Köylüye üretim desteği şart!
Türkiye'de çiftçilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştığına dikkat çeken iktisatçı Mustafa Sönmez, "Tarımsal üretimin desteklenmesi gerekiyor. Aksi takdirde gıda fiyatları daha da tırmanır" dedi
14.03.2022 17:16:00





Son dönemde gıda fiyatlarındaki fahiş artışlar ve yağ kuyruklarını değerlendirdiği konuşmasında, Türkiye'nin sadece geçen yıl 24 milyardolar tarımsal ithalat yaptığını açıklayan iktisatçı Mustafa Sönmez, "Mesele gıda olunca hükümete hiç güven duyulmuyor. O yüzden insanlar haklı olarak alabilecekleri yağ varsa kuyruğa giriyorlar, almaya çalışıyorlar. Çünkü bu hükümetin iddialarının ve söylediklerinin hiçbir karşılığı olmadı" dedi. Sönmez, şunları söyledi: "Yıllık yüzde 65 oranında artmış gıda fiyatları. İnsanlar bütçelerinden üçte birinden fazlasını ortalama olarak gıdaya harcıyorlar. Alt gelir gruplarında yüzde 50'lere kadar gıda için harcanan paralar. Bu fiyat artışlarının altında yatan en önemli etken bir kere yeterli üretim yok. Gıda arzı dediğimiz üretim sunumu eksik. Çünkü son yıllarda tarım ciddi ölçüde ihmal edildi, destekler azaltıldı. Gıdadaki eksikler 'Paramız var ki ithal ediyoruz' gibi bir cümleyle ithalatla giderilmeye çalışıldı."
Türkiye'de çiftçilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştığına dikkat çeken Sönmez, "Çiftçi her geçen zaman biraz daha yoksullaşıyor. 2021 yılında tarımsal girdiler yüzde 45 artarken çiftçinin ürünlerinin fiyatları ancak yüzde 36 artabilmiş. 9 puanlık çiftçinin zararı var. Çiftçiler girdi ödemelerinde bir kolaylık görmezse bu fiyatlardan almak zorunda kalırsa bu girdilerle bu üretimi yapamaz. Bir süre sonra üretimi terk eder. Böyle bir tablonun sonucu bugün çiftçilik yapanların ortalama yaşı 55. Genç nüfus tarım yapmıyor. Bulabilirlerse inşaat işçiliği ya da başka işler yapıyorlar. Buna bağlı tarım arzı azalıyor. Arz eksikliği beraberinde ciddi bir fiyat artışı getiriyor. Bunu telafi yapmak için yapılan ithalat bir dönem idare ediyordu. Çünkü döviz kurları bu kadar yüksek değildi. Ama kurlar yükselince yüksek kurdan yapılan ithalatta ciddi olarak fiyat artışlarını getirdi. Buna bağlı olarak emtia ürünlerini artışını da getirdi Türkiye hem dışarıdan pahalı buğday, ayçiçeği ürünü alan hem de Türk lirası değerini kaybettiği için daha yüksek fiyatlarla ürün satın alan bir ülke durumuna geldi. Bu da gıda fiyatlarına her geçen gün bir zammı getiriyor" dedi. "Temel mesele tarımı ayağa kaldırmak. Çiftçiyi toprağa döndürmek" ifadelerini kullanan Mustafa Sönmez, şunları kaydetti: "Genç nüfusu tarıma özendirmek üretim arzını arttırmak. Türkiye'nin kendisine yeterli olması konusunda hala potansiyeli var, ama bunun istikrarlı bir hale getirilmesine ihtiyaç var. Bu hükümet bunu yapamıyor. Perakende gündelik şeylerle durumu idare etmeye çalışıyor. Tarım Kanunu'na göre milli gelirin her yıl yüzde 1'i oranında tarım desteği verilmesi gerekiyor. Dönüp baktığımızda bütçeden verilen tarım destekleri hiçbir zaman milli gelirin yüzde 1'ni bulmuyor. Tarım Kanunu'nu uygulamıyor hükümet. Çiftçi, 2006 yılında çıkan bu kanunla sürekli alacaklı durumda. Desteklenmesi gereken bir tarım sektörü var. Bu AKP döneminde kulak arkası edildi. Ürün eksikliği döviz ucuz diye ithal edildi. Hayvan ithal edildi, hayvansal tarımsal ürünler ithal edildi. Ama ne zamanki döviz yükseldiği anda çok yanlış yapıldığı anlaşıldı ama geçmiş ola. Bu hükümete karşı güven duyulmuyor. Hele mesele gıda olunca hiç güven duyulmuyor. O yüzden insanlar haklı olarak alabilecekleri yağ varsa kuyruğa giriyorlar, almaya çalışıyorlar. Çünkü bu hükümetin iddialarının ve söylediklerinin hiçbir karşılığı olmadı."
