Ne değişti? ABD'den ne aldık, ne verdik?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beyaz Saray'da Başkan Trump ile yaptığı görüşmede S-400, F-35, FETÖ, ABD'nin Türkiye'ye yaptırımları, ABD'nin PKK/YPG'ye desteği gibi kritik başlıklarda ilerleme sağlanamadı. Ancak Türkiye karşıtlığı ile tanınan ve Trump-Erdoğan görüşmesine katılan Cumhuriyetçi Senatör Graham'ın dün Ermeni soykırımı tasarısının ABD Senatosu'nda oylanmasını engellemesi dikkat çekti
14.11.2019 00:00:00





RECEP BAHAR/DETAY HABER
ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray'da ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından kritik açıklamalarda bulundu.
Ancak her iki lider de 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ana muhtevası konusunda detay vermedi. Buluşmada Suriye meselesinden Fetullah Gülen'e, sözde Ermeni soykırım iddiasının ABD Temsilciler Meclisi'nde 'Ermeni Soykırımı' olarak tanımlanmasından Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze sistemi almasına kadar birçok başlık ele alındı.
Ancak her iki lider de basın toplantısında Halkbank ve ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlar konularını ele almadı. Bu iki konunun kapalı kapılar ardında konuşulduğu tahmin edilyor.
Trump S-400'e kafayı takmış
Başkan Trump'ın gündeme getirdiği konular arasında iki ülke arasında 1 yılı aşkın süredir devam eden bir kriz olan S-400 füze savunma sistemi yer aldı.
Trump, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 savunma sistemi için "Çok büyük zorluk oluşturuyor, umarız bunu düzeltebiliriz" şeklinde konuştu. S-400'lere ilişkin bir atıf da görüşme trafiği sonrası Beyaz Saray'dan yapılan değerlendirme bildirisinde yer aldı. Beyaz Saray metninde "Diğer konularda ilerleme sağlanabilmesi için, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi konusu etrafındaki sorunları çözmeliyiz" ifadesi kullanıldı.
Türkiye Patriot'lara müşteri
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Patriot konusunu gündeme getirdi ve "Değerli dostum Türkiye'nin Patriot'lar konusunda karşılaştığı haksızlığı Osaka'da ifade etti. Türkiye'ye teklif verilmesi durumunda Patriot'ları almak istediğimizi tekrar söyledim" şeklinde konuştu. Erdoğan, Fetullah Gülen'in iadesi talebini bir kez daha gündeme getirdi ve ABD'ye konuya dair çok sayıda belge verdi.
Erdoğan, şunları söyledi: "Böyle bir insanın ABD'de 400 dönüm bir arazide yaşayarak oradan dünyadaki başka yerleri idare etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu seyahatimizde belgeler ayrıca getirdik, bunları da kendilerine takdim edeceğiz. Umarım bu belgeler ışığında bizden nasıl teröristler istendiğinde veriyorsak onlar da verirler."
Erdoğan, YPG'nin elebaşı Mazlum Kobani ile ilgili bir soruya da, "Bu teröristin ABD gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım. Yüzdelerce insanımızın öldürülmesine neden olan bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız tarafından böyle karşılanması bizi üzmüştür" dedi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Mazlum Kobani'nin 'terörist olduğunu belgelediğini ve kendilerine aktardığını' söyleyen Erdoğan, "Biz de Sayın Başkan'a aynen takdim ettik, gelen mektubu da aynen verdik" diye konuştu.
Türkiye ABD'den uçak alacak
Başkan Trump, ikili ticarete ilişkin "Türkiye çok iyi ürünler yapıyor, biz de iyi ürünler yapıyoruz. Türkiye ile yıllık ticaret hacmimizi geliştirmek istiyoruz. Şimdilik bu 20 milyar dolarda, bunu 100 milyar dolara çıkarmak istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ticaret konusunun da gündeme geldiğini ifade ederek, "100 milyar dolarlık ticaret hacmi için anlaştık. Bu ABD için de çok iyi olur. Bizim ticaret açığımızı da azaltmayı hedefliyoruz. Türkiye'den piyasalarını daha fazla açmasını talep ediyoruz ve bunu da yapıyorlar" dedi.
