Kuraklık Van Gölü'nü de vurdu
Küresel iklim krizine bağlı kuraklık Türkiye’de en çok Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde etkili oldu. Van Gölü havzasında alarm veren kuraklık nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde ciddi su sorunu yaşanacak
05.09.2021 15:40:00





Küresel iklim krizi dünyanın çeşitli yerlerinde peş peşe meteorolojik felaketlere neden oldu. Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli raporunda, "İklim krizinin her yerde daha önce hiç görülmemiş düzeyde kötüleştiği" ifade edildi. Türkiye'de son açıklanan verilere göre, kuraklığın en çok etkilediği bölgeler Doğu ve Güneydoğu. Güneydoğu'da bu yıl ekili alanların önemli bir bölümü yeterli yağış olmadığı için kurudu. Ülkenin doğusundaki Van Gölü havzasında ise kuraklık ve artan sıcaklıklar alarm seviyesine ulaştı. Uzmanlar, havzanın gittikçe kuraklaştığı, düşen yağışın hızlıca buharlaştığı ve Van Gölü'nün küçüldüğünü belirtiyor. Küresel iklim krizi ile ilgili çalışmalar yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu'na göre son 20-30 yıldır havaya düşen yağış miktarında, yağışın şeklinde, mevsimler arası geçişlerde ve buharlaşma oranında çok ciddi farklılaşma var. Çevresi yüksek dağlarla kaplı bir havza olan Van Gölü bölgesinde son yıllarda yağış miktarının azaldığa, yağışların şeklinin de değiştiğine dikkat çeken Alaeddinoğlu, küresel iklim değişikliğinin en büyük olumsuz etkilerinin bu kapalı havzada görüleceğinden endişe ediyor.
Kar artık yağmıyor
Bölgeye kar şeklinde düşen yağışların artık yağmur şeklinde düşmaya başladığına dikkatleri çeken Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, şunları kaydetti: "Daha önce yağışlar kar şeklinde düşüyordu. Dağlık yamaçlara düşen kar şeklindeki yağışlar sızarak toprağın alt katmanlarına geliyordu. Dolayısıyla Mart, Nisan, Mayıs ayına kadar havzanın ihtiyaçlarını karşılıyordu. Son yıllarda yağışın zamanında farklılaşma olduğu gibi şeklinde de farklılaşma oldu. Yani kar şeklinde düşen yağış artık yağmur şeklinde düşmeye başladı. Aylarca süren o yağış, bir, bir buçuk aya sığmaya başladı. Buraya düşen yağış büyük ölçüde Eylül, Ekim gibi başlar, kış aylarından, bahara kadar sürerdi. Şimdi Sonbahar'da düşmesi gereken yağışlar kış aylarına ve kısmen de bahar aylarına kaymaya başladı. Kış aylarında düşüyor ama yağışın miktarında da azalma artık karşımıza çıkıyor."
Göller kuruyor ve küçülüyor
Van Gölü havzasında, yağış miktarındaki azalma dikkat çekici düzeyde. Buna karşılık ciddi bir sıcaklık artışı ve şiddetli buharlaşma var. Bölgeye düşen yağışın dört katından fazla buharlaşmanın olduğu belirtiliyor. Bu durum da Van Gölü başta olmak üzere birçok gölün gittikçe seviye kaybetmesi ve küçülmesi anlamına geliyor. En çarpıcı örnek ise Van Gölü'nde ortaya çıkan mikrobiyalitlar. Normal şartlarda su altında olması gereken mikrobiyalitler, gölün küçülmesi ile yüzeye çıkmış durumda. Prof. Dr. Alaeddinoğlu, saha çalışması yaptıkları sırada göllerin birçoğunun kurumaya başladığını gördüklerini ifade ederek, "Düşen yağışlar, kaynak suları gölleri besliyor. Göller de aslında akışa geçiyor ve havzanın ihtiyacı olan suyu karşılıyor. Kaynakların gölleri beslemediğine, buharlaşmaya dayanamadığına ve kuruduklarına tanıklık ediyoruz. Artık göller aşağıdaki kaynakları da beslemiyor. Kaynak sularının seviyesi her geçen yıl gittikçe düşüyor" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.