Birinci ay bitmek üzere, seçimin hemen öncesindeki her bakımdan sıcak geçecek Haziran günlerini de saymazsanız seçimlere sadece dört ay kaldı.Türkiye'nin, Anadolu coğrafyasının ve Ortadoğu'nun kaderini etkileyecek, hatta tayin edecek bir seçimin arifesindeyiz.Kılı kırk yararcasına, kafamızı çatlatırcasına düşünerek, tahliller, analizler yaparak oy vereceğimiz partiyi belirlemek durumundayız.İktidar partisinin güven oylaması anlamındaki 12 Eylül halk oylaması için; "mümkün olsa da mezardakilere de evet oyu kullandırsak ve bu referandum on genel seçime bedeldir" tarzında çırpınanların kimliklerini, kişiliklerini, kimlere hizmet ettiklerini düşünerek önümüzdeki seçimlerin önemini idrak etmeliyiz.Dokuz yıllık iktidarı boyunca, milleti alabildiğine fakirleştirmiş, bu ülkenin kaynaklarını kendi milleti ile değil de ecnebilerle paylaşmış, halkın üçte ikisini gırtlağına kadar borçlandırmış, binlerce yıldan beri kardeşçe yaşamış bir milleti akıl almaz icraatlarla ayrıştırmış, bölücü unsurları alabildiğine cesaretlendirmiş ve seçim sonrasında ülkeyi daha tehlikeli bir yola sokacak olan yeni anayasa çalışması sözü vermiş olan mevcut iktidar partisinin tekrar kazanması halinde ne büyük felaketlerle karşılaşacağımızı bu günden hesap ederek oy kullanmak zorundayız.İşte tam bu noktada neden BTP ve neden Haydar Baş sorusu hayati önem arz etmektedir.Yukarıda bir kısmını saydığımız ve tamamını saymamız halinde sayfalarca tutacak olan olumsuzlukların ve dertlerin tamamına reçete hazırlamış olan bir parti ve liderinden söz ediyoruz.Yetmiş iki milyonu kardeş ilan eden ve kardeşçe bir arada tutacak projelerle milletin huzuruna çıkan bir parti ve liderini konuşuyoruz.Yetmiş iki milyonun kardeşçe, karnı tok, sırtı pek , ve başı dik bir şekilde yaşayacağı bir Türkiye vadeden ve bunun için de ne gerektiğini elle tutulur, gözle görülür bir şekilde belgelere ve bilgilere dayanarak ortaya koyan bir parti ve liderini her ortamda, her platformda konuşmak zorundayız.Türkiye'yi her bakımdan dünya devletlerinin önüne geçirecek, bu ülkenin vatandaşı olmanın gurur ve onurunu doya doya yaşatacak olan bir projeden ve onun sahibi sayın Haydar Baş'tan bahsediyoruz.Geliştirdiği projeleri sadece iki kapak arasında, kitaplar halinde insanlığa takdim etmekle kalmamış, dünyanın sayılı üniversitelerinin ev sahipliği ve iştirakleriyle, uluslar arası kongrelerle masaya yatırmış, tartışmaya açmış ve her defasında alkışlar toplamış bir proje ve sahibinden söz ediyoruz.Elbette BTP ve kesinlikle Haydar Baş demek için o kadar çok sebep var ki inşallah ilerde yazmaya çalışacağız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025