Çiftçi hızla fakirleşiyor
Türkiye'de çiftçilerin her geçen gün daha fazla yoksullaştığına dikkat çeken Sönmez, "Çiftçi her geçen zaman biraz daha yoksullaşıyor. 2021 yılında tarımsal girdiler yüzde 45 artarken çiftçinin ürünlerinin fiyatları ancak yüzde 36 artabilmiş. 9 puanlık çiftçinin zararı var. Çiftçiler girdi ödemelerinde bir kolaylık görmezse bu fiyatlardan almak zorunda kalırsa bu girdilerle bu üretimi yapamaz. Bir süre sonra üretimi terk eder. Böyle bir tablonun sonucu bugün çiftçilik yapanların ortalama yaşı 55. Genç nüfus tarım yapmıyor. Bulabilirlerse inşaat işçiliği ya da başka işler yapıyorlar. Buna bağlı tarım arzı azalıyor. Arz eksikliği beraberinde ciddi bir fiyat artışı getiriyor. Bunu telafi yapmak için yapılan ithalat bir dönem idare ediyordu. Çünkü döviz kurları bu kadar yüksek değildi. Ama kurlar yükselince yüksek kurdan yapılan ithalatta ciddi olarak fiyat artışlarını getirdi. Buna bağlı olarak emtia ürünlerini artışını da getirdi Türkiye hem dışarıdan pahalı buğday, ayçiçeği ürünü alan hem de Türk lirası değerini kaybettiği için daha yüksek fiyatlarla ürün satın alan bir ülke durumuna geldi. Bu da gıda fiyatlarına her geçen gün bir zammı getiriyor" dedi. "Temel mesele tarımı ayağa kaldırmak. Çiftçiyi toprağa döndürmek" ifadelerini kullanan Mustafa Sönmez, şunları kaydetti: "Genç nüfusu tarıma özendirmek üretim arzını arttırmak. Türkiye'nin kendisine yeterli olması konusunda hala potansiyeli var, ama bunun istikrarlı bir hale getirilmesine ihtiyaç var. Bu hükümet bunu yapamıyor. Perakende gündelik şeylerle durumu idare etmeye çalışıyor. Tarım Kanunu'na göre milli gelirin her yıl yüzde 1'i oranında tarım desteği verilmesi gerekiyor. Dönüp baktığımızda bütçeden verilen tarım destekleri hiçbir zaman milli gelirin yüzde 1'ni bulmuyor. Tarım Kanunu'nu uygulamıyor hükümet. Çiftçi, 2006 yılında çıkan bu kanunla sürekli alacaklı durumda. Desteklenmesi gereken bir tarım sektörü var. Bu AKP döneminde kulak arkası edildi. Ürün eksikliği döviz ucuz diye ithal edildi. Hayvan ithal edildi, hayvansal tarımsal ürünler ithal edildi. Ama ne zamanki döviz yükseldiği anda çok yanlış yapıldığı anlaşıldı ama geçmiş ola. Bu hükümete karşı güven duyulmuyor. Hele mesele gıda olunca hiç güven duyulmuyor. O yüzden insanlar haklı olarak alabilecekleri yağ varsa kuyruğa giriyorlar, almaya çalışıyorlar. Çünkü bu hükümetin iddialarının ve söylediklerinin hiçbir karşılığı olmadı."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.