Ordu'nun YÖK tasarısı hakkındaki demeci
YÖK tasarısı sorunlara sorun eklemektedir. Laik öğretim ve eğitim birliğini zedeleyecektir. Bu tasarının Cumhuriyet'e bağlı kurumlarca benimsenmesi beklenemez. İmam Hatip Liseleri İmamlık-Hatiplik ve Kuran öğretmenliği gibi dini hizmetleri öğreten bir kurumdur. Hem mesleğe, hem de yüksek öğretime yönelik dini öğretim ve eğitim vermektedir. Onların gideceği yüksek öğretim kurumları kendi alanlarındaki kurumlardır. İlahiyat fakülteleri ve imam ile hatip kurumlarına dönük yetişmeleri gerekmektedir. Kısacası sadece din görevlerine ve din elemanlarına yetiştirilmesine dönük olmaları icap etmektedir. Diğer yönde tahsilleri ise "laik öğrenime" sakıncalı olabilmektedir.
(6.4.04.) Genel Kurmayın tebliği
YÖK krizinde kim ne kadar sorumlu tutulabilir?
1 - Eski YÖK başkanı Kemal Gürüz katsayı krizinin adeta başlatıcısı oldu. Üniversiteler ile siyasilerin arasını adeta açtı. Büyük sürtüşmeler oluşturdu ve o şekilde görevinden ayrıldı. Arkasında da birçok sorun birikmiş olarak öylece kaldı.
2 - Eski Başbakanlar, Demirel ve Çiller zamanında büyük sorunlar olmadı.
Bülent Ecevit ise, zamanında meslek liselerinin haklarının alınmasına ses çıkarmadı. Olayları önlemedi; önlemek istemedi veya önleyemedi.
3 - Daha önceki Cumhurbaşkanları, Evren Paşa, Turgut Özal, Demirel ve en sonunda A. Necdet Sezer YÖK yasasını çıkartan oldu. Turgut Özal zamanında pek sorun yoktu. Demirel durumu çok mahirane idare etmesini başardı .A.Necdet Sezer ise olayları uzun zaman sadece seyretmekle yetindi. Ancak aylar sonra beyanatta bulunmayı yeğledi.
4 - Erdoğan, Teziç - şu andaki YÖK başkanı- ilk anlarda kendisine etrafta çok umutlar bağlandı. Ama şu anda kimseye yaranamadı. Galiba hem nalına hem mıhına vurmakla yetindi. Umut var olamadı.
5 - Eski M. Eğitim Bakanları: 1983 yılından bu yana birçok M. Eğitim Bakanı değişti. Onların zamanında en etkin değişiklikler zuhur etti. Ama onlar her nedense daima kenarda durmayı tercih etti ve olayları adeta seyretti.
6 - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik: Cumhurbaşkanlığından pek çok yasa tasarısı geri döndü. Konuşmalarında ve icraatlarında sanki tereddütlü davranmaktadır. Ancak şu anda kendisi zor durumda bulunmaktadır.
7 - Recep Tayyip Erdoğan: Birçok ülke sorununu adeta kucağında buldu. Hızlı çalışmaya başladı. Dış ilişkilere ve temaslara çok zaman ayırmaktadır. Onun için iç meselelerde aksamalar olabilmektedir. Böylece YÖK yasası kriz kenarına kadar gelmiş bulunmaktadır. Şu anda tüm ülke bu krizden etkilenmiş durumdadır. Sonunun ne olacağı ve nasıl sonuçlanacağı henüz tam olarak bilinmemektedir.
YÖK Yasasının, üniversitelere, Atamıza ve tarihimize yakışır ülkemize, yani Türkiye'ye dönük - ekonomik - siyasi ve inançlı sosyal yapımıza uygun, kültür özgürlüklerimize dönük hal edilmesine kadar, bu durumlar büyük ihtimalle aynen devam edecektir. Şu anda sadece YÖK'te de değil, neredeyse tüm Milli Eğitim'de, sanki dışarıdan ve uzaktan kumandalı bir yönlendirme izlenmektedir. Bu durum ortadan kalkmadırça ve sorunlar giderilmedikçe, bu gerginliklerin ve huzursuzlukların biteceğini beklemek pek gerekmemektedir. 10.05.04.
