Kuşlar, insanlar, ölümler ve panik...

İnsan vücudunda antikor (direnç) oluşmasıAncak yapılan diğer araştırmalarda, şu ana kadar bu hastalığı klinik olarak geçirmeden de, bazı insanların kanlarında müspet antikorların tespit edildiği bildirmektedirler. Bunun manası bu kimselerin bu hastalığa maruz kaldıklarını ve sessiz olarak kuş gribine karşı antikor-direnç kazandıklarını göstermektedir. Bu beş altı kişi arasından sadece birinde hafif bazı hastalık belirtilerinin görüldüğü de ayrıca bildirilmektedir. Ancak hastalık belirtileri açıkça mevcut olan, 11 kişi arasından bütün çabalara rağmen 3 çü vefat etmiştir. Diğerleri ise halen sıkı tedavi alında bulunmaktadırlar. Dr. Keiji Fukuda'nın söylediğine göre, virüsün çok değişken ve aynı zamanda sık sık mutasyon göstermesi sebebiyle, tedavisinin güç ve bazen imkansız olduğu bilinmektedir.

Modern dünyanın tedbirleriTürkiye'deki Kuş gribi sadece halkta panik oluşturmadı, yetkililer arasında da bir nevi şaşkınlık ve belirsizlikler oluşturdu. Bu belirsizlikler arasında hem sosyal, hem ekonomik, hem de kültürel yaşam bakımından büyük sakıncalar doğacaktır. Çünkü kolay tarafından alınan bu itlaf sistemi ilerde büyük sakıncalara gebe sayılmaktadır. Şöyle ki:

1- Türkiye'deki kısal bölge nüfusu binlerce yıl belirli bir yaşam sistemine bağlıdır. Bu sistem hem sosyal yaşamları, hem tabiatla başbaşa olmaları, hem inançları ve alışkanlıkları, hem de kültürel bilgi ve özelliklerine bağlı durumdadır. Aslında şu anda görülen bu kuş gribi hastalığı yüzyıllardan beri tavuk vebası şeklinde bilinmekte ve halkmızın kırsal bölgesindeki ona karşı davranışları da kökleşmiş durumdır. Ancak şu anda virüs mutasyonları sebebiyle bu hastalık daha tehlikeli durum arzetmektedir. Ama alınacak itlafın dışında da bazı tedbirler bulunmaktadır. Tedbirler arasında, Tüm yaşam sisteminin değiştirilmesine genellikle gidilmemektedir. Çünkü bunun bir anda değişmesini ve kökten bazı acı tedbirlerin alınmasını beklemek pek doğru ve sağlıklı olamaz.

2 - Bu hastalığın anlaşılması ve kanıtlanmasından sonra, insafsızca itlaf edilen tavuk ve kümes hayvanların sayısı yaklaşık olarak 1 milyon civarına ulaşmaktadır. Bu aslında alınacak tedbirler arasında en kolay ve en kestirme yöntemdir. Ancak bunun ileride büyük zararları ve kayıpları da olabilir.

3 - Halkın tüm yaşam tarzı ve beslenme ve ekoonomik hayatı nerdeyse bu eski sisteme bağlıdır. Kümes ve serbest dolaşan tavukları ellerinden alınan köylümüzün beslenmesinde büyük boşluklar oluşacaktır. Ellerinden alınan tavuklarla oluşan yaşam bolşluklarındaki, kırsal insanlarımızın aldığı protein noksanlıkları ve kalori azlığını nereden ve nasıl temin edileceği hiç düşünüldü mü? İdarecilerimiz bu noksanlıkları nasıl telafi etmeyi düşünmektedir?

4 - Ülkemizin İtlaf edilen kümes hayvanları ile beraber büyük bir ekonomik gücü de ellerinden alınmış olmaktadır. Bu ürünleri köylümüz pazaralara götürüp satmaları ve edle edilen parayla hayatlarını devam etmekte ve çocukalrını okutmaktadır. Şimdi ise bunlardan mahrum kalan köylümüze alternatif bir kazanç ve yaşam tarzı verilmesi gerekir. Bu durfum ise o kadar kolay gerçekleştirilecek bir husus değildir! İdarecilerimiz bu boşluğu nasıl aşacaklar?

5 - Modern dünyada kırsal nüfus hem azdır (% 3-5 arasında) hem de onlara idareciler ve devlet tarafından verilen destek muazzamdır. Bizdekinden kat kat üstündür!

6 - Bizde ise kırsal nüfus yaklaşık % 35-40'tır, hem de onlara çok az destek olabilmektedir. Tabii ki milli gelirimiz daha fazlasına pek imkan vermemektedir. Ancak yanlış ve sakıncalı, hatta panik halinde yapılan bazı işlemler ileride kırsal bölgede yaşayan vatandaşlarımızı çok kötü duruma düşüeblilr! Onun için modern dünyadaki alınan tedbirlere ve yapılan işlemlere hep beraber bir göz atalım: