Milli Kahramanlarımızı Anma Programları devam edecek Yeni Mesaj Gazetesi tarafından tertiplenen Milli Kahramanlarımızı Anma ve Şükran Programlarının beşincisi 10 Şubat Pazar günü saat 13.00'de gazi şehrimiz, Gaziantep'te gerçekleştirilecek. Diğer programlarda olduğu gibi bu programa da; ilim, fikir ve gönül adamı; gazeteciler, yazarlar, hukukçular ve akademisyenler katılacak; uzmanlık alanlarında olayları değerlendirecek; milli kahramanlarımızı tanıtacak, topluma vermek istedikleri mesajları sunacaklar.
Her programda farklı bir heyecanın yaşandığı milli kahramanlarımızı anma etkinlikleri, Gaziantep'te de farklı bir atmosferde geçeceğine eminim. Çünkü milli kahramanlarımız açısından belki de ülkemizin en zengin memleketi Gaziantep'tir.
Gaziantep, kurtuluş mücadelesinde çok çileler çekmiş, çok şehitler vermiş bir memleketimizdir. 1914 yılında, Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman Gaziantep 83 bin nüfuslu bir Sancak merkezi idi.
Birinci Dünya Savaşı sonunda 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile birlikte Antepliler ilk defa işgalle tanıştılar. Mondros Mütarekesiyle güç bulan itilaf devletleri paylaştıkları topraklara sahip olmak için harekete geçtiler. 17 Aralık 1918'de İngilizler Antep'e girdiler. Bir yıl süren işgalde, Fransızların istekleri doğrultusunda İngilizler Antebi 29 Ekim 1919 da terk ettiler. Fransızlar, hemen 30 Ekim de Antebe intikal ettiler. Ancak düzenli orduları 3 Aralık 1920 tarihinden itibaren gelmeye başladı. İşgale katılan Fransız askerleri arasında bölgeden daha önce göç etmiş Ermeniler de vardı.
Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler Anteplilere aklılara durgunluk verecek zulüm ve işkence yaptılar. Antep'i yaktılar, yıktılar ve 1920 yılının girişiyle savaş başlamış oldu. İşgal ve zulüm o kadar şiddetle devam etmekteydi ki; 11 ay gibi bir zaman diliminde açlık hüküm sürmüş ve cephanesiz kalınmıştı. Fransız ve Ermeni çetelerinin hesap etmedikleri bir şey vardı o da; "Aziz Milletimizin en önemli karakterinin bağımsızlık" olduğudur.
Antep savunmasında kadın erkek, yaşlı genç ve hatta çocuk denecek yaşta gazi evlatları mücadele vermiş, sonunda kurtuluşa ermişlerdir. Şehir yakılmış, yıkılmış, 6000 vatan evladı şehit olmuş ama neticede düşman, tarih boyu unutamayacağı bir ders almıştır.
Bağımsızlık mücadelesi veren ulusların, özellikle de ekonomik, kültürel ve siyasal kıskaca alınan Türk ulusunun; Antep savunmasından alacağı çok dersler vardır. İşgalden kurtulmanın en büyük unsuru "kuvayi milliye" hareketinin nasıl gerçekleştiğini, milletimizin en zor şartlar altında bile nasıl kahramanlıklar ortaya koydukları, mutlaka yeni nesillere öğretilmesi gerekmektedir.
Fiili işgal henüz gerçekleşmese de dün olduğu gibi bugün de vatan toprakları tehlikededir. Ülkemiz üzerinde kirli hesapların yapıldığı, kirli bir savaşa sokulmanın, neticede de bölünmenin hesaplarının yapıldığı bu nazik dönemde; yeniden bir "kuvayi milliye" hareketine ihtiyaç vardı ve bu ihtiyacı Bağımsız Türkiye Partisinin lideri Prof. Dr. Haydar Baş, fedakâr kadrosuyla yerine getirmektedir. Bu şartlarda ve zamanda 10 Şubat Pazar günü saat 13 00 de Gaziantep'te yapılacak Milli Kahramanlarımızı Anma ve Ehl-i Beyt ruhu" programını duyan vatandaşımız, heyecanla program gününü ve program saatini beklemektedir.
