İktidar koltuğunda yirmi ayını dolduran ve bu süre içinde hep dışardan gelen sorulara kulak veren, hep dış baskıların etkisi ile azınlıkların arzuları istikametinde düzenlemeler yapan AKP hükümetine çok makul bir teklifimiz var, bir kere de yetmiş milyonluk Türk Milletinin sesine kulak verin, arzularını yerine getirin.
Önce Ayasofya'da ezan okunsun, Sultan Fatih'in armağanı, fetih yadigarı Ayasofya Camii ibadete açılsın. Dolayısıyla yetmiş milyonun onlarca yıllık hasreti sona erdirilsin, sonra da Fener Rum Patriğinin, bir avuç Rum vatandaşın ruhban okulu meselesi masaya getirilsin.
Sayın Başbakanımızın, meclisi tatile sokmamasındaki ısrarını, "ben çalışıyorsam bütün vekiller de çalışacak" sözlerini millet olarak ayakta alkışlarız o zaman, yeter ki bu onbeş günlük yoğun çalışma sonucunda, Ayasofya'nın zincirlerinin kırıldığına dair bir haber duyalım ve minarelerinden ezan sesleri yankılansın. Onbeş günlük meclis maratonunun sonunda Başbakanın da iştirakiyle Cuma namazı Ayasofya'da kılınsın.
Erzurum milletvekili olan sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ı tüm dadaşlar adına göreve çağırıyorum. Erzurum'u temsilen mecliste bulunan diğer altı vekilimizi de yanına alarak derhal bir çalışma başlatsınlar. İmza mı toplayacaklar, yasa tasarısı mı hazırlayacaklar? Prosedür neyse...
Tam da Erzurum Kongresi için, milli mücadelenin fitilini ateşlemek için Mustafa Kemal'in Erzurum'da bulunduğu günlerin yıldönümündeyiz. Bir milli yara olan, milletimizin sinesinde yarım asrı aşkın bir zamandır dert olan Ayasofya'nın ezana, Kur'an'a, cemaate hasreti meselesini halletmek, halledecek girişimleri başlatmak Erzurum milletvekillerinin baş misyonu olmalı.
70'li yıllarda Sultanahmet meydanında "Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın" gündemli büyük mitingler yapılıp, sloganlar atılırken sayın Tayyip Erdoğan da kürsüde konuşmacıları takdim ediyor ve aralarda Ayasofya hasreti üstüne yazılmış şiirleri okuyordu.
İşte şimdi zamanıdır, kendileri icranın başındadır ve Ayasofya'nın esareti devam etmektedir.
Meclisin çalışma süresinin onbeş gün daha uzatılması gündemde iken ve bu uzatmanın sırf yabancıların, dış güçlerin istedikleri düzenlemeler için yapıldığı iddiaları yazılırken, bir milli dava da bu işin içine katılabilir.
Ülke ülke dolaşıp dindaşlarına ve yandaşlarına, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılacağına dair müjdeler dağıtan Fener Rum Patriği kadar bu milletin de sevinme hakkı vardır ve olmalıdır diye düşünüyoruz.
Zincirler kırılıp Ayasofya açılırsa hiç bir parti farkı gözetmeden bütün bir millet hükümeti ayakta alkışlayacaktır.
Hasretle bekliyoruz.
Önce Ayasofya'da ezan okunsun, Sultan Fatih'in armağanı, fetih yadigarı Ayasofya Camii ibadete açılsın. Dolayısıyla yetmiş milyonun onlarca yıllık hasreti sona erdirilsin, sonra da Fener Rum Patriğinin, bir avuç Rum vatandaşın ruhban okulu meselesi masaya getirilsin.
Sayın Başbakanımızın, meclisi tatile sokmamasındaki ısrarını, "ben çalışıyorsam bütün vekiller de çalışacak" sözlerini millet olarak ayakta alkışlarız o zaman, yeter ki bu onbeş günlük yoğun çalışma sonucunda, Ayasofya'nın zincirlerinin kırıldığına dair bir haber duyalım ve minarelerinden ezan sesleri yankılansın. Onbeş günlük meclis maratonunun sonunda Başbakanın da iştirakiyle Cuma namazı Ayasofya'da kılınsın.
Erzurum milletvekili olan sayın Sağlık Bakanımız Recep Akdağ'ı tüm dadaşlar adına göreve çağırıyorum. Erzurum'u temsilen mecliste bulunan diğer altı vekilimizi de yanına alarak derhal bir çalışma başlatsınlar. İmza mı toplayacaklar, yasa tasarısı mı hazırlayacaklar? Prosedür neyse...
Tam da Erzurum Kongresi için, milli mücadelenin fitilini ateşlemek için Mustafa Kemal'in Erzurum'da bulunduğu günlerin yıldönümündeyiz. Bir milli yara olan, milletimizin sinesinde yarım asrı aşkın bir zamandır dert olan Ayasofya'nın ezana, Kur'an'a, cemaate hasreti meselesini halletmek, halledecek girişimleri başlatmak Erzurum milletvekillerinin baş misyonu olmalı.
70'li yıllarda Sultanahmet meydanında "Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın" gündemli büyük mitingler yapılıp, sloganlar atılırken sayın Tayyip Erdoğan da kürsüde konuşmacıları takdim ediyor ve aralarda Ayasofya hasreti üstüne yazılmış şiirleri okuyordu.
İşte şimdi zamanıdır, kendileri icranın başındadır ve Ayasofya'nın esareti devam etmektedir.
Meclisin çalışma süresinin onbeş gün daha uzatılması gündemde iken ve bu uzatmanın sırf yabancıların, dış güçlerin istedikleri düzenlemeler için yapıldığı iddiaları yazılırken, bir milli dava da bu işin içine katılabilir.
Ülke ülke dolaşıp dindaşlarına ve yandaşlarına, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılacağına dair müjdeler dağıtan Fener Rum Patriği kadar bu milletin de sevinme hakkı vardır ve olmalıdır diye düşünüyoruz.
Zincirler kırılıp Ayasofya açılırsa hiç bir parti farkı gözetmeden bütün bir millet hükümeti ayakta alkışlayacaktır.
Hasretle bekliyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Vefatının beşinci yıl dönümünde Haydar Baş tüm yurtta anılıyor / 15.04.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Mevcut manzara seni üzmüyorsa… / 11.04.2025
- Yorgun / 08.04.2025
- Yaratıcının kolu olan kullar… / 28.03.2025
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025