Bu bağlamda Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ABD'den daha fazla yolcu uçağı alma sözü verdiği dile getiriliyor.
Muhabir misiniz yoksa hükümet çalışanı mı?
Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, basın toplantısının soru cevap bölümünde Donald Trump'a Mazlum Kobani'yi Beyaz Saray'a davet ettiğini hatırlatarak, "Bugünkü görüşme sonrası halen Kobani'yi Beyaz Saray'a davet etmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu.
Trump, soruya önce, "Muhabir olduğunuza emin misiniz? Türkiye hükümeti için çalışmıyorsunuz değil mi?" karşılığını verdi. ABD Başkanı sonrasında, "Mazlum Kobani ile çok iyi geçen bir telefon konuşması yaptık. Çok yakın çalışıyoruz. Sizin Cumhurbaşkanınız ile de çok yakın çalışıyoruz" dedi. Öte yandan görüşmeye Amerikan medyası da ilgi gösterdi.
New York Times Beyaz Saray Muhabiri Michael Crowley, gazetesindeki analizinde "Günün sonunda Erdoğan'ın ziyaretinin verimli olup olmadığı belirsiz kaldı. Beyaz Saray açıklaması, somut bir anlaşma olmadığını gösteriyor" diye yazdı.
Bazı şeyleri zaman gösterecek
Erdoğan ve Trump'ın görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında söyledikleri analiz edildiğinde tarafların mevzilerini koruduğu ortaya çıkıyor.
Ancak elbette birçok şey zamanla ortaya çıkacak. Bu bağlamda özellikle S-400 konusunu yakından izlemek gerekiyor. ABD, bir NATO ülkesinin Rus silahlarıyla silahlanmasına ısrarla karşı çıkıyor.
Nedeni ise açık… Bugün Türkiye Rusya'dan milyar dolarlık silah alırsa, yarın bir başka NATO ülkesi aynı yola tevessül edebilir, bu da ABD açısından Pazar kaybı demek.
Senatörlerle özel buluşma
Basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da senatörlerle bir araya geldi.
Canlı yayınlanan görüşmelerde senatörler S-400 savunma sistemlerinin alınmasına dair endişelerini dile getirdi ve Türkiye'nin Kürtlere karşı herhangi bir saldırıda bulunmasını istemediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise senatörlere verdiği cevapta, "Kürtlerle teröristler arasında bir ayrım yapmak gerekiyor. Kürtler benim kardeşlerim ve en fazla Kürt benim ülkemde yaşıyor" dedi.
Senatör Graham çark etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump'ın Beyaz Saray'daki buluşmasından çıkan tek net sonuç Türkiye karşıtlığıyla öne çıkan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın sözde soykırım iddialarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanınması yönündeki karar tasarısının Senato'da oylanmasını engellemesi oldu.
Graham, kararıyla ilgili olarak, "Senatörler ne tarihe masum kisve katmalı ne de onu yeniden yazmalı. Umarım Türkiye ile Ermenistan bir araya gelerek bu sorunu halleder" dedi.
Graham, Erdoğan-Trump görüşmesine katılan senatörler arasında yer alıyordu.
ABD Senatosu kuralları gereğince herhangi bir senatör bir karar tasarısının Genel Kurul'da oylanmasını engelleyebiliyor. Ermeni karar tasarısı 29 Ekim'de Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi'nde 11'e karşı 405 oyla kabul edilmişti.
Tasarıyı hazırlayan senatörlerden Demokrat Parti'den Robert Menendez, karar tasarısını 14 Kasım'da Senato gündemine getirmek istemişti. Peki, Graham neden geri adım attı? Böyle bir adımı tetikleyecek en güçlü ihtimalin, Türkiye'nin S-400 füze savunma sistemini 'aktive etmeme sözü' vermesi olduğu tespiti yapılıyor.
