"? Tarıma elverişli devlet arazilerinin uzun vadeli - 99 yıl- sembolik fiyatlarla tarım köylüsüne -tarımla uğraşmak isteyenlere- kiraya verilmesi sağlanacaktır. Bu sayede yeni istihdam sağlanacağı gibi, artan üretim sayesinde hem tarımla uğraşan insanımız, hem de devlet kazanmış olacaktır. Tarım tek başına bir sektör olarak ele alınmayıp tarıma dayalı sanayi ile birlikte değerlendirilmelidir.Devlet tarım kesimini destekleyerek yeni teknolojilerin transfer edilmesini, yatırımların günümüz koşullarına göre yenilenmesini ve yeni yatırım olanaklarının geliştirilmesini sağlamalıdır. Hepsinden önemlisi devlet çiftçiye gerekli finansal desteği daha ürününü ekmeden önce vererek, ürettiği ürüne pazar garantisi vermelidir. Adeta çiftçinin görevi üretmek olmalı, pazarlama ile ilgili bir problemi olmamalıdır. Yani bir fabrikada üretim bölümünde çalışan personel nasıl ki pazarlamayı düşünmez, görevi üretmektir, çiftçi de sadece üretmeye odaklanmalıdır.Devlet tarım ürünlerinin alım fiyatlarını, üretim maliyetlerini hesaplayarak çiftçiye tatminkâr bir kâr bırakmalıdır. Böylece çiftçinin zarar etmesi gibi bir durum ortadan kalkacaktır.Tarım ürünlerinde uygulanacak devlet desteğinin kaynağı para konusunda anlattığımız üzere senyoraj geliridir. Tarım sektörü en az ithalatla en fazla ihracat yapılabilecek bir sektördür. Başka bir ifade ile devletlere en fazla senyoraj geliri elde etme hakkını veren sektörlerin başında tarım sektörü gelmektedir. Dolayısıyla tarım sektörü Milli Ekonomi Modeli'nde emisyon ile sübvanse edilecek ve çiftçinin Atatürk'ün ifadesi ile milletin efendisi olması sağlanacaktır.İthal ürünlere karşı yerli üreticinin korunması şarttır. Aksi takdirde ülkemizde halkın % 34'ünün geçim kaynağı olan tarımda yaşanacak daralma ülke ekonomisinin tamamını etkileyecektir.Türkiye'de tarım sektörü, gerek beslenme ve sanayi bakımından gerekse 23 milyon insanın geçimini sağladığı bir sektör olması bakımından ekonomide çok önemli bir yere sahiptir. Yanlış politikalar neticesinde, tarım kesimine verilen desteklerin kaldırılması hatta tahditlerin getirilmesi, öte yandan ithal ürünlere uygulanan gümrük duvarlarının aşağıya çekilmesi sonucu ülkemizde tarım kesimi tamamıyla bitirilmiştir.Düne kadar tarım ürünlerinde kendi kendine yeterli birkaç ülkeden biri olan Türkiye, şimdi buğdayını bile çok büyük oranda dışarıdan ithal etmektedir."***Yani kendi çiftçimizi açlığa mahkum ederken başka ülkelerin çiftçilerini zengin etmekteyiz.Üstelik yüklü miktarda cari açık veren ve bu açığı yüksek faizle alınan kredilerle kapatan bir ülke olduğumuz düşünüldüğünde, sadece yabancı ülke çiftçisini finanse etmekle kalmayıp aynı zamanda bu sebepten dolayı yüklü miktarda faiz ödediğimiz görülecektir."(devam edecek)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Haydar Baş Hocamızın 5. Şeb-i Aruz yıldönümü / 14.04.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025
- Kıldığımız namaz, bizi kötülüklerden alıkoymuyorsa? / 12.04.2025
- Namaz kılmak bütün Müslümanlara farzdır / 11.04.2025
- Namaz kulun Allah’a en yakın olduğu haldir / 08.04.2025
- Fatiha suresindeki Allah ile kul arasındaki sır / 07.04.2025
- Ahlak bulaşıcıdır / 05.04.2025
- Şevval ayında yapılacak ibadetler / 03.04.2025
- Bayram bize umut neşe getirsin / 30.03.2025
- Arayışa devam etmeliyiz / 29.03.2025
- Kadir Gecesi’ni nasıl değerlendirmeliyiz? / 26.03.2025