Her programda farklı bir heyecanın yaşandığı milli kahramanlarımızı anma etkinlikleri, Gaziantep'te de farklı bir atmosferde geçeceğine eminim. Çünkü milli kahramanlarımız açısından belki de ülkemizin en zengin memleketi Gaziantep'tir.
Gaziantep, kurtuluş mücadelesinde çok çileler çekmiş, çok şehitler vermiş bir memleketimizdir. 1914 yılında, Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman Gaziantep 83 bin nüfuslu bir Sancak merkezi idi.
Birinci Dünya Savaşı sonunda 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile birlikte Antepliler ilk defa işgalle tanıştılar. Mondros Mütarekesiyle güç bulan itilaf devletleri paylaştıkları topraklara sahip olmak için harekete geçtiler. 17 Aralık 1918'de İngilizler Antep'e girdiler. Bir yıl süren işgalde, Fransızların istekleri doğrultusunda İngilizler Antebi 29 Ekim 1919 da terk ettiler. Fransızlar, hemen 30 Ekim de Antebe intikal ettiler. Ancak düzenli orduları 3 Aralık 1920 tarihinden itibaren gelmeye başladı. İşgale katılan Fransız askerleri arasında bölgeden daha önce göç etmiş Ermeniler de vardı.
Fransızlarla işbirliği yapan Ermeniler Anteplilere aklılara durgunluk verecek zulüm ve işkence yaptılar. Antep'i yaktılar, yıktılar ve 1920 yılının girişiyle savaş başlamış oldu. İşgal ve zulüm o kadar şiddetle devam etmekteydi ki; 11 ay gibi bir zaman diliminde açlık hüküm sürmüş ve cephanesiz kalınmıştı. Fransız ve Ermeni çetelerinin hesap etmedikleri bir şey vardı o da; "Aziz Milletimizin en önemli karakterinin bağımsızlık" olduğudur.
Antep savunmasında kadın erkek, yaşlı genç ve hatta çocuk denecek yaşta gazi evlatları mücadele vermiş, sonunda kurtuluşa ermişlerdir. Şehir yakılmış, yıkılmış, 6000 vatan evladı şehit olmuş ama neticede düşman, tarih boyu unutamayacağı bir ders almıştır.
Bağımsızlık mücadelesi veren ulusların, özellikle de ekonomik, kültürel ve siyasal kıskaca alınan Türk ulusunun; Antep savunmasından alacağı çok dersler vardır. İşgalden kurtulmanın en büyük unsuru "kuvayi milliye" hareketinin nasıl gerçekleştiğini, milletimizin en zor şartlar altında bile nasıl kahramanlıklar ortaya koydukları, mutlaka yeni nesillere öğretilmesi gerekmektedir.
Fiili işgal henüz gerçekleşmese de dün olduğu gibi bugün de vatan toprakları tehlikededir. Ülkemiz üzerinde kirli hesapların yapıldığı, kirli bir savaşa sokulmanın, neticede de bölünmenin hesaplarının yapıldığı bu nazik dönemde; yeniden bir "kuvayi milliye" hareketine ihtiyaç vardı ve bu ihtiyacı Bağımsız Türkiye Partisinin lideri Prof. Dr. Haydar Baş, fedakâr kadrosuyla yerine getirmektedir. Bu şartlarda ve zamanda 10 Şubat Pazar günü saat 13 00 de Gaziantep'te yapılacak Milli Kahramanlarımızı Anma ve Ehl-i Beyt ruhu" programını duyan vatandaşımız, heyecanla program gününü ve program saatini beklemektedir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Önemli olan sistem mi, insan mı? / 29.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Gençler güçlerini doğru adreste birleştirmelidir / 28.04.2025
- Gençlik mutlaka siyasetle uğraşmalıdır / 27.04.2025
- Her baba evladına bakmakla mükelleftir / 26.04.2025
- Gençlerde evlenecek para mı var ki evlensinler / 25.04.2025
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025