YÖK tasarısı sorunlara sorun eklemektedir. Laik öğretim ve eğitim birliğini zedeleyecektir. Bu tasarının Cumhuriyet'e bağlı kurumlarca benimsenmesi beklenemez. İmam Hatip Liseleri İmamlık-Hatiplik ve Kuran öğretmenliği gibi dini hizmetleri öğreten bir kurumdur. Hem mesleğe, hem de yüksek öğretime yönelik dini öğretim ve eğitim vermektedir. Onların gideceği yüksek öğretim kurumları kendi alanlarındaki kurumlardır. İlahiyat fakülteleri ve imam ile hatip kurumlarına dönük yetişmeleri gerekmektedir. Kısacası sadece din görevlerine ve din elemanlarına yetiştirilmesine dönük olmaları icap etmektedir. Diğer yönde tahsilleri ise "laik öğrenime" sakıncalı olabilmektedir.
(6.4.04.) Genel Kurmayın tebliği
YÖK krizinde kim ne kadar sorumlu tutulabilir?
1 - Eski YÖK başkanı Kemal Gürüz katsayı krizinin adeta başlatıcısı oldu. Üniversiteler ile siyasilerin arasını adeta açtı. Büyük sürtüşmeler oluşturdu ve o şekilde görevinden ayrıldı. Arkasında da birçok sorun birikmiş olarak öylece kaldı.
2 - Eski Başbakanlar, Demirel ve Çiller zamanında büyük sorunlar olmadı.
Bülent Ecevit ise, zamanında meslek liselerinin haklarının alınmasına ses çıkarmadı. Olayları önlemedi; önlemek istemedi veya önleyemedi.
3 - Daha önceki Cumhurbaşkanları, Evren Paşa, Turgut Özal, Demirel ve en sonunda A. Necdet Sezer YÖK yasasını çıkartan oldu. Turgut Özal zamanında pek sorun yoktu. Demirel durumu çok mahirane idare etmesini başardı .A.Necdet Sezer ise olayları uzun zaman sadece seyretmekle yetindi. Ancak aylar sonra beyanatta bulunmayı yeğledi.
4 - Erdoğan, Teziç - şu andaki YÖK başkanı- ilk anlarda kendisine etrafta çok umutlar bağlandı. Ama şu anda kimseye yaranamadı. Galiba hem nalına hem mıhına vurmakla yetindi. Umut var olamadı.
5 - Eski M. Eğitim Bakanları: 1983 yılından bu yana birçok M. Eğitim Bakanı değişti. Onların zamanında en etkin değişiklikler zuhur etti. Ama onlar her nedense daima kenarda durmayı tercih etti ve olayları adeta seyretti.
6 - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik: Cumhurbaşkanlığından pek çok yasa tasarısı geri döndü. Konuşmalarında ve icraatlarında sanki tereddütlü davranmaktadır. Ancak şu anda kendisi zor durumda bulunmaktadır.
7 - Recep Tayyip Erdoğan: Birçok ülke sorununu adeta kucağında buldu. Hızlı çalışmaya başladı. Dış ilişkilere ve temaslara çok zaman ayırmaktadır. Onun için iç meselelerde aksamalar olabilmektedir. Böylece YÖK yasası kriz kenarına kadar gelmiş bulunmaktadır. Şu anda tüm ülke bu krizden etkilenmiş durumdadır. Sonunun ne olacağı ve nasıl sonuçlanacağı henüz tam olarak bilinmemektedir.
YÖK Yasasının, üniversitelere, Atamıza ve tarihimize yakışır ülkemize, yani Türkiye'ye dönük - ekonomik - siyasi ve inançlı sosyal yapımıza uygun, kültür özgürlüklerimize dönük hal edilmesine kadar, bu durumlar büyük ihtimalle aynen devam edecektir. Şu anda sadece YÖK'te de değil, neredeyse tüm Milli Eğitim'de, sanki dışarıdan ve uzaktan kumandalı bir yönlendirme izlenmektedir. Bu durum ortadan kalkmadırça ve sorunlar giderilmedikçe, bu gerginliklerin ve huzursuzlukların biteceğini beklemek pek gerekmemektedir. 10.05.04.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006