Enflasyon nedir, sorusunun en kısa cevabı mal, ürün ve hizmetlerdeki artış ve paranın satın alma gücünün düşmesi, azalmasıdır.
Enflasyonu nasıl hesaplıyorsunuz, hangi mamulleri sepete atıp, ortak paydayı 'yıllık enflasyon' olarak açıklıyorsunuz gibi sorulara cevap vermeyen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 enflasyonunu tüketici bazında yüzde 20.30 üretici fiyatlarında yüzde 33.64 olarak açıklamıştı.
Ne demek bu? Geçen yıl 100 TL vererek aldığın bir ürünü, bu yıl 100 TL vererek alamayacaksın, demek.
Ha! Almak istiyorsun. O zaman 100 TL artı % 20 enflasyon farkı yani 100+20=120 TL vereceksin.
Çerçeveyi büyütürsek! Geçen yıl 4 bin TL maaşı olan bir memur bu yıl aynı maaş ile yaptığı alış-verişi (harcamayı) yapamaz. Aynı harcamayı yapmak için 4 bin 800 TL'ye ihtiyacı var demektir.
Bunu ben demiyorum. Konu komşu da demiyor. Devletin resmi kurumu (TÜİK) diyor. (2 bin 20 TL alan asgari ücretliyi soruyorsunuzdur! Çoktan salası okundu…)
* * *
Şimdi! 2 milyonu emekli olmak üzere yaklaşık 5 milyon memurun, 2020-2021 yılları arasında alacakları zamları belirleyecek pazarlık başladı.
Temel gıda fiyatlarındaki artış, artı genel enflasyon rakamları resmen ortadayken memur maaşları için sendikaların teklifleri ile Çalışma Bakanlığının teklifini görünce aklıma üç önerme geldi!
Ya TÜİK açıkladığı enflasyon rakamları ile hükümete tuzak kuruyor,
Ya sendikalar istedikleri zam oranlarıyla bir taraftan hükümeti zor durumda bırakıp diğer taraftan da halkı galeyana getirmek istiyor,
Ya da Çalışma Bakanlığının, ülkemizdeki enflasyon rakamlarından, hayat şartlarından haberi yok!
Sizce hangisi?
* * *
Memur-Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı istiyor.
3600 gösterge konusunun da toplu sözleşme masasında bir an önce çözülmesini ekliyor.
Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep ediyor.
KESK ise 2020 yılı için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu +3 puan refah payı talebini masaya koyuyor.
Hükümet zam konusunda renk vermedi. Ama 17 yıllık tecrübe ile bu rakamların yarısı kadar bile bir zam oranı açıklayacağını zannetmiyorum.
Toplu sözleşme masasında olacak olanları anlatayım mı?
İlgili Bakan ve sendika yetkilileri bir araya gelecek. Karşılıklı iyi niyet ile başlayan görüşmeler, hükümetin masaya koyduğu rakamlar üzerinden hafif tartışmalara dönüşecek.
Toplantıya ara verilecek. Sendika temsilcileri kamera karşısına geçip birkaç serzenişte bulunacak. Ardından tekrar bir araya gelecekler.
Hükümet ilk açıkladığı rakama birkaç puan ekleyecek. Sonra köylü köyüne, memur işine gidecek.
Başka bir şey olması da mümkün değil. Çünkü kapitalist sistemde bundan fazlasını, üstelik geldiğimiz noktada bundan fazlasını AKP de veremez, CHP de, bir başkası da!
Emeğinin karşılığını arıyorsan, benim alın terim kurumadan hakkımı verin diyorsan, kapitalizme hayır, diyeceksin. Faiz sömürü sistemine hayır, diyeceksin.
İşte o zaman faizsiz ekonomi modeli karşına çıkacak. O sistemde hakkını bulacaksın, hem kendi hakkına sahip olacağın gibi hem de küresel sömürüye dur, diyeceksin.
O sistem Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'dir. Ha! Bu gerçeği kabul etmediğin müddetçe de masadan % 6, % 7 ile kalkacaksın.
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025