Kültür, genel olarak, "Bir toplumun duyuş, düşünüş birliğini oluşturan gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının tümü" biçiminde tanımlanmaktadır. Dar anlamı ise "Bir konuda kazanılmış geniş ve düzenli bilgi" diye de adlandırılır.
Kültür, aileden başlayarak bir toprak üzerinde yaşayan ve adına ulus dediğimiz halkın, yaşama biçimini belirler. Karadeniz kültürü, Akdeniz kültürü denildiği gibi bizim kasabanın veya köyün kültür yapısı da diyebiliyoruz. İşte kültür, aileleri ve o ülkede insanları birbirine yapıştıran soyut ama güçlü olgudur.
Topla, tüfekle sorunları çözemediğimiz gibi, sadece parayla da çözemeyiz. Çünkü paradan da güçten de ön planda olan toplumsal kültürümüz ve geleneklerimizdir. Yanlış anlaşılmasın kültür, sadece sanat ve edebiyat değildir. O, ailenin ve o toplumun yaşam biçimlerini, o ülkede yaşayan insanların temel haklarını, değer yargılarını ve inançlarını da kapsar.
Ülkemizde yerleşmiş olan devlet geleneğini yok etmek için bir gayret var. Aile geleneğimizi yozlaştırma çabaları; toplumsal kültürümüzü ayrıştırıcı çalışmalar var. Anadolu'da yaşayan farklı kültürler, bize zenginlik verirken farklı kültürleri kışkırtarak toplumsal bütünlüğümüzü sarsma gayretleri de var.
Bizler, kültürün ekonomiye katkısını konuşurken, sosyal uyuma etkisini, birleştirici gücünü tartışmamız lazım. Onu daim kılmak ve yaşatmak için devletin de katkısının olması lazım. Bunun için de kültür politikalarına gereksinim vardır. Tarihin derinliklerinden gelen toplumsal ve aile kültürümüzü koruyamadığımız an denizde dümeni kopmuş gemi gibi nereye çarpacağımızı bilemeyiz.
Ülkemizde "Kültür Bakanlığı" var. Biz bakanlıktan:
+ Kültür varlıklarımızı tanıtmak,
+ Kenar köşede kalmış toplulukların kültürlerini genel kültürle birleştirmek,
+ Köylerde ve küçük yerleşim alanlarındaki yerel kültürü toplumsal katılımcı biçime getirmek ve yerel halkın da bu sürecin içine girmesini sağlamak,
+ Şu anda ülkemizde yaşayan insanlar, ayrıştırılmak istenmektedir. Bu insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirmek için özellikle çocuklara ortak etkinlik sunarak veya ortak etkinlikte birleştirerek kültürümüzü barış için kullanmak çabasını istiyoruz.
Geçen yıl, "ÖNCE İNSAN" adı ile gazetede bir yazı yazmıştım. Avcılar Belediyesi'nin bir etkinliğin anlatmıştım. Geziye çıkmamış, pansiyona, kampa gidememiş kadınları, ücret almadan ve parti farkı gözetmeksizin otobüslerle Belediye Başkanımız geziye çıkarmıştı. Edremit Körfezi'nde seçkin bir otelde kalıyor ve yörenin tarihi, turistik yerlerini dolaşıyorlardı. Çevreyi tanıyor, o bölgenin yaşayışını, kültürünü gözlemliyorlardı.
Bu güzel girişimi tüm yerel yönetimlerden beklemek bu ülkenin insanlarının hakkıdır. Devlet, yerel yönetimlerden bu tür etkinlikleri yapmasını istemelidir. Çünkü kültür tepeden indirilemeyeceği, alttan insanlar içinde yeşereceği unutulmamalıdır.
Ülkemizde, kültüre yeteri kadar önem verilseydi, insanlarımız birbirine kurşun atmaz birbirlerini ötekileştirmezlerdi. Ortak kültür, ortak vatan ve ortak yaşam, bizi kardeşliğe, dostluğa götürürdü ve götürebilir de.
