Çiftçiye mikrofon uzatmak için köy kahvesine giriyoruz. Köylülerin tamamına yakını televizyonlardaki kahrolası izdivaç programlarına kitlenmişler. Kahvenin kuytu köşesinde gazete karıştıran bir köylümüz bizleri buyur ediyor ve mikrofonu uzatıyoruz kendisine.
Ne haldesiniz işler nasıl?
İşler sakat, üretiyoruz para etmiyor. Tüm girdiler pahalı. Özellikle mazot canımızı çok yakıyor. Depolar bomboş. Oy verip iktidara getirdiklerinize bu ne haldir diye hesap sormuyor musunuz?
Vallahi bilmiyorum…
Sohbet bu minval üzere seyredip gidiyor sevgili okurlar. Köylü afyon yemiş, sersem bir ruh hali sergiliyor anlayacağınız. Manzara tüm köylerde bu şekilde. Mazot, üretici köylü açısından en önemli maliyet kalemini oluşturmakta. Lüks yatların ve ticari teknelerin kullandığı mazottan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmazken, çiftçiler yıllardan beri yüksek oranda ÖTV vermek zorunda. Lüks yatlara uygulanan bu durum çiftçilere uygulansa ülke tarımı çok rahat bir nefes alır ve diğer ülkelerin çiftçileriyle rekabet etme şansı ve üretimin dolayısıyla da tarımsal istihdamın artırılmasına da olanak sağlar elbette.
AKP ilk hükümet olduğu dönemde mazot 1 lira idi, bugünlerde 4 liraya ulaşmış durumda. İlk İzmir mitinginde Başbakan şöyle seslenmişti: “Benim çiftçimin Yunan çiftçisinden aşağı kalır ne hali var ki; oralarda mazot 1 liranın altında iken benim çiftçim mazotu 1 liranın üzerinde kullanamaz.”
Hükümet maalesef olması gereken sözünü tutmayarak bugünlere gelindi sevgili okurlar. Ama o dönemlerde Bağımsız Türkiye Partisi lideri Sayın Prof. Dr. Haydar Baş mazotun 1 liraların altında olacağının yanı sıra; çiftçinin bir elinin yağda bir elinin balda olacağı eşsiz projelerle çıkmıştı köylünün huzuruna. Köylümüz bu işi bilen ve bu işin kitabını yazanlarla 3. dönem dahil oy verip bir ve beraber olmayarak, bu acı faturayı ödemek zorunda kaldı.
Ülkemizin bir petrol denizi üzerinde yüzdüğü ve açılan petrol kuyularının üzerinin bir bir örtüldüğü inkâr edilmeyen bir gerçek. Bu ülkede değil mazota 1 lira fiyat biçmek bunu çiftçiye bedava dahi verebilirsiniz. Ülke tarımını ayağa kaldırmak inanın dünyanın en basit işi. Sadece bu işi mazotla halledersiniz. Bir de ithalatın önünü kestiniz mi, bu iş bu kadar basit. Türk tarımı dünya lideri olur.
Maalesef milletimiz ve dahi köylümüz kendisini zengin ve müreffeh yapacak insanlarla bir ve beraber olmak yerine kendilerini alçak sürünmeye maruz bırakanlarla beraber oluyorlar. Bu durumu akılla izah etmek inanın çok zor. İnsan işkenceden bal gibi zevk alıyor, bunun başka bir izahı yok…
“Ey millet ne zaman akıllanacaksın?” demekten başka bir şey gelmiyor imizden.
Ne haldesiniz işler nasıl?
İşler sakat, üretiyoruz para etmiyor. Tüm girdiler pahalı. Özellikle mazot canımızı çok yakıyor. Depolar bomboş. Oy verip iktidara getirdiklerinize bu ne haldir diye hesap sormuyor musunuz?
Vallahi bilmiyorum…
Sohbet bu minval üzere seyredip gidiyor sevgili okurlar. Köylü afyon yemiş, sersem bir ruh hali sergiliyor anlayacağınız. Manzara tüm köylerde bu şekilde. Mazot, üretici köylü açısından en önemli maliyet kalemini oluşturmakta. Lüks yatların ve ticari teknelerin kullandığı mazottan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alınmazken, çiftçiler yıllardan beri yüksek oranda ÖTV vermek zorunda. Lüks yatlara uygulanan bu durum çiftçilere uygulansa ülke tarımı çok rahat bir nefes alır ve diğer ülkelerin çiftçileriyle rekabet etme şansı ve üretimin dolayısıyla da tarımsal istihdamın artırılmasına da olanak sağlar elbette.
AKP ilk hükümet olduğu dönemde mazot 1 lira idi, bugünlerde 4 liraya ulaşmış durumda. İlk İzmir mitinginde Başbakan şöyle seslenmişti: “Benim çiftçimin Yunan çiftçisinden aşağı kalır ne hali var ki; oralarda mazot 1 liranın altında iken benim çiftçim mazotu 1 liranın üzerinde kullanamaz.”
Hükümet maalesef olması gereken sözünü tutmayarak bugünlere gelindi sevgili okurlar. Ama o dönemlerde Bağımsız Türkiye Partisi lideri Sayın Prof. Dr. Haydar Baş mazotun 1 liraların altında olacağının yanı sıra; çiftçinin bir elinin yağda bir elinin balda olacağı eşsiz projelerle çıkmıştı köylünün huzuruna. Köylümüz bu işi bilen ve bu işin kitabını yazanlarla 3. dönem dahil oy verip bir ve beraber olmayarak, bu acı faturayı ödemek zorunda kaldı.
Ülkemizin bir petrol denizi üzerinde yüzdüğü ve açılan petrol kuyularının üzerinin bir bir örtüldüğü inkâr edilmeyen bir gerçek. Bu ülkede değil mazota 1 lira fiyat biçmek bunu çiftçiye bedava dahi verebilirsiniz. Ülke tarımını ayağa kaldırmak inanın dünyanın en basit işi. Sadece bu işi mazotla halledersiniz. Bir de ithalatın önünü kestiniz mi, bu iş bu kadar basit. Türk tarımı dünya lideri olur.
Maalesef milletimiz ve dahi köylümüz kendisini zengin ve müreffeh yapacak insanlarla bir ve beraber olmak yerine kendilerini alçak sürünmeye maruz bırakanlarla beraber oluyorlar. Bu durumu akılla izah etmek inanın çok zor. İnsan işkenceden bal gibi zevk alıyor, bunun başka bir izahı yok…
“Ey millet ne zaman akıllanacaksın?” demekten başka bir şey gelmiyor imizden.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- Hz Peygamber’in cömertliği / 17.04.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- ‘Ben ve Ali bir nurdan yaratıldık’ / 09.04.2025
- Hz. Fatıma'yı incitmek / 27.03.2025
- Kâbe'nin Rabbine and olsun ki kurtuldum / 23.03.2025
- Kadir gecesi / 21.03.2025
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025