaya çalıştı. Kemal Derviş'i de kapabilseydi amacına ulaşacaktı ama son anda hesap bozuldu. Perde arkasından bu işlerin yürümediğini anlayınca önümüzdeki günlerde Demirel kendisini perdenin bu tarafına sürebilir. Demirel'in perde gerisinde siyaset çabaları tıpkı 1999 DTP'de olduğu gibi 2002 Kasım'da da YTP hüsranıyla sonuçlanacak hiç şüpheniz olmasın.
17 aylık görev süresince ülkede ekonomik anlamda hiçbir olumlu gelişme yaşanmayan ve iç- dış borcumuzu katlayarak çoğaltan Kemal Derviş'e biçilen kurtarıcı rolüne kendisi bile şaşırıyordur. Düşünsenize görev yaptığınız süre içerisinde ekonomik anlamda hiçbir ibre yukarıyı göstermezken, birileri sizi kurtarıcı yapıyor. Siz olsanız şaşırmaz mısınız?
Bütün bunlar yetmemiş gibi, Derviş, ortaya attığı yeni söylemle siyasi ilkesizliği ikame etti Türkiye'de. Ne sağ kaldı ne de sol, hepsini birbirine karıştırdı. En sonunda da kenara çekilip yaptıklarını izlemeye koyuldu. Tıpkı ortalığı birbirine katan haylazın en sonunda hiçbir şey yapmamış gibi kenara çekilmesi gibi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012