Aşağıdaki videolar da ilginizi çekebilir:
ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray'da ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından kritik açıklamalarda bulundu.
Ancak her iki lider de 1 saat 15 dakika süren görüşmenin ana muhtevası konusunda detay vermedi. Buluşmada Suriye meselesinden Fetullah Gülen'e, sözde Ermeni soykırım iddiasının ABD Temsilciler Meclisi'nde 'Ermeni Soykırımı' olarak tanımlanmasından Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze sistemi almasına kadar birçok başlık ele alındı.
Ancak her iki lider de basın toplantısında Halkbank ve ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı yaptırımlar konularını ele almadı. Bu iki konunun kapalı kapılar ardında konuşulduğu tahmin edilyor.
Trump S-400'e kafayı takmış
Başkan Trump'ın gündeme getirdiği konular arasında iki ülke arasında 1 yılı aşkın süredir devam eden bir kriz olan S-400 füze savunma sistemi yer aldı.
Trump, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 savunma sistemi için "Çok büyük zorluk oluşturuyor, umarız bunu düzeltebiliriz" şeklinde konuştu. S-400'lere ilişkin bir atıf da görüşme trafiği sonrası Beyaz Saray'dan yapılan değerlendirme bildirisinde yer aldı. Beyaz Saray metninde "Diğer konularda ilerleme sağlanabilmesi için, Türkiye'nin Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi konusu etrafındaki sorunları çözmeliyiz" ifadesi kullanıldı.
Türkiye Patriot'lara müşteri
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Patriot konusunu gündeme getirdi ve "Değerli dostum Türkiye'nin Patriot'lar konusunda karşılaştığı haksızlığı Osaka'da ifade etti. Türkiye'ye teklif verilmesi durumunda Patriot'ları almak istediğimizi tekrar söyledim" şeklinde konuştu. Erdoğan, Fetullah Gülen'in iadesi talebini bir kez daha gündeme getirdi ve ABD'ye konuya dair çok sayıda belge verdi.
Erdoğan, şunları söyledi: "Böyle bir insanın ABD'de 400 dönüm bir arazide yaşayarak oradan dünyadaki başka yerleri idare etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu seyahatimizde belgeler ayrıca getirdik, bunları da kendilerine takdim edeceğiz. Umarım bu belgeler ışığında bizden nasıl teröristler istendiğinde veriyorsak onlar da verirler."
Erdoğan, YPG'nin elebaşı Mazlum Kobani ile ilgili bir soruya da, "Bu teröristin ABD gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım. Yüzdelerce insanımızın öldürülmesine neden olan bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız tarafından böyle karşılanması bizi üzmüştür" dedi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) Mazlum Kobani'nin 'terörist olduğunu belgelediğini ve kendilerine aktardığını' söyleyen Erdoğan, "Biz de Sayın Başkan'a aynen takdim ettik, gelen mektubu da aynen verdik" diye konuştu.
Türkiye ABD'den uçak alacak
Başkan Trump, ikili ticarete ilişkin "Türkiye çok iyi ürünler yapıyor, biz de iyi ürünler yapıyoruz. Türkiye ile yıllık ticaret hacmimizi geliştirmek istiyoruz. Şimdilik bu 20 milyar dolarda, bunu 100 milyar dolara çıkarmak istiyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, ticaret konusunun da gündeme geldiğini ifade ederek, "100 milyar dolarlık ticaret hacmi için anlaştık. Bu ABD için de çok iyi olur. Bizim ticaret açığımızı da azaltmayı hedefliyoruz. Türkiye'den piyasalarını daha fazla açmasını talep ediyoruz ve bunu da yapıyorlar" dedi.
