Millet durarak durmayacak!

Bu hükümet seçim tarihine kadar ayakta kalabilir mi? Bence zor. Diyelim ki seçimi gördü; sandıkta büyük bir hezimet bekliyor AKP’yi.Küresel patronların bir senaryosu olarak Türkiye’de iktidar olanlar, öyle bir gaza geldiler ki; ‘ileri demokrasi’ diyerek, ‘bütün vesayetleri kaldırıyoruz’ diyerek korku imparatorluğu kurdular ve ‘demokratik krallık’la ülkeyi yönetmeye başladılar.Böyle bir yönetim anlayışından nemalananlar memnundu; onlar için bir sorun yoktu, işler tıkırındaydı anlayacağınız.Bir de korkanlar vardı; geleceğinden, geçiminden… Hatta ‘bunlara karşı mı durulur, baksana askeri bile ne hale getirdiler, her yerdeler’ korkusuyla susanlar, susmanın da ötesine geçip mecburen destek olanlar…Tayyip Bey ve yandaşları sadece bu fotoğrafa bakarak hareket ettiler. Onlara ‘yürü’ diyenlerin bir gün ‘dur bakalım, oyuncu değiştiriyoruz’ diyeceklerini hesap etmediler. Ama asıl başka bir şeyi gözden kaçırdı AKP zihniyeti; Türk Milletini…Millet kavramından gittikçe uzaklaşan iktidar; muhataplarını sadece kendine oy verenler olarak belirledi ve gerisini yok saydı. İktidar imkânlarıyla yönlendirdiği kalabalıkları, kendisinden razı olmayanlara karşı bir koz, hatta tehdit unsuru olarak kullandı. Hatırlayın, Gezi Parkı eylemleri sırasında ‘evde zorla tuttuğu yüzde’den bahsetmişti Sayın Başbakan.İşte ne olduysa bundan sonra oldu; gözden kaçırdığı, yok saydığı millet ‘artık yeter, bıktık, seni istemiyoruz, istifa et’ demek için demokratik haklarını kullanmak istedi. Müthiş bir tepkiydi bu. Sokaklara çıktılar ama bir sürü gibi davranmadılar. ‘Kalabalıkların kanunu olmaz’ denir ya, işte onlar haklarını ortaya koyarken takındıkları tavırla ‘kalabalık’ değil, ‘millet’ olduklarını bütün dünyaya gösterdiler.Buraya gelmişken bir örnek verelim. Sert bir müdahale neticesinde eylemcilerin Gezi Parkı’nı boşaltmalarının ardından on binler ülkenin her tarafında sokaklara çıktı. Özellikle İstanbul’da otoyollar kapandı. Bu muhteşem kalabalığı biz gözlerimizle gördük.Şimdi burası çok önemli; eğer bu insanlar Başbakanın dediği gibi birtakım mihraklar tarafından yönlendirilmiş kalabalıklar olsaydı; o gece İstanbul kana bulanırdı. Ama öyle olmadı; onlar kalabalık değil, demokratik haklarını kullanan milletin ta kendisiydi, onların derdi devletle, polisle değildi, amaçları çatışmak değildi, sadece özgürlük, huzur, ekonomik rahatlık istiyorlardı, bunları haykırdılar ve efendice evlerine döndüler.İşte Türk Milleti bu!..İşte bu gerçek, bu seviyeli duruş, bu kararlılık AKP’nin tükenişinin habercisi.Başbakan ne yaparsa yapsın, ne kadar gererse gersin, ne kadar tehdit ederse etsin; bu millet pes etmeyecek. Pes etmeyeceğini geliştirdiği ilginç eylemlerle de gösteriyor.Alın size ‘Duran Adam’ örneği.Harika bir eylem oldu. Bir adam çıktı, Taksim Meydanı’nda Türk bayrağının ve Atatürk posterinin asılı olduğu binanın tam karşısına geçti, hiç hareket etmeden bu iki anlamlı sembole saatlerce baktı. Bu öyle anlamlı hareketti ki; twitter ayağa kalktı, kısa sürede yayıldı, başka insanlar da bulundukları yerlerde durmaya başladılar.Polis çaresiz kaldı; öyle ya hangi gerekçeyle bu protestoya müdahale edecekti. Adam duruyordu. Ama demokratik krallıkta durmak da yasaktı ve polis müdahalesi geldi. Bazı protestocular gözaltına alındı. Sebep: Durmak!Bu örnek şunu gösteriyor bence: Artık millet durmayacak, hatta durarak durmayacak! İktidar ne önlemler alırsa alsın, millet; hukuku çiğnemeden, kimseye zarar vermeden, hakaret etmeden her türlü hakkını kullanacak ve tepkisini dile getirecek.Ama finali sandıkta yapacak.Güle güle demokratik kral! Bu millet sizi hiç özlemeyecek…