Mandacıların Saltanatını yıkacağız

Yıllar öncesinden BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'de artık eski siyasi kavgaların ortadan kalktığını ve tek siyasi kavganın olduğunu ve bu kavganın taraflarının da "ulusalcılarla", "mandacılar" olduğunu ifade etmişti. Mandacılığın ve mandacıların tehlikesine dikkat çeken Sayın Baş, şu tarihi tespit ve uyarıları da yapmıştı; "Mandacılar, ellerine geçirdikleri imkânlarla Türkiye'nin siyasetini, kültürünü, maneviyatını ve dinini maalesef yok etmeye çalışıyor. İlaveten bu mandacılar, ABD'nin verdiği talimatla birlikte Türkiye üzerinde vatanın bölünmesi de dâhil hiçbir girişime tepki göstermiyorlar. 'Bunda bir rahmet, bereket vardır' gibi İslam'la uzaktan ve yakından alakası olmayacak tarzda bir Deccal tavrı ortaya koymaktadırlar. Bunlar iktidardadır, muhalefettedir, oradadır, şuradadır... Ben bir kurumdan bahsetmiyorum. Bir zihniyetten bahsediyorum. Türkiye maalesef bu zihniyetin işgal sürecine girmiştir."Sayın Baş, gerek siyasete girmeden ve gerekse girdikten sonra kimsenin alt kimliğine, mezhebine, meşrebine ve siyasi görüşüne bakmadan, herkesi birlik ve beraberlik için ortak paydalarda buluşmaya çağırmış, bu uğurda hayatını vakfetmiş, model, plan ve projeler ortaya koymuştur. Maalesef milletimiz Haydar Baş gerçeğini göremedi, göstermediler. O gerçek 2010 referandumunda da, şu tarihi tehlikeyi haber vermişti; "bu referanduma evet, demek ülkeyi demokratik krallığa götürür" Evet, şimdi yıl 2014. Birileri "yaşasın kral" derken, Sayın Baş'ın çağrılarına kulak vermeyenler, "kral çıplak, kral aç, karton kral" diye bağırıyorlar. Ama gerçek olan ise (şimdilik) "yaşasın kral" diyenlerin sesi çok çıkıyor. Bu sesi çok çıkanların sesini kesmek ve milletimize, hakikatin sesini ulaştırmak için 5 parti bir araya geldi ve hep birlikte şu gerçeği seslendirdiler?"Türkiye ilk kez toplumsal büyük bir uzlaşıya imza atıyor. Bir arada yaşama kültürüne oldukça ihtiyacımız var. Sosyal adaleti tesis etmek en büyük amacımızdır. Kuvvetler ayrılığını pekiştirmeyi, nefret, şiddet dili yerine sevgi ve barışı hâkim kılmak için siyasi partiler olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını desteklediğimizi kamuoyuna duyururuz.Ekmeleddin İhsanoğlu'nun tüm inanç ve kimliklere eşit ve tarafsız davranacak, Atatürk ilkelerini ve cumhuriyetin temel değerlerini manevi değerlerimizle birleştirecek, ülkemizin birikmiş sorunlarına yeni çözümler üretecek, ötekileştiren değil birleştiren, sadece bir kesimi değil tüm kesimleri temsil eden tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağına inancımız tamdır. Doğa ve tüm canlılar için haydi el ele barış, mutluluk, huzur ve kardeşliğe"Bu bir araya geliş, vatan için, millet için, devlet için ortak duruş, "gizli kralcılar" olmasa,  "yaşasın kral" diyenlerin sesini kesecektir.  Kim mi bu gizli kralcılar? Ortak adayın en büyük getirilerinden biriside özellikle medyada kendini solcu, ulusalcı, milliyetçi, Atatürkçü vs. olarak tanıtan, milletimizin dini ve milli değerlerine her fırsatta laf atan kişi ve zihniyetleri deşifre etmesidir. Bu bahsettiğim sıfatlarla kendilerini tanıtanlar yıllardan beri dincilerin, mandacıların en büyük destekçileri olmuşlardır. Nasıl mı? Aynen bugün olduğu gibi yaşanılan tehlikeyi göremez, ortaya konan amacı görmezden gelir, geleceği hiç hesap etmez ve başlar araç üzerinden milletin dinine, imanına saydırmaya. Milleti aptal yerine koymaya, hakaret etmeye. Evet, bu kişi ve anlayışlar yıllardan beri Erdoğan'a gizliden gizliye "yaşasın kral" diyenlerdir. Erdoğan'ın en büyük destekçileri, en büyük rant ayaklarıdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Erdoğan, en büyük desteği medyada bu çakma solcu, ulusalcı, milliyetçi, Atatürkçü vs. olarak tanıtan yayın gurupları, kişi ve yazarlardan alacaktır.Nasıl mı? Dün yazdım? Erdoğan, Fatiha süresin okuyor. Bahsettiğim solcu, ulusalcı, Atatürkçü vs. diye geçinen cahiller hemen "kardeşim! Git, duanı evde yap. Burası laik bir ülkedir"? Bir başkası, bu uzlaşı için büyük gayret gösteren Sayın Kılıçtaroğu'na hitaben, "birde çıkıp ezan okusaydın" diye kendini aşağılıyor. Bir başkası, bu uzlaşıyı "milleti siyah ile gri arasında seçim yapmaya zorlamak" olarak yorumluyor. Hülasa bunlar Erdoğan'ın en büyük destekçileridir. Erdoğan'ın sakızlarıdır. Yıllardan beri Erdoğan bu sakızları meydanlarda şişirir, şişirir, patlatır. Milletin hoşuna gider ve "yaşasın kral" diye bağırırlar.Bu gizli kralcılara diyorum ki; Artık cehaletinizin bedelini bize ödetmeyin?