Baştan şunu ifade edeyim; bir Hristiyan ölüye kilisede ve mezarda yapılan dinî ritüellere sessiz kalıp, sıra müslüman ölüye gelince oluşan çuş u huruş ilginç ...
Bundan daha tahammülü zor olanı ise; elif'e merdek nûn'a şamandıra diyecek kadar deruni bir dinî donanıma sahip kimi arkadaşların bu konunun uzmanı kesilmesi.
İşte, bu ve buna bağlı birçok müşgili çözeceğine inandığım bir hadis-i şerif:
Abdullah İbn Mes'ûd (Allah O'dan razı olsun), Allah'ın Rasûlu'nden (Allah'ın salât ve selâmı O'na olsun) şu bilgiyi bize iletti: "Kim Allahın kitabından bir harf okursa, onun için bir hasene (sevap) vardır. Her bir hasene için ise, on misli sevap vardır. Ben "Elif, Lam, Mim" bir harftir demiyorum. "Elif" bir harf, "Lam" bir harf, "Mim" bir harftir."
(Sahih Hadis).
Anlayana fazlasıyla yeterli bir Nebevî mucize.
Biz ölüye Kur'an okumuyoruz.
Okuduğumuz "her harfi on sevap" Kur'an'dan hasıl olan sevabı ölüye hibe ediyoruz, bağışlıyoruz.
Mesela;
Fatiha suresi.
Kimi alimler 113 kimi alimler 123 harftir der.
(Görüş farklılığı; 'besmele'nin Fatiha'dan bir âyet olup olmadığı düşüncesinden, yada kıraat çeşitliliğinden olsa gerektir).
Okuduğumuz Fatiha suresinden 113*10=1130 hasene, sevap hasıl oluyor, biz bu hasılatı/kazancı orada yatan ölüye hibe ediyoruz. Stop.
Öküz olmaya gerek yok. Stop.
Bir başka hadis-i şerifi de buraya kaydedelim;
Resulüllah (saa) şöyle buyurdular:
"İnsan ölünce, bütün amellerinin sevabı kesilir, üç şey hariç (o üç şey sürekli o kişinin amel defterini açık tutar):
1-Sadaka-i câriye. (Bütün canlıların sürekli istifade ettiği hayrat).
2-Kendisinden istifade edilen ilim.
3-Arkasından dua eden hayırlı evlât."
Hayırlı evladın duasından sayılmaz mı Kur'an okumak?
Bir başka husus da şudur.
Mesela;
Bir Hristiyan ölünce arkasından bir takım ritüeller icra edilir din görevlisi papazın riyasetinde, önce kilisede sonra mezarlıkta.
Bütün bu yapılanlar, o ölünün o dine mensubiyetinin ilanı değil mi?
Bir müslüman ölü için yapılanlar da onun İslam'a mensubiyetinin ilanıdır.
Musalladan kabristana kadar ve devamında...
Buna karşı çıkanlara düşen, dürüstçe vasiyet edip; biz bu tip "bitat/uydurma" şeyleri istemiyoruz demeleri.
Keşke, merasim da istemiyoruz, bizi bir çukura atın, yeter, deseler.
Mesela;
Tokatlı Kanî şöyle demiş(miş);
"Benim mezar taşıma el-Fatiha yazmayın; ben Fatiha dilencisi değilim."
Nitekim İstanbul Eyüp Sultan mezarlığındaki mezar taşına "ruhu için el-Fatiha" yazmıyor muş.
Aslında yukarıdaki hadis-i şerifte bir başka Nebevî mucize daha var?
Elif, lâm, mîm misali...
Birçok sûrenin başında bulunan bu bağlantısı olmayan müstakil harflere, "huruf-u mukatta" denir.
Vahyin sahibi Allah ile vahyin muhatabı Elçi arasında şifre kabul edilen bu harflerin anlamları hakkında İslam alimleri bazı tahminlerde bulunsa da nihai görüşleri şöyledir:
Bu harflerin ne anlama geldiğini Allah bilir.
Hani o dünya tatlısı İlahiyatçılar ne diyordu?
Anlamını bilmedikten sonra Kur'an'ı okumanın bir faydası yoktur.
Allah Resulü de onların ağızlarının payını veriyor;
"Ben "Elif, Lam, Mim" bir harftir demiyorum. "Elif" bir harf, "Lam" bir harf, "Mim" bir harftir."
Yani toplam otuz (30) hasene/sevap var anlamını bilmediğimiz, Elif, Lâm ve Mîm harflerinde.
Şu son olsun.
Niye müslüman kabristanından geçerken orada yatanlara selâm veriyoruz?
Resulüllah'ın (saa) sünnetidir o.
Kime veriyoruz o selamı?
Selvi ağacına mı?
Mezar taşına mı?
Toprağa mı?
Arapça metnini siz bulup okuyun, ben size birinin mealini vereyim.
"Selam sizlere ey mü'minlerin ve Müslümanların diyarında bulunanlar. Allah bizden önden gidenlere de, geriye kalanlara da rahmet etsin. Şüphesiz ki, bizler de inşaallah size kavuşacağız."
Siz okuyun, ölüye de diriye de.
O ilahiyatçılardan biri olmasın ama okuduğunuz...
- Ana-baba hakları -1 / 25.04.2024
- Müşriklerle hicv / 21.04.2024
- Kıyas önemlidir.... / 14.04.2024
- Kur'anı doğru anlamak / 13.04.2024
- Şimdi sırada "Dinsel Dönüşüm" var / 07.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -5 / 03.04.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -4 / 27.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -3 / 26.03.2024
- Ramazanda; Dua... Dua...Dua.. -2 / 21.03.2024