Yeni Mesaj'da yer alan her bilgi, aynen kanun gibidir.
Bu iş böyle gitmez demiştik.
Gaye Hanım çok yakında istifa edecek veya görevden alınacak demiştik.
MB Başkanı kim olursa olsun, piyasalara asla huzur ve canlılık gelmeyecek demiştik.
6 yılda 5 MB Başkanının değişmesi olayı, dünyada bir ilk.
Brezilya'da bile 9 yılda 6 isim değişmişti.
Biz her konuda en öndeyiz ve açık ara birinciyiz evvel Allah!
Neden MB Başkanı kim olursa olsun hiçbir şey eskisinden daha iyi olmayacak demiştik kısaca izah edelim.
Sen ey milletim!
İktidara oy verirken bir kerecik bile olsun şu soruyu sordun mu: "Senin ülkeyi ve insanlığı ayağa kaldıracak ne tür bir projen var?"
22 yıldır sizi yöneten iktidara, böyle bir soruyu yöneltmek hiç aklınızdan geçti mi?
Haşa!
Kimileri bunu adeta, Allah'a şirk koşmak gibi anladı ve algıladı.
Peki, senin pamuklara sararak, en küçük bir eleştiri dahi yöneltmediğin iktidarın, seni hangi fikir babalarının akılları ile idare ettiğini hiç merak ettin mi?
Ben sana hatırlatayım.
Bugün ekonomi dikiş tutmuyor ve haftalık MB Başkanı değişmek zorunda kalıyorsa bunun asıl nedeni gelenler ve gidenler değildir.
AK Parti iktidarının ve ondan önceki bilimum hükümetlerin tamamının uyguladığı iktisadi modelin adı, liberal kapitalist sistemdir.
Bu vahşi sistemin kurucu babaları ise, aşağıdaki çapsız adamlardır.
Thomas Robert Malthus
Karl Marx
John Maynard Keynes
Milton Friedman
Irving Fisher vb. isimlerin hepsi.
Batılı kafalar çokça buluş yapmış olabilir ama siz tarihte en büyük buluş ve inkılapların Türkler tarafından yapıldığını biliyor musunuz?
Dünya tarihin en büyük icadı olan yazıyı Türklerin bulduğunu biliyor musunuz?
Kim yazıyı bulmuşsa biliniz ki, her şeyin icadı da onlar tarafından yapılmıştır.
Batı'nın kültürü kendisine aittir ancak, sahip olduğu imkân ve icatların tamamına yakınında, Türklerin mührü vardır.
Dolayısıyla, Batılılar hiçbir zaman insanlığı rahata ve huzura kavuşturacak sistemleri geliştirmeye elverişli bir dip kültüre sahip değillerdir.
Konumuz iktisadi sistem olduğunda ise, Batılı fikir babaları daima bu hususta çuvallamışlardır.
Yukarıda saydığım isimlerin tamamı, sahip oldukları fikirleri sistemleştirirken, referans olarak kendi medeniyet anlayışlarını ve inançlarını esas almış olduklarını görürüz.
Mesela onlara göre, "kaynaklar kıttır."
Mesela yine onlara göre, "insan ihtiyaçları sınırsızdır."
Sadece bu iki temel esastan olaya yaklaşıldığında bile, yapılan tespitlerin ne kadar sakat ve ilmi gerçeklere aykırı olduklarını görürüz.
Bu iki temel görüş, Batı dünyasının kendine has bir inanç ve düşünce tarzıdır.
İşin gerçeğine inildiğinde ise, ne kaynaklar sanıldığı gibi kıttır ve ne de insan ihtiyaçları denildiği gibi sınırsız değildir.
Ancak ne var ki, baskın kanaatler ve tutsak edilen milletlerin boynuna takılan tasmalar nedeniyle, Batı'dan gelen tüm sistemler sorgusuz sualsiz, Türk'ün ana ve ata yurdunda uygulanır olmuştur.
Son tahlilde insanlığı sömüren sistemleri icat edenler, çok önemli bir keşif yaptılar.
Neydi bu keşif…
Herkesi ezen ve yok eden bu sistemin ayakta kalması için dünya ülkelerindeki tüm iktidarlar, siz inanmasanız da, para ile satın alınmışlardır!
Bu sistemin devamını sağlamak için kullanılan en önemli enstrümanların başında, faizlerin artırılması, döviz serbestisi, her türlü spekülasyona açık olan borsaların varlığı ve özelleştirmeler gelmektedir.
Şimdi bu saydığım hatalı uygulamalar ve gerekçeler halen ülkemizde söz konusu olduğuna göre, MB başkanının kim olduğunun veya olacağının ne önemi var sizce!
Çözüm nerede biliyor musunuz, "Kaynaklar sınırsız, insan ihtiyaçları sınırlıdır" diyen görüştedir.
Paraya getirilen yeni tarif ve dünya iktisat literatürüne geçen orijinal tanımların mimarı kimse, çözümün adresi de odur.
"Tüketmek kaynaktır" şeklinde bir bakışa sahip olan kimse, çözümün tek adresi de odur.
"Milli Ekonomi Modeli" tezi size kimi hatırlatıyorsa, vallahi çözümün adresi de odur.
Şayet bu devrim niteliğindeki yeni modele geçilmeyecek olursa ne olur biliyor musunuz?
Türkiye bir anda iç kaosun eşiğine gelebilir veya getirilebilir!
Türk milleti ekonomik açıdan tarihinde hiç bu kadar bunalmamıştı.
Millet gülmeyi unutmuştur.
En canlı ve heyecanlı olarak bilinen Türk milleti, en somurtkan milletleri bile sollamıştır.
İşte tüm bu ahval ve şeraitten çıkışın yolu, her halükarda ve şartta aynı kapıya çıkmaktadır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın, "Milli Ekonomi Modeli" tezinin bir an evvel hayata geçirilmesi, Türkiye'nin bekası için olmazsa olmaz şarttır!
Bu tezin hayata geçmesi ile Türk milletinin tamamı, rahat ve huzur yüzü görecektir.
Hükümet bile rahatlayacak ve Haydar Baş'a dua edecektir.
- Anayasa 42-66-101 çarpmasın! / 09.01.2025
- Anayasa değil, kafalar değişmeli! / 07.01.2025
- 23 yıldır milleti silkeliyorlar! / 02.01.2025
- ‘Kürtçe’ diye bir dil yoktur / 01.01.2025
- Lanet olsun Emevilere! / 31.12.2024
- Atatürk’e kılıç çekeni Allah affetmez! / 30.12.2024
- Asgari ücretlinin ruhuna el Fatiha / 26.12.2024
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar nerede? / 24.12.2024
- Bize Atatürk yeter / 23.12.2024