Yazımızın başlığı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın, rahmetli Mustafa Koç'un cenaze merasimini izledikten sonra söylediği bir ifade?
Geçtiğimiz Perşembe günü kalp krizi neticesinde vefat eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un Marmara İlahiyat Fakültesi Camiinde düzenlenen cenaze merasimi, Türkiye'nin her tarafından on binlerce insanı birleştirdi.
Devlet ricali, tüm siyasi parti temsilcileri, iş adamları, sanat çevreleri, sporcular, medya mensupları, Alevi'si, Sünni'si, batıdan, doğuya, kuzeyden, güneye Türkiye'nin her kesiminden vatandaşlar, Mustafa Koç'un cenazesinde bir araya geldi.
Atatürk'ün büyük fedakarlıklarla kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hazmedemeyenler, ülkemize Sevr'i dayatanların talimatlarıyla Cumhuriyetin temel dinamiklerine hep saldırmışlar, doğruyu yanlış, yanlışı doğru, dindarı dinsiz, dinsizi dindar göstererek bu güçlü yapıyı yıkmak istemişlerdir. Ne hikmetse hep bu ülkeyi kuran ve ayakta tutmaya çalışanlar hedef tahtasına oturtulmuştur.
Bu manada, siyasi ve askeri bir deha olan Atatürk nasıl millet nezdinde yıpratılmak istendiyse, bu ülkeye kurdukları sanayi kuruluşlarıyla, üretimle, teknolojiyle, oluşturdukları istihdamla büyük hizmetleri olan, Türkiye'nin ismini tüm dünyanın sanayi ve siyasi çevrelerine de en üst düzeyde tanıtan Koç Ailesi hakkında da birçok iftiralar atılmıştır.
Oynanan bu küresel oyunu yıllar öncesinden fark eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu noktada sürekli halkımızı uyarmış ve gerek Atatürk'ün gerekse Koç ailesinin dindar bir aile olduğunu, anlatılanların iftiradan başka bir şey olmadığını, bu iftiralarla asıl maksadın Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu sürekli vurgulamıştır.
Esasen devlet millet, sivil asker birlikteliğinden, Alevi-Sünni kardeşliğinden, üniter yapı vurgusundan, milli bir ekonomi, milli bir siyaset anlayışından sürekli bahseden Sayın Baş da benzer iftiralara maruz kalmıştır. Fakat yalancının mumunun yatsıya kadar yandığı bilinen bir gerçektir. Her şey gün yüzüne çıkmaktadır ve yarasalar kaçacak delik aramaktadır.
Prof. Dr. Baş, yaptığı çalışmalarla Atatürk hakkındaki bütün iftiralara bilimsel ve tarihi gerçeklerle, belgelerini de ortaya koyarak cevap vermiştir. Bu belgelerle Atatürk'ün, iftira atıldığı gibi dinsiz, sabetayist, mason, İngiliz ajanı bir kişi olmadığı, bilakis hem anne hem de baba tarafından Hz. Peygamber'in tertemiz Ehl-i Beyt'inin soyundan olduğu ortaya çıkmıştır.
Bugün yine gün yüzüne çıkmıştır ki, Koç Ailesi de tertemiz, mümtaz bir soya sahip?
Meğer hakkında, sözde dinci muhafazakar çevreler tarafından iftiralar atılan Koç Ailesi, Anadolu'nun büyük erenlerinden Hacı Bayram-ı Veli'nin soyundan geliyor.
Kaynak da Türk Tarih Kurumu (TTK)?
1983 yılında yine Hacı Bayram-ı Veli'nin torunlarından olan dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fuad Bayramoğlu, Hacı Bayram-ı Veli'nin günümüze kadar uzanan nesillerini de ilave ettiği soyağacını hazırladı ve bu belge TTK tarafından yayınlandı.
