Lübnan'da atılan her bomba binlerce insanı evsiz bırakırken, minik yüreklerde onulmaz yaralar açıyor. Savaştan kaçan Lübnanlılar, çocuklarıyla birlikte okullara sığınıyor. Yardım konvoyları da İsrail bombalarının hedefinde İsrail'in uçaklarla saldırdığı Lübnan'da ölenlerin üçte biri çocuk. Bombalardan kurtulan çocuklarsa her uçak sesinde ölüm korkusu yaşıyor.BM İnsani Yardım Koordinatörü Jan Egeland İsrail saldırılarında ölen 600'den fazla kişinin üçte birinin çocuk olduğunu duyururken, 650 okulun yanı sıra kilise (enteresan değil mi, çünkü İsrail camileri bombalıyor ama kiliselere dokunmuyor), otopark ve parklara sığınıp canlarını kurtaran çocukların asıl travmayı savaş sonrası çekeceği belirtiliyor. Minikler, her uçak sesiyle ölüm korkusunu yaşadıklarını anlatıyor. Beyrut'ta bir okulda kalan 11 yaşındaki Nur El Huda, evlerinin yıkılışını şöyle yaşamış: "Uçak vın sesi çıkararak geçti. Kalbim sızlıyordu. Çok hızlı vuruyordu. Öleceğimizi sandım. 'Bu bizim kaderimiz. Allah hatalarımdan dolayı beni cezalandırıyor' dedim." Huda'nın bombardımanı haklı çıkardığını düşündüğü hataları ise 'annesine yalan söylemek, bazı şeyleri gizlemek ve yaramazlık yapmak.' Evinin önündeki parkta en iyi arkadaşı Mona'yla oynayacağı günleri düşleyen Nur, Mona'yı zikredince "O nerede" diye ağlamaya başlıyor ve ekliyor: "Savaş bitince onu bulmak için dedesinin evine bakacağım." Asıl travma savaş sonrası 14 yaşındaki Ali Kalaş, Hizbullah'ın televizyonuna bomba yağarken, arkadaşlarıyla evlerinin yanındaki su tankına adlarını yazmış, savaş sonrası yaşadıkları yerleri bulabilmek için. Gördüğü bir rüyayı "Kapının önündeydim. Düşünüyordum ki, kapı kırıldığında içeri savaşçı girerse direniş kazandı demektir. İsrail askeri girerse tam tersi. Ama gireni fark edemeden uyandım" diye aktaran Ali, evlerinin yerle bir oluşunu kaybettiklerine yormuş. Blida köyünde evleri başına yıkılan ve şimdi Beyrut'ta bir hastanede tekerlekli sandalyeye mahkûm olan 10 yaşındaki adaşı ise, o anı "Ellerimi başıma koydum, gözlerimi kapadım, üzerime toz-toprak döküldü. Bomba annemle babamın ortasına düştü" diye anlatıyor. Direnişçi olacakSavaş, çocukların gelecek hayallerini de altüst etmiş. Bir başka Ali, "Pilot olacağım ve İsraillilerden intikam alacağım" derken, 11 yaşındaki Hüseyin, eskiden polis olmak isterken, artık direnişçi olmayı istiyor. 13 yaşındaki Cemil de, doktorluk sevdasını savaşçılığa çevirmiş: "Çünkü İsrail bizi yerle bir ediyor, öldürüyor ve evsiz bırakıyor." Okula sığınan 13 yaşındaki Haydan Farık da, "Direnişe katılacağım ve şehit olacağım" diyor. Psikolog Nadine Maluf, "Çocuklar bombaları, yanan insanları görüyor. Kaçacak yer yok" uyarısı yapıyor: "Şimdiden depresyon ve yüksek tansiyona teslim olan çocuklar, savaş sonrası evlerine dönemeyip yaşadıkları park, sokak ve arkadaşlarını bulamayınca asıl travmayı o zaman hissedecek."