Kelime manası itibariyle kulluk; "Emre itaat ve ittika/yasaklardan sakınma manasına gelir". Yani tam bir teslimiyet. Buna Arap dilinde kölelik denir. Ama öyle bir kölelik ki bu, içinde esaret olan bir kölelik değil. Muhabbetle kendini Hakk'a vakfetme manasında, Allah'a adama manasında, O'ndan gayrı hiç bir şey düşünmeme manasında bir kölelik. Kulluk iddiası öyle bir iddiadır ki, "Bu alemin 'Hakim-i Mutlak'ı olan bir tek Yaratıcı var. İşte benim sevdam O'nadır. Benim korkum O'ndandır. Benim rızkım O'ndandır. Benim güzelliğim de O'ndandır. Kısaca benim her şeyim O'ndandır." İşte bu iddia ile Allah'a bağlanmanın adına kulluk diyoruz.İşin esasını düşünürsek, insana ait hiç bir şey yok. Hepsi emanet. Gözlerimiz, kulaklarımız, ellerimiz, yüzümüz, canımız, ruhumuz, bedenimiz, her şeyimiz... Bize ait bir şey var mı? Hepsi Allah'a ait.Kulluğun nüktesi, senin sahibine ait olan teslimiyetindir. O'nu sahibimiz olarak bilip düşünürsek ve bu manada O'na teslim olursak, o zaman da insan olarak aramızda olan ilişkilerimiz, birbirimizi rencide eden değil, onurumuzu okşayan, seven, büyüten, taltif eden bir anlayış şeklinde ortaya çıkar. Kulluktaki nükte işte budur. Sen O'nu hiç tanımadın mı, hiç saymadın mı, "Adam sen de, O yok" gibi korkunç bir badireye düştün mü, o zaman da, o mutlak iradenin Rab sıfatı, ilahlık sıfatı tecelli ediyor ve; "Onun hesabını sana Ben ahirette soracağım" (Tekasür; 102/8) diyor. "O (inkarcı) insanı görmedi mi: Biz onu bir nutfeden yarattık. Şimdi de aşikar bir mücadeleci (düşman) kesiliverdi" (Yasin suresi, ayet 77).Nutfe; meni damlası demektir. Kokmuş bir su. Düşünebiliyor musun, o su görüyor, işitiyor, hissediyor. Muhakeme ediyor, icat yapıyor, keşif yapıyor. Projeler imal ediyor. Hülasa kalkıp da bütün bu kabiliyetleri bir su damlasına mâl etmenin, elbette ki seni yaratan Rabb'in hoşuna gitmez. İşte kulluktaki şuur, kulluğun esprisi, "Hayır! Ben bir su damlasıyım. Benden bir şey olmaz. Asıl, sahibimdir" deyip sırtını O'na dayamaktır. O zaman da insan kendini çok güçlü, kuvvetli biliyor ve öyle yaşıyor.