İngiltere'nin eski Sömürge Bakanı ve Başbakanı Churchill'in "Bir damla kan, bir damla petrol!" deyişi Libya'da bir kez daha hayat buluyor. Ancak bu kez Batılıların çıkarları için dökülen kanlar da petrolün sahibi Libyalılara ait. ABD, İngiliz, Fransız ve İtalyan şirketleri Libya'nın yeraltı zenginliklerini paylaşmak için çoktan harekete geçti bile
RECEP BAHAR - ANALİZ
Libya'da Kaddafi yanlısı askerlerle küresel yağmacıların desteklediği isyancı güçler arasındaki çatışmalar başkent Trablus'un yanısıra ülkenin güneyinde yer alan ve Kaddafi'nin kalelerinden olan Sabha'da, ülkenin batısındaki Zuvara kenti ile Kaddafi'nin doğduğu Sirte şehirlerinde sürüyor. NATO güçleri de bu arada Kaddafi'yi yakalamak için operasyonlarını yoğunlaştırdı. NATO güçleri CIA ile işbirliği yaparak isyancılara istihbarat ve havadan keşif desteği veriyor. Libyalılar iktidar uğruna birbirlerine kurşun sıkarken, Batılı güçler şimdiden 'paylaşım' hesapları yapmaya başladı. Libyanın yaklaşık 6 trilyon dolarlık petrol ve doğalgaz rezervi bulunuyor. Bu kaynak, borç içinde yüzen Fransa, İngiltere, ABD ve İtalya gibi Batılı ülkelerin iştahını kabartıyor.
En kaliteli petrol Libya'daLibya dünyanın en büyük petrol üreticisi değil. Ancak Cezayir'le birlikte dünyanın en yüksek kaliteli petrolünü üretiyor. Petrol dünyasının deyişiyle en tatlı petrol Cezayir ve Libya'dan çıkıyor. Savaştan önce günde 1.3 milyon varil petrol üreten Libya'nın şu anki üretimi ise 50 bin varile kadar indi. İç savaş Libya'nın petrol altyapısına da büyük zarar verdiği için, ülke yüklü miktarda yatırıma ihtiyaç duyuyor. Bu yatırımı yapacak ülkeler de ülkeyi NATO şemsiyesi altında bombalayan ülkeler...Yapılan hesaplara göre petrol üretiminin eski seviyeye ulaşabilmesi için 1.5 yıllık bir çalışma gerekiyor. Ancak daha Libya'da iç savaş sona ermeden Batılı petrol devleri harekete geçti bile. ABD'nin petrol şirketleri ilk harekete geçenler arasında yer alıyor. Amerikalı diplomatlar aracılığıyla muhaliflerle görüşmeye başlayan Marathon Oil, Libya'ya giren ilk Amerikalı şirket olmak istiyor. 1969 yılında Kral İdris'i devirerek yönetimi ele geçiren Kaddafi, Amerikan ve İngiliz petrol şirketlerini kapı dışarı ettiğinden Kaddafi döneminde Amerikalı şirketler Libya petrol rezervlerine yatırım yapamıyordu. Oysa şimdi İngiliz BP, Hollanda İngiliz ortaklığı Shell de yeniden üretime başlamak için fırsat kolluyor. Libya'ya yakınlığı nedeniyle NATO'nun hava harekatına ev sahipliği yapan İtalya, pastadan en büyük payı almayı hedefliyor. Savaştan önce de Libya'daki en güçlü Batılı petrol şirketi olan İtalyan ENI, eski anlaşmalardan doğan haklarını yeni dönemde de korumak istiyor. Libya'daki bir diğer iddialı ülke de Fransa. Kaddafi karşıtı NATO operasyonunu başlatma konusunda çok aktif olan Fransa, kendi petrol şirketi Total'in kayrılmasını istiyor. İsyancıların yeniden inşa lideri Ahmed Cihani ise isyancı hükümetin tüm enerji sözleşmelerine sadık kalacağını açıklayarak, İtalyanların içine su serpti.
RECEP BAHAR - ANALİZ
Libya'da Kaddafi yanlısı askerlerle küresel yağmacıların desteklediği isyancı güçler arasındaki çatışmalar başkent Trablus'un yanısıra ülkenin güneyinde yer alan ve Kaddafi'nin kalelerinden olan Sabha'da, ülkenin batısındaki Zuvara kenti ile Kaddafi'nin doğduğu Sirte şehirlerinde sürüyor. NATO güçleri de bu arada Kaddafi'yi yakalamak için operasyonlarını yoğunlaştırdı. NATO güçleri CIA ile işbirliği yaparak isyancılara istihbarat ve havadan keşif desteği veriyor. Libyalılar iktidar uğruna birbirlerine kurşun sıkarken, Batılı güçler şimdiden 'paylaşım' hesapları yapmaya başladı. Libyanın yaklaşık 6 trilyon dolarlık petrol ve doğalgaz rezervi bulunuyor. Bu kaynak, borç içinde yüzen Fransa, İngiltere, ABD ve İtalya gibi Batılı ülkelerin iştahını kabartıyor.
En kaliteli petrol Libya'daLibya dünyanın en büyük petrol üreticisi değil. Ancak Cezayir'le birlikte dünyanın en yüksek kaliteli petrolünü üretiyor. Petrol dünyasının deyişiyle en tatlı petrol Cezayir ve Libya'dan çıkıyor. Savaştan önce günde 1.3 milyon varil petrol üreten Libya'nın şu anki üretimi ise 50 bin varile kadar indi. İç savaş Libya'nın petrol altyapısına da büyük zarar verdiği için, ülke yüklü miktarda yatırıma ihtiyaç duyuyor. Bu yatırımı yapacak ülkeler de ülkeyi NATO şemsiyesi altında bombalayan ülkeler...Yapılan hesaplara göre petrol üretiminin eski seviyeye ulaşabilmesi için 1.5 yıllık bir çalışma gerekiyor. Ancak daha Libya'da iç savaş sona ermeden Batılı petrol devleri harekete geçti bile. ABD'nin petrol şirketleri ilk harekete geçenler arasında yer alıyor. Amerikalı diplomatlar aracılığıyla muhaliflerle görüşmeye başlayan Marathon Oil, Libya'ya giren ilk Amerikalı şirket olmak istiyor. 1969 yılında Kral İdris'i devirerek yönetimi ele geçiren Kaddafi, Amerikan ve İngiliz petrol şirketlerini kapı dışarı ettiğinden Kaddafi döneminde Amerikalı şirketler Libya petrol rezervlerine yatırım yapamıyordu. Oysa şimdi İngiliz BP, Hollanda İngiliz ortaklığı Shell de yeniden üretime başlamak için fırsat kolluyor. Libya'ya yakınlığı nedeniyle NATO'nun hava harekatına ev sahipliği yapan İtalya, pastadan en büyük payı almayı hedefliyor. Savaştan önce de Libya'daki en güçlü Batılı petrol şirketi olan İtalyan ENI, eski anlaşmalardan doğan haklarını yeni dönemde de korumak istiyor. Libya'daki bir diğer iddialı ülke de Fransa. Kaddafi karşıtı NATO operasyonunu başlatma konusunda çok aktif olan Fransa, kendi petrol şirketi Total'in kayrılmasını istiyor. İsyancıların yeniden inşa lideri Ahmed Cihani ise isyancı hükümetin tüm enerji sözleşmelerine sadık kalacağını açıklayarak, İtalyanların içine su serpti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.