Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyercioğlu, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'Sosyal Devlet, Milli Devlet' tezinin kapitalizm ve benzeri sistemlerin yüzyıllardır çözemediği sorunlara çözüm ürettiğini vurguladı.
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Bursa'da düzenlenen 4. Uluslararası Milli Devlet, Sosyal Devlet Kongresi'nde yaptığı sunumda, tarih boyunca ortaya çıkan devletlerin o devleti meydana getiren temel unsur olan milletlerin kültür ve medeniyetlerinin ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde şekillendiğine işaret ederek, "Devlet tarifi, milletler için farklılıklar göstermekte; milletlerin bir bütün olarak sosyal olaylara, ekonomiye, hukuka, idareye, siyasete, çevreye, topyekün insana ve onunla alakalı olgulara bakış açısını ortaya koymaktadır" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli devlet anlayışında devlet ve millet birbiriyle çatışan iki unsur olarak değil, devlet - millet birlikteliği şeklinde görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Eyercioğlu, şunları kaydetti: "Milli Ekonomi Modeli'ne göre sahip olunan yeraltı ve yerüstü kaynaklar, devle t- millet ortaklığıyla işletilecektir. Burada işletmenin yüzde 49'u vatandaşın, kalan yüzde 51'si ise devletin olacaktır. Burada özelleştirme adı altında, milletlere ait kaynakların yabancılara aktarılmasının önüne geçildiği gibi, vatandaşın mülk edinme özgürlüğünün de önündeki engeller kaldırılmaktadır. Niçin tamamının devredilmediği, devletin yarı yarıya ortak olması gerektiği konusu çok önemli bir farklılıktır. Mülkiyetini koruma içgüdüsündeki insanın, kendisine bu imkanı sağlayan devletini, her türlü tehlikeden korumak için türlü fedakarlıkları göze alması doğal bir sonuçtur. Ancak, parasal gücü olmadığı için böyle bir ortaklık hakkı elde edemeyen diğer vatandaşların haklarını korumak ve bu gelirden onların da yararlanmasını sağlamak da sosyal devletin vazifesidir."Toplumsal farklılıklar giderilecekProf. Dr. Ömer Eyercioğlu, toplumu meydana getiren fertler arasında farklılıklar olmasının kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, Milli Devlet'in bu konudaki çözümünü şöyle ortaya koydu: "Bu durum doğuştan getirilen özellikler noktasında olduğu gibi, iktisadi sosyal, kültürel vb gibi alanlarda da böyledir. Burada devlete düşen görev, toplumu oluşturan fertlerin tamamına devletin imkanlarını sunmak, bütün sınıfları kucaklamaktır. Farklığın getirdiği çeşitliliğin, kişi ve toplum açısından değerlendirilmesi halinde, verimliliğin ve zenginliğin artacağı açıktır. Kapitalist anlayışlarda, kişi ne kadar kabiliyetli olursa olsun, sermaye sahibi değilse, bu vasfının pek bir önemi yoktur. Prof. Dr. Baş'ın tezi bu anlamda da yüzyılımızın tıkanmışlığına bir çözüm sunmaktadır."
Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Bursa'da düzenlenen 4. Uluslararası Milli Devlet, Sosyal Devlet Kongresi'nde yaptığı sunumda, tarih boyunca ortaya çıkan devletlerin o devleti meydana getiren temel unsur olan milletlerin kültür ve medeniyetlerinin ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde şekillendiğine işaret ederek, "Devlet tarifi, milletler için farklılıklar göstermekte; milletlerin bir bütün olarak sosyal olaylara, ekonomiye, hukuka, idareye, siyasete, çevreye, topyekün insana ve onunla alakalı olgulara bakış açısını ortaya koymaktadır" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş'ın milli devlet anlayışında devlet ve millet birbiriyle çatışan iki unsur olarak değil, devlet - millet birlikteliği şeklinde görüldüğünün altını çizen Prof. Dr. Eyercioğlu, şunları kaydetti: "Milli Ekonomi Modeli'ne göre sahip olunan yeraltı ve yerüstü kaynaklar, devle t- millet ortaklığıyla işletilecektir. Burada işletmenin yüzde 49'u vatandaşın, kalan yüzde 51'si ise devletin olacaktır. Burada özelleştirme adı altında, milletlere ait kaynakların yabancılara aktarılmasının önüne geçildiği gibi, vatandaşın mülk edinme özgürlüğünün de önündeki engeller kaldırılmaktadır. Niçin tamamının devredilmediği, devletin yarı yarıya ortak olması gerektiği konusu çok önemli bir farklılıktır. Mülkiyetini koruma içgüdüsündeki insanın, kendisine bu imkanı sağlayan devletini, her türlü tehlikeden korumak için türlü fedakarlıkları göze alması doğal bir sonuçtur. Ancak, parasal gücü olmadığı için böyle bir ortaklık hakkı elde edemeyen diğer vatandaşların haklarını korumak ve bu gelirden onların da yararlanmasını sağlamak da sosyal devletin vazifesidir."Toplumsal farklılıklar giderilecekProf. Dr. Ömer Eyercioğlu, toplumu meydana getiren fertler arasında farklılıklar olmasının kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, Milli Devlet'in bu konudaki çözümünü şöyle ortaya koydu: "Bu durum doğuştan getirilen özellikler noktasında olduğu gibi, iktisadi sosyal, kültürel vb gibi alanlarda da böyledir. Burada devlete düşen görev, toplumu oluşturan fertlerin tamamına devletin imkanlarını sunmak, bütün sınıfları kucaklamaktır. Farklığın getirdiği çeşitliliğin, kişi ve toplum açısından değerlendirilmesi halinde, verimliliğin ve zenginliğin artacağı açıktır. Kapitalist anlayışlarda, kişi ne kadar kabiliyetli olursa olsun, sermaye sahibi değilse, bu vasfının pek bir önemi yoktur. Prof. Dr. Baş'ın tezi bu anlamda da yüzyılımızın tıkanmışlığına bir çözüm sunmaktadır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.