Huneyn bozgunu esnasında Resulullah'ın duası, büyük anlam taşır. Resulü dua ve niyazla Allah'a iltica etmiş, müminlerin birliğini ve neticede zaferi talep etmiştir.
Zira böyle anlarda Allahü Teala (cc), düşmanın kalbine korku salacak ve böylece onlar dağılacaktır. Nitekim Huneyn'de böyle olmuştur. İlk anlardaki bozgun, daha sonra yerini derlenip toparlanmaya terk etmiştir. Bozgunun sebepleri ortadan kaldırılarak zafer sebeplerine sımsıkı yapışılmıştır...Resulü Ekremin, Allah katında müstecap ve makbul olan duasına ilaveten Müslüman ordulara derlenip toparlanma çağrısı yapılmış; bir anlık ürkeklik ve panik ortadan kaldırılmıştır. Özellikle Hz. Abbas'ın gelmesi ile yaptığı çağrı, Müslümanları derhal harp sahasına çekmiştir. Niyetleri tashih eden, ani bir nefis muhasebesi yapan Müslümanlar, ilay-ı kelimetullah uğruna yapılan cihadın şevki, heyecanı ve şecaatini yeniden kazanarak düşmanın üzerine atılmışlardır...Müslümanlar, beşeri endişeleri ve masivaya meyli reddederek, yalnız Allah'ın rızasını kastederek ve Peygamberle yaptıkları biatı hatırlayarak toparlanıp düşmanların üzerine yürümüşlerdir. Bu hal de zaferi hazırlayan sebeplerdendir.Yine Resuli Ekrem'in duası ve çağrısı üzerine Müslümanlar, çokluklarının verdiği hazzın yerine Allah'a güvenmenin hazzını tatmış ve o hali yakalamışlardır. Allah'a güvenip dayanmak ise, zaferin temel şartıdır...İlk dağınıklıktan sonra disiplin ve itaatteki zaaf kaybolmuş; yerini disiplindeki kararlılık, itaatteki teslimiyet almıştır. Böylece iman aşkı, cihadın heyecanı ile bütünleşmiştir. Bu da galibiyetin temel sebeplerindendir...Yeni Müslüman olup, kalplerinde henüz iman kökleşmemiş olanların savaş alanından ürküp kaçmaları beşeri bir zaaf sebebiyle anlık bir ürkme ve panik idi. Bunlar da zaaflarını anlamış, Allah için savaşa girme samimiyetini kazanmışlardır.Böylece tek yumruk olan Müslümanlar, Resulullah'ın önderliğinde büyük bir şecaatle, yeniden müşriklerin üzerine yürümüşler ve onları darmadağın etmişlerdir. Müşriklerin pekçoğu panik içerisinde kaçışırken, bazıları da Taif kalesine sığınmışlardı. Bu kesin bir zaferdi. Allah'ın müminlere vaadi idi. Huneyn zaferi ile İslam'ın hakimiyeti yaygınlaşıyor, Mekke'nin fethi kalıcılığı ebediyyen kazanıyordu. Huneyn, neticeleri itibariyle büyük bir zafer olarak tarihe geçecekti...
Zira böyle anlarda Allahü Teala (cc), düşmanın kalbine korku salacak ve böylece onlar dağılacaktır. Nitekim Huneyn'de böyle olmuştur. İlk anlardaki bozgun, daha sonra yerini derlenip toparlanmaya terk etmiştir. Bozgunun sebepleri ortadan kaldırılarak zafer sebeplerine sımsıkı yapışılmıştır...Resulü Ekremin, Allah katında müstecap ve makbul olan duasına ilaveten Müslüman ordulara derlenip toparlanma çağrısı yapılmış; bir anlık ürkeklik ve panik ortadan kaldırılmıştır. Özellikle Hz. Abbas'ın gelmesi ile yaptığı çağrı, Müslümanları derhal harp sahasına çekmiştir. Niyetleri tashih eden, ani bir nefis muhasebesi yapan Müslümanlar, ilay-ı kelimetullah uğruna yapılan cihadın şevki, heyecanı ve şecaatini yeniden kazanarak düşmanın üzerine atılmışlardır...Müslümanlar, beşeri endişeleri ve masivaya meyli reddederek, yalnız Allah'ın rızasını kastederek ve Peygamberle yaptıkları biatı hatırlayarak toparlanıp düşmanların üzerine yürümüşlerdir. Bu hal de zaferi hazırlayan sebeplerdendir.Yine Resuli Ekrem'in duası ve çağrısı üzerine Müslümanlar, çokluklarının verdiği hazzın yerine Allah'a güvenmenin hazzını tatmış ve o hali yakalamışlardır. Allah'a güvenip dayanmak ise, zaferin temel şartıdır...İlk dağınıklıktan sonra disiplin ve itaatteki zaaf kaybolmuş; yerini disiplindeki kararlılık, itaatteki teslimiyet almıştır. Böylece iman aşkı, cihadın heyecanı ile bütünleşmiştir. Bu da galibiyetin temel sebeplerindendir...Yeni Müslüman olup, kalplerinde henüz iman kökleşmemiş olanların savaş alanından ürküp kaçmaları beşeri bir zaaf sebebiyle anlık bir ürkme ve panik idi. Bunlar da zaaflarını anlamış, Allah için savaşa girme samimiyetini kazanmışlardır.Böylece tek yumruk olan Müslümanlar, Resulullah'ın önderliğinde büyük bir şecaatle, yeniden müşriklerin üzerine yürümüşler ve onları darmadağın etmişlerdir. Müşriklerin pekçoğu panik içerisinde kaçışırken, bazıları da Taif kalesine sığınmışlardı. Bu kesin bir zaferdi. Allah'ın müminlere vaadi idi. Huneyn zaferi ile İslam'ın hakimiyeti yaygınlaşıyor, Mekke'nin fethi kalıcılığı ebediyyen kazanıyordu. Huneyn, neticeleri itibariyle büyük bir zafer olarak tarihe geçecekti...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.