Meğer Babacan, ‘BTP’ hayranıymış!

MAK Danışmanlık şirketinin yaptığı kamuoyu araştırmasına göre 6'lı Masa partilerinin seçmenlerinin yüzde 91'inin BTP'yi Masa'da görmek istemesine rağmen, 6'lı Masa'nın BTP'yi reddetmesinin yankıları sürüyor. Muhalefet adına kimde bir umut ışığı varsa, birileri maksatlı bir şekilde yalın kılıç saldırıya geçiyor. İftiralar, karalama kampanyaları, belden aşağıya vurmalar, hakaretler havada uçuşuyor.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, bir TV kanalında 6'lı Masa'ya katılım çağrısı yapmadan önce sessiz sessiz oturanlar, bu çağrı ile 14 Kasım 6'lı Masa toplantısına kadar her türlü karalama kampanyasını yürüttüler, 14 Kasım'da 'genişlememe' kararı çıkınca da tekrar yerlerine oturdular. Buradan da anlaşılıyor ki; bu iftiracılar için asıl mesele 'BTP', 'Hüseyin Baş' değil, Hüseyin Baş'ın Masa'ya katılarak muhalefetin güçlenmesiymiş, BTP liderinin Masa'ya kazandıracağı sinerjiymiş.

Eee doğal olarak 6'lı Masa'nın genişlememe kararından en fazla iktidar partisi AKP ve Cumhur İttifakı'nın açık ve gizli ortakları memnun olmuş oldu.

BTP liderinin bu 6'lı Masa hamlesinin bence en büyük faydası, muhalefetin içindeki AKP'lileri açığa çıkarması oldu. Hem de koro halinde…

Sadece siyasetin içinde değil elbette, medya basın organlarında ekran ekran dolaşan, gazetelerde köşe başlarını tutan ama sanki muhalefetmiş gibi davranan AKP'liler de açığa çıkmış oldu.

Siz siz olun sakın bu iftiracıların iftiralarına cevap vermeye kalkmayın; bunlar gerçekleri öğrenmek, doğruları ortaya koymak ya da yanlışları düzeltmek için bunu yapmıyorlar, bunların vazifesi meyvesi olan ağacı taşlamak.

Bunların, "Çamur at, tutmasa da izi kalsın" kabilinden attıkları iftiraları görünce, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Makalat eserinde yazdığı şu cümleler aklıma geldi:

"Sen onların konusu olursun. Seni eleştirirler. Bu normaldir. Her ne kadar bastığınız arz aynı ise de gönül ülkeleriniz farklıdır. Dün seni sevenler, sana itimat edenler şimdi seni tenkit ederler. Bu işin kanunu budur. Dikkat et, sen ameli bozuk biri olsaydın onların gündeminde olmayacaktın. Senin şimdi hatan aranıyor. Hatalı olanın hatası aranmaz. 'Hatalıdır' denir, geçilir…"

14 Kasım öncesi BTP lideri Hüseyin Baş'a iftira yoluyla saldıranlar, şimdi de Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ismi bir adım önde olduğu için Sayın Ekrem İmamoğlu'na saldırmaya başladılar. Emin olun ki Mansur Yavaş'ın ismi biraz öne çıksın benzer kampanyalar onun için de yapılacak. Dikkat ediniz, seslerini yükseltenler hep aynı isimler; 14 Kasım öncesi Hüseyin Baş'a saldırdılar, şimdi de Ekrem İmamoğlu'na saldırıyorlar. Başka bir isim çıksın, muhalefet adına bir iktidar umudu doğursun emin olun ki ona da koro halinde saldıracaklar.

BTP Sözcüsü Emre Polat, 6'lı Masa'nın genişlememe kararını şu sözlerle değerlendirdi: "Genel Başkanımız Türk siyasetinin alışık olmadığı bir tarzda, adeta siyasete yeni bir soluk getirerek bir açık bir çağrıda bulundu, milletten gelen talebi altılı masaya canlı yayında ekranlar vasıtasıyla aktarmış oldu. Ve sağ olsun İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener bu çağrıya cevap verdi ve partimizde bir görüşme gerçekleşti. Sonrasında Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na da bu konuda bilgi verildi, kendisinin olumsuz bir tavrı olmadığını gördük. Altılı masadan böyle bir karar çıktı. Bu karara en çok sevinen kim derseniz, AKP iktidarı sevindi, ama boşuna sevinmesinler. Bağımsız Türkiye Partisi 20 yıllık AKP iktidarının değişmesi için elinden gelen her şeyi yapacaktır."

6'lı Masa böyle AKP'yi sevindirecek adımlar atmaya devam ederse, hiçbir zaman iktidar şansını elde edemez. BTP, 6'lı Masa için büyük bir umuttu, bu umudu kendi elleriyle söndürdüler.

Gelelim başlığımızdaki konuya… BTP'nin 6'lı Masa'ya katılmamasında en önemli etkenlerden olan Deva Partisi'nin genel başkanı Ali Babacan, bugünlerde BTP'nin projelerini kendi projesiymiş gibi bir bir saymaya başladı. 

Babacan şunları söyledi: "Diyelim ki 5 kişilik bir aile. Geçinebilmesi için asgari ne kadar paraya ihtiyaç var? Mesela 20 bin lira. Örnek veriyorum, mevcut geliri 10 bin lira. Kalan 10 bini biz ödeyeceğiz."

Bu proje BTP'nin parti programında olan ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nin bir projesi… Bunu artık tüm dünyada sağır sultan bile duydu. Modelde bu projenin nasıl uygulanacağının kaynakları da detaylıca anlatılıyor.

Ama işin garip tarafı şu, Sayın Babacan bu 10 bin lirayı nasıl vereceğini, bu paranın kaynağının ne olduğunu ifade etmiyor. Ayrıca Babacan gibi kapitalist ekonomiyi savunanlar, Prof. Dr. Baş bu ve benzeri projelerini açıkladığında, "Enflasyon olur" diye karşı çıkıyorlardı.

Babacan kaynak olarak diyor ki, biz yolsuzlukları hırsızlıkları önleyeceğiz. Tamam da, Ülkemizde TÜİK verilerine göre istihdam edilenlerin sayısı 31 milyon kişi. Bunlara ekstradan devlet eliyle 10 bin lira verdiğinizde, aylık 310 milyar lira yapıyor. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı bütçe verilerine göre, Ekim ayında toplam bütçe geliri 224.2 milyar lira. Hiçbir yolsuzluk, hırsızlık olmasa bile senin mevcut bütçen bu 10 bin lirayı vermeye yetmiyor. Üstelik Ekim ayında verilen bütçe açığı ise 83.3 milyar lira.

Milli Ekonomi Modeli'ni ve BTP'yi farklı kılan, vergiler dışında devlete yepyeni gelir kaynakları sunması. Sizin kapitalist anlayışınız bunu anlamaya yetmez.

Bir de Deva Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven, sosyal medya hesabından "Var bir hayalimiz" paylaşımı yapmış. Yahu BTP'nin 2.5 yıldır kullandığı bu sloganı kullanacak kadar da BTP'den kopya çekmenize gerek yok. 

Madem ki bu kadar hayrandınız, slogana varıncaya kadar kopya çekecektiniz, o zaman BTP'yi 6'lı Masa'da neden istemediniz?