Hükümet yurt dışından 40 bin İngilizce öğretmeni getirmeye hazırlanıyor. Bu konuyu değerlendiren Prof. Dr. Haydar Baş bunun bir oyun olduğunu söyledi ve "Bizim kazanamadığımız insanımızı onlar elimizden alacaklar, kendi çocukları yapacaklar" dedi
Binlerce öğretmen atama beklerken hükümetin yurtdışından ithal öğretmen getirecek olmasını değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yeni yetişecek nesillerin misyonerlerin kıskacına atılacağına işaret etti. Kendi ülkelerinde alabilecekleri kat kat fazla maaşları bırakıp Türkiye'nin vereceği 1500 - 2000 TL maaşa gelen bu ithal öğretmenlerin büyük bir oyunun parçası olduklarını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Türkiye'de 300 bin öğretmen vazife için kuyrukta bekliyor sen kalkıp Batı dünyasından 40 bin tane öğretmen alıyorsun. Hem de İngilizce dersi verecek öğretmen alıyorsun. Bunun manası nedir? Bizim öğrencilik zamanımızda 'Barış Gönüllüleri' diye Batı'nın misyonerlik faaliyetleri yapması için gönderdiği öğretim üyeleri ve öğretmen gibi kişiler vardı. Acaba diyorum ki biz tekrar o günlere mi dönüyoruz? Türkiye bütçesinin bunlara vereceği para öğretmenlik maaşına baktığımız zaman bin 500-bin 600 Türk Lirasıdır 2 bin Türk Lirası bile zor alır. Halbuki Batı'da en kötü ihtimalle 2 bin 500-3 bin Avro maaş alır. 3 bin Avro alsa 6 bin TL eder, 2 bin 500 Avro alsa 5 bin TL eder. Biz bunun üçte birini vereceğiz adam oradaki imkânını bırakacak Türkiye'ye gelecek. Burada bir oyun var. Bunu finanse eden kurumlar var. Kim bu kurumlar? Vatikan'dır, misyonerlik kurumlarıdır. Onların amacı bizim insanımızı kazanmak. Bizim kazanamadığımız insanımızı onlar elimizden alacaklar kendi çocukları yapacaklar, yazık günah değil mi? Biz bu işe Bağımsız Türkiye Partisi olarak temelinden karşıyız."
Fırsat eşitliği yokTürkiye'de eğitimde bir fırsat eşitliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Şırnak'ta bir belde de yetişen ve bir liseden mezun olan çocukla, Galatasaray Lisesi'nden yetişen öğrenci bir değildir. Fakat bugün biz bunları liseden mezun oldukları gerekçesiyle aynı yarışa koyduk. Burada adalet var mı? Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi? Bu korkunç bir fiyaskodur, bir batıştır, bir çöküştür. Beni Galatasaray Lisesi'nde yetişen bir delikanlıyla, bir hanımefendiyle yarışa sokman için aynı şartlarda bana eğitim vereceksin. Bizim görüşümüz tamamen bunun dışında. Kendi koşullarında bir gencimiz liseden mezun oldu, üniversiteyi okumak istiyor, bu çocuğun önü tamamen açılacak yani sınavsız üniversite olacak."
Geçmişimizi inkârda birinciyiz
"En ciddi bütçesi olması gereken kurum ve kuruluş eğitim olması lazım" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Batı eğitimi bizden aldı. Batı kim oluyor, Batı nedir? Almanya, Amerika, İngiltere nedir bunlar? Bunların geçmişlerine bakarsak bir tek biraz temeli olan İngiltere'dir. Gelsin bir İngiliz eğitimciyle biz karşı karşıya oturalım, prensipleri ortaya koyalım samimi olarak konuşuyorum pes demek zorunda kalır. Biz geçmişimizi inkârda birinciyiz ve birinci sıradayız. Yani onları alıp modernize edip hayata geçirmemiz gerekirken, geçmişe ait ise sırtımızı dönüp tekmeyi atıyoruz."
Binlerce öğretmen atama beklerken hükümetin yurtdışından ithal öğretmen getirecek olmasını değerlendiren Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yeni yetişecek nesillerin misyonerlerin kıskacına atılacağına işaret etti. Kendi ülkelerinde alabilecekleri kat kat fazla maaşları bırakıp Türkiye'nin vereceği 1500 - 2000 TL maaşa gelen bu ithal öğretmenlerin büyük bir oyunun parçası olduklarını söyleyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Türkiye'de 300 bin öğretmen vazife için kuyrukta bekliyor sen kalkıp Batı dünyasından 40 bin tane öğretmen alıyorsun. Hem de İngilizce dersi verecek öğretmen alıyorsun. Bunun manası nedir? Bizim öğrencilik zamanımızda 'Barış Gönüllüleri' diye Batı'nın misyonerlik faaliyetleri yapması için gönderdiği öğretim üyeleri ve öğretmen gibi kişiler vardı. Acaba diyorum ki biz tekrar o günlere mi dönüyoruz? Türkiye bütçesinin bunlara vereceği para öğretmenlik maaşına baktığımız zaman bin 500-bin 600 Türk Lirasıdır 2 bin Türk Lirası bile zor alır. Halbuki Batı'da en kötü ihtimalle 2 bin 500-3 bin Avro maaş alır. 3 bin Avro alsa 6 bin TL eder, 2 bin 500 Avro alsa 5 bin TL eder. Biz bunun üçte birini vereceğiz adam oradaki imkânını bırakacak Türkiye'ye gelecek. Burada bir oyun var. Bunu finanse eden kurumlar var. Kim bu kurumlar? Vatikan'dır, misyonerlik kurumlarıdır. Onların amacı bizim insanımızı kazanmak. Bizim kazanamadığımız insanımızı onlar elimizden alacaklar kendi çocukları yapacaklar, yazık günah değil mi? Biz bu işe Bağımsız Türkiye Partisi olarak temelinden karşıyız."
Fırsat eşitliği yokTürkiye'de eğitimde bir fırsat eşitliğinden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyen Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Şırnak'ta bir belde de yetişen ve bir liseden mezun olan çocukla, Galatasaray Lisesi'nden yetişen öğrenci bir değildir. Fakat bugün biz bunları liseden mezun oldukları gerekçesiyle aynı yarışa koyduk. Burada adalet var mı? Böyle bir devlet anlayışı olabilir mi? Bu korkunç bir fiyaskodur, bir batıştır, bir çöküştür. Beni Galatasaray Lisesi'nde yetişen bir delikanlıyla, bir hanımefendiyle yarışa sokman için aynı şartlarda bana eğitim vereceksin. Bizim görüşümüz tamamen bunun dışında. Kendi koşullarında bir gencimiz liseden mezun oldu, üniversiteyi okumak istiyor, bu çocuğun önü tamamen açılacak yani sınavsız üniversite olacak."
Geçmişimizi inkârda birinciyiz
"En ciddi bütçesi olması gereken kurum ve kuruluş eğitim olması lazım" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu: "Batı eğitimi bizden aldı. Batı kim oluyor, Batı nedir? Almanya, Amerika, İngiltere nedir bunlar? Bunların geçmişlerine bakarsak bir tek biraz temeli olan İngiltere'dir. Gelsin bir İngiliz eğitimciyle biz karşı karşıya oturalım, prensipleri ortaya koyalım samimi olarak konuşuyorum pes demek zorunda kalır. Biz geçmişimizi inkârda birinciyiz ve birinci sıradayız. Yani onları alıp modernize edip hayata geçirmemiz gerekirken, geçmişe ait ise sırtımızı dönüp tekmeyi atıyoruz."