Buna göre, rahmetli Vehbi Koç'un ve eşi Sadberk Koç'un ailesi bir yerde birleşiyor ve Hacı Bayram-ı Veli'ye kadar uzanıyor. Bugünkü gazetemizde bu soyağacının resmi var.
Soyağacında o kadar çok Allah dostu var ki, bugüne kadar iftira atanlar hangi yüzle milletin yüzüne bakacaklar merak konusu?
Rahmetli Mustafa Koç'un halası Sevgi Hanım, Prof. Dr. Haydar Baş'ı çok severdi ve Meltem TV'de yayınlanan "Haftanın Sohbeti" programının kasetlerini aldırıp tekrar tekrar izlerdi.
Sayın Koç'un tabutunun üzerindeki Kelime-i Tevhid yazan Osmanlı sancağı, Koç Ailesi'nin dine bakışını net bir şekilde gösteriyordu.
Baba Vehbi Koç, 5 vakit namazını kılan, hatta birçok namazını Beşiktaş'ta sahildeki camide cemaatle kılan biriydi. Ama bu yönünü ilan ederek reklam yapmadı, o dinini yaşadı, birilerinin yaptığı gibi dini siyasetine, ticaretine malzeme yapmadı.
Vehbi Koç, her hafta Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif'ini evlerine getirir ve Mevlid-i Şerif okuturlardı. Koç Ailesi'nin evinden Kur'an sesleri yükselirdi.
Koç ailesi, hayır ve hasenatta Türkiye'nin her yıl birincisi olmuştur.
Ne diyelim Koç Ailesi, Allah'ı, Peygamberini ve de Ehl-i Beyt'ini seven, sevenleri seven dindar bir aile?
Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş Bey sayesinde bunu duyduk, bunu gördük, böyle biliyoruz.
Allah Mustafa Koç'a rahmet eylesin. Koç Ailesi'nin ve de Tüm milletimizin de başı sağ olsun.
Geçtiğimiz Perşembe günü kalp krizi neticesinde vefat eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un Marmara İlahiyat Fakültesi Camiinde düzenlenen cenaze merasimi, Türkiye'nin her tarafından on binlerce insanı birleştirdi.
Devlet ricali, tüm siyasi parti temsilcileri, iş adamları, sanat çevreleri, sporcular, medya mensupları, Alevi'si, Sünni'si, batıdan, doğuya, kuzeyden, güneye Türkiye'nin her kesiminden vatandaşlar, Mustafa Koç'un cenazesinde bir araya geldi.
Atatürk'ün büyük fedakarlıklarla kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hazmedemeyenler, ülkemize Sevr'i dayatanların talimatlarıyla Cumhuriyetin temel dinamiklerine hep saldırmışlar, doğruyu yanlış, yanlışı doğru, dindarı dinsiz, dinsizi dindar göstererek bu güçlü yapıyı yıkmak istemişlerdir. Ne hikmetse hep bu ülkeyi kuran ve ayakta tutmaya çalışanlar hedef tahtasına oturtulmuştur.
Bu manada, siyasi ve askeri bir deha olan Atatürk nasıl millet nezdinde yıpratılmak istendiyse, bu ülkeye kurdukları sanayi kuruluşlarıyla, üretimle, teknolojiyle, oluşturdukları istihdamla büyük hizmetleri olan, Türkiye'nin ismini tüm dünyanın sanayi ve siyasi çevrelerine de en üst düzeyde tanıtan Koç Ailesi hakkında da birçok iftiralar atılmıştır.
Oynanan bu küresel oyunu yıllar öncesinden fark eden Prof. Dr. Haydar Baş, bu noktada sürekli halkımızı uyarmış ve gerek Atatürk'ün gerekse Koç ailesinin dindar bir aile olduğunu, anlatılanların iftiradan başka bir şey olmadığını, bu iftiralarla asıl maksadın Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu sürekli vurgulamıştır.
