Türkiye'nin kalbi Ankara'da yaşanan ülke tarihinin en kanlı bombalı saldırısı, ülkemizin geldiği vahim durumun artık doruğa çıktığını ortaya koyuyor.
Bu noktadan kurtuluş konusunda iktidarın verdiği hiçbir umut yok.
Dün açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Caferi'nin birkaç gün önceki açıklamalarını da referans göstererek, "YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur. Suriye rejimine dönük her türlü tedbiri alma hakkı da bizde mahfuzdur" dedi.
Son Rusya'yı YPG'ye ofis açtığı için eleştiren Davutoğlu, "Rusya'yı da bir kez daha terör örgütünü Suriye'deki masum halka ve Türkiye'ye karşı kullanmama konusunda uyarıyorum" dedi.
Başbakan Davutoğlu, YPG'ye desteğini hemen her gün açıklayan ABD'ye Davutoğlu ne diyecek diye bekledim, ama ne Suriye'ye ne de Rusya'ya karşı kullanılan üslup, ABD'ye kullanılmadı.
Bu kadar büyük bir acı ile karşı karşıya bir durumdayken bile AKP hükümeti nezdinde ABD denince akan sular duruyor.
Bence Rusya'ya, Suriye'ye veya müttefik saydığı ABD'ye söz söylemeden önce AKP hükümetinin yapması gereken şeyler var.
Son 5 yılda Türkiye sayısız terör saldırının hedefi haline geldi.
Suriye kriziyle birlikte Türkiye'ye giren ve sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli sığınmacıların içersinde kaç tane canlı bomba olduğunu kimse bilmiyor.
Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin de Türkiye'ye sığınmacı olarak giren birisi olduğu açıklandı.
Hükümet, Türkiye'yi Suriye krizinin bir parçası haline getirmeseydi, ne Suruç, ne Reyhanlı ne de Ankara'daki saldırılar belki de yaşanacaktı.
Üstelik Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve de Arap Baharı'nın eş başkanı ve ortağı olmasaydık, İslam coğrafyasında akıtılan kana da ortak olmayacaktır.
Başkalarına 'Ey' demeden önce Türkiye'yi yönetenler, 'biz nerede yanlış yaptık' diyebilseler, hatalardan ders alıp, doğru adımları atmak belki de çok yıllar önce mümkün olabilirdi.
Ama hata yaptığını bile anlayamayan bir siyasi irade iş başında.
Türkiye'nin son 5 yılda maruz kaldığı terör saldırıları ve verdiği kayıplar başka bir ülkede, hükümetler istifa etmek zorunda kalır, ülkeyi bu duruma düşüren siyasiler siyasi mevta haline getirilirdi.
Ama söz konusu olan ülke Türkiye olunca, işler farklı işliyor. Ne hallere geldik, Türkiye kalbinden vuruluyor, hiçbir siyasi istifa etmeyi aklının ucundan bile geçirmiyor.
Bu noktadan kurtuluş konusunda iktidarın verdiği hiçbir umut yok.
Dün açıklamalarda bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Caferi'nin birkaç gün önceki açıklamalarını da referans göstererek, "YPG, Suriye rejiminin bir piyonudur ve bu saldırıdan Suriye rejimi doğrudan sorumludur. Suriye rejimine dönük her türlü tedbiri alma hakkı da bizde mahfuzdur" dedi.
Son Rusya'yı YPG'ye ofis açtığı için eleştiren Davutoğlu, "Rusya'yı da bir kez daha terör örgütünü Suriye'deki masum halka ve Türkiye'ye karşı kullanmama konusunda uyarıyorum" dedi.
Başbakan Davutoğlu, YPG'ye desteğini hemen her gün açıklayan ABD'ye Davutoğlu ne diyecek diye bekledim, ama ne Suriye'ye ne de Rusya'ya karşı kullanılan üslup, ABD'ye kullanılmadı.
Bu kadar büyük bir acı ile karşı karşıya bir durumdayken bile AKP hükümeti nezdinde ABD denince akan sular duruyor.
Bence Rusya'ya, Suriye'ye veya müttefik saydığı ABD'ye söz söylemeden önce AKP hükümetinin yapması gereken şeyler var.
Son 5 yılda Türkiye sayısız terör saldırının hedefi haline geldi.
Suriye kriziyle birlikte Türkiye'ye giren ve sayıları 3 milyonu aşan Suriyeli sığınmacıların içersinde kaç tane canlı bomba olduğunu kimse bilmiyor.
Ankara'daki saldırıyı gerçekleştirenlerin de Türkiye'ye sığınmacı olarak giren birisi olduğu açıklandı.
Hükümet, Türkiye'yi Suriye krizinin bir parçası haline getirmeseydi, ne Suruç, ne Reyhanlı ne de Ankara'daki saldırılar belki de yaşanacaktı.
Üstelik Büyük Ortadoğu Projesi'nin ve de Arap Baharı'nın eş başkanı ve ortağı olmasaydık, İslam coğrafyasında akıtılan kana da ortak olmayacaktır.
Başkalarına 'Ey' demeden önce Türkiye'yi yönetenler, 'biz nerede yanlış yaptık' diyebilseler, hatalardan ders alıp, doğru adımları atmak belki de çok yıllar önce mümkün olabilirdi.
Ama hata yaptığını bile anlayamayan bir siyasi irade iş başında.
Türkiye'nin son 5 yılda maruz kaldığı terör saldırıları ve verdiği kayıplar başka bir ülkede, hükümetler istifa etmek zorunda kalır, ülkeyi bu duruma düşüren siyasiler siyasi mevta haline getirilirdi.
Ama söz konusu olan ülke Türkiye olunca, işler farklı işliyor. Ne hallere geldik, Türkiye kalbinden vuruluyor, hiçbir siyasi istifa etmeyi aklının ucundan bile geçirmiyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024