Bu bağlamda Türkiye'nin önümüzdeki dönemde ABD'den daha fazla yolcu uçağı alma sözü verdiği dile getiriliyor.
Muhabir misiniz yoksa hükümet çalışanı mı?
Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, basın toplantısının soru cevap bölümünde Donald Trump'a Mazlum Kobani'yi Beyaz Saray'a davet ettiğini hatırlatarak, "Bugünkü görüşme sonrası halen Kobani'yi Beyaz Saray'a davet etmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu.
Trump, soruya önce, "Muhabir olduğunuza emin misiniz? Türkiye hükümeti için çalışmıyorsunuz değil mi?" karşılığını verdi. ABD Başkanı sonrasında, "Mazlum Kobani ile çok iyi geçen bir telefon konuşması yaptık. Çok yakın çalışıyoruz. Sizin Cumhurbaşkanınız ile de çok yakın çalışıyoruz" dedi. Öte yandan görüşmeye Amerikan medyası da ilgi gösterdi.
New York Times Beyaz Saray Muhabiri Michael Crowley, gazetesindeki analizinde "Günün sonunda Erdoğan'ın ziyaretinin verimli olup olmadığı belirsiz kaldı. Beyaz Saray açıklaması, somut bir anlaşma olmadığını gösteriyor" diye yazdı.
Bazı şeyleri zaman gösterecek
Erdoğan ve Trump'ın görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında söyledikleri analiz edildiğinde tarafların mevzilerini koruduğu ortaya çıkıyor.
Ancak elbette birçok şey zamanla ortaya çıkacak. Bu bağlamda özellikle S-400 konusunu yakından izlemek gerekiyor. ABD, bir NATO ülkesinin Rus silahlarıyla silahlanmasına ısrarla karşı çıkıyor.
Nedeni ise açık… Bugün Türkiye Rusya'dan milyar dolarlık silah alırsa, yarın bir başka NATO ülkesi aynı yola tevessül edebilir, bu da ABD açısından Pazar kaybı demek.
Senatörlerle özel buluşma
Basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da senatörlerle bir araya geldi.
Canlı yayınlanan görüşmelerde senatörler S-400 savunma sistemlerinin alınmasına dair endişelerini dile getirdi ve Türkiye'nin Kürtlere karşı herhangi bir saldırıda bulunmasını istemediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise senatörlere verdiği cevapta, "Kürtlerle teröristler arasında bir ayrım yapmak gerekiyor. Kürtler benim kardeşlerim ve en fazla Kürt benim ülkemde yaşıyor" dedi.
Senatör Graham çark etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump'ın Beyaz Saray'daki buluşmasından çıkan tek net sonuç Türkiye karşıtlığıyla öne çıkan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham'ın sözde soykırım iddialarını 'Ermeni soykırımı' olarak tanınması yönündeki karar tasarısının Senato'da oylanmasını engellemesi oldu.
Graham, kararıyla ilgili olarak, "Senatörler ne tarihe masum kisve katmalı ne de onu yeniden yazmalı. Umarım Türkiye ile Ermenistan bir araya gelerek bu sorunu halleder" dedi.
Graham, Erdoğan-Trump görüşmesine katılan senatörler arasında yer alıyordu.
ABD Senatosu kuralları gereğince herhangi bir senatör bir karar tasarısının Genel Kurul'da oylanmasını engelleyebiliyor. Ermeni karar tasarısı 29 Ekim'de Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi'nde 11'e karşı 405 oyla kabul edilmişti.
Tasarıyı hazırlayan senatörlerden Demokrat Parti'den Robert Menendez, karar tasarısını 14 Kasım'da Senato gündemine getirmek istemişti. Peki, Graham neden geri adım attı? Böyle bir adımı tetikleyecek en güçlü ihtimalin, Türkiye'nin S-400 füze savunma sistemini 'aktive etmeme sözü' vermesi olduğu tespiti yapılıyor.
Aşağıdaki videolar da ilginizi çekebilir:
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.