Güzel de çok emek ister.
Kültür, aileden başlayarak bir toprak üzerinde yaşayan ve adına ulus dediğimiz halkın, yaşama biçimini belirler. Karadeniz kültürü, Akdeniz kültürü denildiği gibi bizim kasabanın veya köyün kültür yapısı da diyebiliyoruz. İşte kültür, aileleri ve o ülkede insanları birbirine yapıştıran soyut ama güçlü olgudur.
Topla, tüfekle sorunları çözemediğimiz gibi, sadece parayla da çözemeyiz. Çünkü paradan da güçten de ön planda olan toplumsal kültürümüz ve geleneklerimizdir. Yanlış anlaşılmasın kültür, sadece sanat ve edebiyat değildir. O, ailenin ve o toplumun yaşam biçimlerini, o ülkede yaşayan insanların temel haklarını, değer yargılarını ve inançlarını da kapsar.
Ülkemizde yerleşmiş olan devlet geleneğini yok etmek için bir gayret var. Aile geleneğimizi yozlaştırma çabaları; toplumsal kültürümüzü ayrıştırıcı çalışmalar var. Anadolu'da yaşayan farklı kültürler, bize zenginlik verirken farklı kültürleri kışkırtarak toplumsal bütünlüğümüzü sarsma gayretleri de var.
Bizler, kültürün ekonomiye katkısını konuşurken, sosyal uyuma etkisini, birleştirici gücünü tartışmamız lazım. Onu daim kılmak ve yaşatmak için devletin de katkısının olması lazım. Bunun için de kültür politikalarına gereksinim vardır. Tarihin derinliklerinden gelen toplumsal ve aile kültürümüzü koruyamadığımız an denizde dümeni kopmuş gemi gibi nereye çarpacağımızı bilemeyiz.
Ülkemizde "Kültür Bakanlığı" var. Biz bakanlıktan:
+ Kültür varlıklarımızı tanıtmak,
+ Kenar köşede kalmış toplulukların kültürlerini genel kültürle birleştirmek,
+ Köylerde ve küçük yerleşim alanlarındaki yerel kültürü toplumsal katılımcı biçime getirmek ve yerel halkın da bu sürecin içine girmesini sağlamak,
+ Şu anda ülkemizde yaşayan insanlar, ayrıştırılmak istenmektedir. Bu insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirmek için özellikle çocuklara ortak etkinlik sunarak veya ortak etkinlikte birleştirerek kültürümüzü barış için kullanmak çabasını istiyoruz.
Geçen yıl, "ÖNCE İNSAN" adı ile gazetede bir yazı yazmıştım. Avcılar Belediyesi'nin bir etkinliğin anlatmıştım. Geziye çıkmamış, pansiyona, kampa gidememiş kadınları, ücret almadan ve parti farkı gözetmeksizin otobüslerle Belediye Başkanımız geziye çıkarmıştı. Edremit Körfezi'nde seçkin bir otelde kalıyor ve yörenin tarihi, turistik yerlerini dolaşıyorlardı. Çevreyi tanıyor, o bölgenin yaşayışını, kültürünü gözlemliyorlardı.
Bu güzel girişimi tüm yerel yönetimlerden beklemek bu ülkenin insanlarının hakkıdır. Devlet, yerel yönetimlerden bu tür etkinlikleri yapmasını istemelidir. Çünkü kültür tepeden indirilemeyeceği, alttan insanlar içinde yeşereceği unutulmamalıdır.
Ülkemizde, kültüre yeteri kadar önem verilseydi, insanlarımız birbirine kurşun atmaz birbirlerini ötekileştirmezlerdi. Ortak kültür, ortak vatan ve ortak yaşam, bizi kardeşliğe, dostluğa götürürdü ve götürebilir de.
Güzel de çok emek ister.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023