Esasen devlet millet, sivil asker birlikteliğinden, Alevi-Sünni kardeşliğinden, üniter yapı vurgusundan, milli bir ekonomi, milli bir siyaset anlayışından sürekli bahseden Sayın Baş da benzer iftiralara maruz kalmıştır. Fakat yalancının mumunun yatsıya kadar yandığı bilinen bir gerçektir. Her şey gün yüzüne çıkmaktadır ve yarasalar kaçacak delik aramaktadır.
Prof. Dr. Baş, yaptığı çalışmalarla Atatürk hakkındaki bütün iftiralara bilimsel ve tarihi gerçeklerle, belgelerini de ortaya koyarak cevap vermiştir. Bu belgelerle Atatürk'ün, iftira atıldığı gibi dinsiz, sabetayist, mason, İngiliz ajanı bir kişi olmadığı, bilakis hem anne hem de baba tarafından Hz. Peygamber'in tertemiz Ehl-i Beyt'inin soyundan olduğu ortaya çıkmıştır.
Bugün yine gün yüzüne çıkmıştır ki, Koç Ailesi de tertemiz, mümtaz bir soya sahip?
Meğer hakkında, sözde dinci muhafazakar çevreler tarafından iftiralar atılan Koç Ailesi, Anadolu'nun büyük erenlerinden Hacı Bayram-ı Veli'nin soyundan geliyor.
Kaynak da Türk Tarih Kurumu (TTK)?
1983 yılında yine Hacı Bayram-ı Veli'nin torunlarından olan dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fuad Bayramoğlu, Hacı Bayram-ı Veli'nin günümüze kadar uzanan nesillerini de ilave ettiği soyağacını hazırladı ve bu belge TTK tarafından yayınlandı.
Buna göre, rahmetli Vehbi Koç'un ve eşi Sadberk Koç'un ailesi bir yerde birleşiyor ve Hacı Bayram-ı Veli'ye kadar uzanıyor. Bugünkü gazetemizde bu soyağacının resmi var.
Soyağacında o kadar çok Allah dostu var ki, bugüne kadar iftira atanlar hangi yüzle milletin yüzüne bakacaklar merak konusu?
Rahmetli Mustafa Koç'un halası Sevgi Hanım, Prof. Dr. Haydar Baş'ı çok severdi ve Meltem TV'de yayınlanan "Haftanın Sohbeti" programının kasetlerini aldırıp tekrar tekrar izlerdi.
Sayın Koç'un tabutunun üzerindeki Kelime-i Tevhid yazan Osmanlı sancağı, Koç Ailesi'nin dine bakışını net bir şekilde gösteriyordu.
Baba Vehbi Koç, 5 vakit namazını kılan, hatta birçok namazını Beşiktaş'ta sahildeki camide cemaatle kılan biriydi. Ama bu yönünü ilan ederek reklam yapmadı, o dinini yaşadı, birilerinin yaptığı gibi dini siyasetine, ticaretine malzeme yapmadı.
Vehbi Koç, her hafta Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif'ini evlerine getirir ve Mevlid-i Şerif okuturlardı. Koç Ailesi'nin evinden Kur'an sesleri yükselirdi.
Koç ailesi, hayır ve hasenatta Türkiye'nin her yıl birincisi olmuştur.
Ne diyelim Koç Ailesi, Allah'ı, Peygamberini ve de Ehl-i Beyt'ini seven, sevenleri seven dindar bir aile?
Bizler, Prof. Dr. Haydar Baş Bey sayesinde bunu duyduk, bunu gördük, böyle biliyoruz.
Allah Mustafa Koç'a rahmet eylesin. Koç Ailesi'nin ve de Tüm milletimizin de başı sağ olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- Türki cumhuriyetlerin 'Kıbrıs' kararı, dış politikadaki zafiyetimizdir / 22.04.2025
- Ege politikamız da, Kıbrıs politikamız da fiyasko! / 19.04.2025
- Don felaketi tarımı vurdu, peki şimdi ne olacak? / 17.04.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ı tanımak sorumluluk gerektirir / 16.04.2025
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025