Ankara'da Türk bayraklarıyla yürüyenlere terörist,
Muhalefet partisine yavru muhalefet,
Ana muhalefet partisi liderine genel müdür,
Gezi Parkı'nda ağaçlar kesilmesin diyenlere çapulcu, vandal
Hoşuna gitmeyen yasaları çıkaranlara iki ayyaş,
Sıkıntısını dile getiren çiftçiye ananı da al git,
Şehitlere kelle,
Hükümet PKK ile görüşüyor diyenlere şerefsiz, namussuz,
CHP'ye cibilliyetsiz,
MHP'ye vagon,
Kendisini eleştiren muhalefet milletvekiline edepsiz, müsvedde
Kılıçdaroğlu'na memur Kemal efendi, önemli olan boy değil soy,
Demirel'e dün lakabı çoban olanlar şimdi İşçi Partisi'nin koyunu oldular.
ve daha neler neler...
Bu ifadelerin sahibinin kim olduğu malum,
Başbakan Erdoğan.
***
Şimdi Başbakan Erdoğan'ın büyük bir vaveyla ile açıkladığı demokratikleşme paketine bakalım.
O da ne, pakette nefret suçu diye bir şey var.
Erdoğan muhalif basının alınmadığı "demokratikleşme" toplantısında nefret suçuyla ilgili olarak aynen şu ifadeleri kullandı, "Nefret saikiyle işlenmesi durumunda, belirli suçların cezalarını daha da artırıyoruz. Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak. Ayrımcılıkla daha etkin mücadele etmek için, ceza miktarlarını artırıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını da 1 yıldan 3 yıla kadar artırıyoruz."
***
Erdoğan'ın açıklamaları böyle.
Şimdi bir yazımızın girişinde sıraladığımız cümlelere bir de nefret suçu açıklamasına bakın.
Acaba bu durumda nefret suçundan yargılanması gereken ilk kişi kim olmalı?
***
Yazımızı sorumuza cevap bulmanıza yardımcı olması açısından nefret suçunun tanımıyla noktalayalım.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) göre "Bir şahsa veya mülküne karşı işlenen herhangi bir suçun kaynağı, o kimsenin ırkı, rengi, etnik kökeni ya da uyruğu, dini, cinsiyeti, yaşı, fiziksel veya zihinsel engelleri, düşüncesi yahut buna benzer bir durum ile ilgili ise, bu suç nefret suçudur."
***
Bu noktada konunun bir diğer boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Nefret suçu genel bir kavram. Gücü elinde bulunduranlar bu düzenlemenin arkasına sığınarak, muhaliflere baskı yapabilirler.
Hükümete yönelik en küçük bir eleştiri nefret suçu kapsamına alınarak cezalandırılabilir.
Hükümetin demokratikleşme paketi adını verdiği paket, zaten sıkıntılı olan ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabilir.
Meseleyi hiç bu yönüyle düşündünüz mü?
Muhalefet partisine yavru muhalefet,
Ana muhalefet partisi liderine genel müdür,
Gezi Parkı'nda ağaçlar kesilmesin diyenlere çapulcu, vandal
Hoşuna gitmeyen yasaları çıkaranlara iki ayyaş,
Sıkıntısını dile getiren çiftçiye ananı da al git,
Şehitlere kelle,
Hükümet PKK ile görüşüyor diyenlere şerefsiz, namussuz,
CHP'ye cibilliyetsiz,
MHP'ye vagon,
Kendisini eleştiren muhalefet milletvekiline edepsiz, müsvedde
Kılıçdaroğlu'na memur Kemal efendi, önemli olan boy değil soy,
Demirel'e dün lakabı çoban olanlar şimdi İşçi Partisi'nin koyunu oldular.
ve daha neler neler...
Bu ifadelerin sahibinin kim olduğu malum,
Başbakan Erdoğan.
***
Şimdi Başbakan Erdoğan'ın büyük bir vaveyla ile açıkladığı demokratikleşme paketine bakalım.
O da ne, pakette nefret suçu diye bir şey var.
Erdoğan muhalif basının alınmadığı "demokratikleşme" toplantısında nefret suçuyla ilgili olarak aynen şu ifadeleri kullandı, "Nefret saikiyle işlenmesi durumunda, belirli suçların cezalarını daha da artırıyoruz. Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak. Ayrımcılıkla daha etkin mücadele etmek için, ceza miktarlarını artırıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını da 1 yıldan 3 yıla kadar artırıyoruz."
***
Erdoğan'ın açıklamaları böyle.
Şimdi bir yazımızın girişinde sıraladığımız cümlelere bir de nefret suçu açıklamasına bakın.
Acaba bu durumda nefret suçundan yargılanması gereken ilk kişi kim olmalı?
***
Yazımızı sorumuza cevap bulmanıza yardımcı olması açısından nefret suçunun tanımıyla noktalayalım.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) göre "Bir şahsa veya mülküne karşı işlenen herhangi bir suçun kaynağı, o kimsenin ırkı, rengi, etnik kökeni ya da uyruğu, dini, cinsiyeti, yaşı, fiziksel veya zihinsel engelleri, düşüncesi yahut buna benzer bir durum ile ilgili ise, bu suç nefret suçudur."
***
Bu noktada konunun bir diğer boyutuna dikkat çekmek istiyorum. Nefret suçu genel bir kavram. Gücü elinde bulunduranlar bu düzenlemenin arkasına sığınarak, muhaliflere baskı yapabilirler.
Hükümete yönelik en küçük bir eleştiri nefret suçu kapsamına alınarak cezalandırılabilir.
Hükümetin demokratikleşme paketi adını verdiği paket, zaten sıkıntılı olan ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabilir.
Meseleyi hiç bu yönüyle düşündünüz mü?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024