Bir haftadır Türkiye'deki siyasetçilerin Prof. Haydar Baş'ın fikirlerini aşırıp kendi fikri imiş gibi halka anlatmalarındaki yanlışları anlatıyoruz.
Bu fikirlerin yıllar önce ilk kez Prof. Dr. Haydar Baş tarafından dile getirildiğini delilleri ile birlikte ortaya koyduk. Hakikat bu iken diğer siyasetçilerin yaptığı şeyin fikir ve sanat eserleri kanununa göre suç olduğunu, eser sahibinin tazminat hakkı olduğunu anlattık.
Bu konuda olayın bir başka boyutu da var.
Prof. Dr. Haydar Baş; ilk kez kendisinin literatüre kazandırdığı bazı kavramları Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan marka olarak tescil ettirdi.
Milli Ekonomi Modeli; 38, 41, 42. sınıflarda Prof. Dr. Haydar Baş adına tescillidir.
"Haydarizm", "Sosyal Devlet Milli Devlet", "İhtiyaçlar Sınırlı Kaynaklar Sınırsız", "Milli Para", "Ev Hanımı Maaşı", "Vatandaşlık Maaşı", kavramları da 38 ve 41. sınıflarda Prof. Dr. Haydar Baş adına marka olarak tescillidir.
Tescilli bir markayı herhangi bir sıradan vatandaş, kişisel kullanım amaçlı olarak kullanabilir. Ancak kazanç elde etme maksatlı olarak bu tescilli kelimeleri kullanmak Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre de yasaktır.
Burada siyasetçilerin ticari bir kazanç elde etmediği düşünülebilir. Ancak siyasi/manevi kazanç elde ettikleri muhakkaktır. Siyasilerin oy isterken, milletten oy alıp iktidar olmak için bu kelimeleri kullanmasının kişisel kullanım olmadığı açıktır.
Bu itibarla, yapılanlar; Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre de suçtur.
Sınai Mülkiyet Hukuku ve Fikri ve Sanat Eserleri hukukundan kaynaklanan davalarda görevli mahkeme; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri ve Fikir ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleridir.
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerindeki binlerce dosyaya baktığınızda 3 temel ortak nokta göreceksiniz:
1- Kaliteli olanın, değerli olanın taklidi vardır. Değersiz varlıkların taklit edildiği bir örnek yoktur.
2- İktibas ve iltibasa başvuranların hepsinin ortak özelliği; kendi kıymetli bir varlık üretemeyen, başkasının ürettiği değer üzerinden haksız kazanç temin etmeye çalışan kişilerdir.
3- İktibas ve iltibas yoluna başvuranlar, kısa vadede kazançlı görülseler de sonunda kaybediyorlar. Filmin sonu hep mahkemede bitiyor.
Ve son söz: Taklitler aslını yaşatır.
Bu fikirlerin yıllar önce ilk kez Prof. Dr. Haydar Baş tarafından dile getirildiğini delilleri ile birlikte ortaya koyduk. Hakikat bu iken diğer siyasetçilerin yaptığı şeyin fikir ve sanat eserleri kanununa göre suç olduğunu, eser sahibinin tazminat hakkı olduğunu anlattık.
Bu konuda olayın bir başka boyutu da var.
Prof. Dr. Haydar Baş; ilk kez kendisinin literatüre kazandırdığı bazı kavramları Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan marka olarak tescil ettirdi.
Milli Ekonomi Modeli; 38, 41, 42. sınıflarda Prof. Dr. Haydar Baş adına tescillidir.
"Haydarizm", "Sosyal Devlet Milli Devlet", "İhtiyaçlar Sınırlı Kaynaklar Sınırsız", "Milli Para", "Ev Hanımı Maaşı", "Vatandaşlık Maaşı", kavramları da 38 ve 41. sınıflarda Prof. Dr. Haydar Baş adına marka olarak tescillidir.
Tescilli bir markayı herhangi bir sıradan vatandaş, kişisel kullanım amaçlı olarak kullanabilir. Ancak kazanç elde etme maksatlı olarak bu tescilli kelimeleri kullanmak Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre de yasaktır.
Burada siyasetçilerin ticari bir kazanç elde etmediği düşünülebilir. Ancak siyasi/manevi kazanç elde ettikleri muhakkaktır. Siyasilerin oy isterken, milletten oy alıp iktidar olmak için bu kelimeleri kullanmasının kişisel kullanım olmadığı açıktır.
Bu itibarla, yapılanlar; Sınai Mülkiyet Kanunu'na göre de suçtur.
Sınai Mülkiyet Hukuku ve Fikri ve Sanat Eserleri hukukundan kaynaklanan davalarda görevli mahkeme; Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri ve Fikir ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleridir.
Fikri ve Sınai Haklar Mahkemelerindeki binlerce dosyaya baktığınızda 3 temel ortak nokta göreceksiniz:
1- Kaliteli olanın, değerli olanın taklidi vardır. Değersiz varlıkların taklit edildiği bir örnek yoktur.
2- İktibas ve iltibasa başvuranların hepsinin ortak özelliği; kendi kıymetli bir varlık üretemeyen, başkasının ürettiği değer üzerinden haksız kazanç temin etmeye çalışan kişilerdir.
3- İktibas ve iltibas yoluna başvuranlar, kısa vadede kazançlı görülseler de sonunda kaybediyorlar. Filmin sonu hep mahkemede bitiyor.
Ve son söz: Taklitler aslını yaşatır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Lütfullah Önder / diğer yazıları
- Sararan sendikalar / 23.03.2023
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021
- Toplumsal barış projesi üzerine bir analiz – 2 / 10.03.2023
- Toplumsal Barış Projesi üzerine bir analiz - 1 / 09.03.2023
- Doğuştan imtiyazlı muhalefet / 14.01.2023
- AKP gömleğini çıkarmamış muhalefet / 13.01.2023
- Paraya hükmetme çağı / 26.07.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -5- / 10.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı -3- / 08.01.2022
- Ekonomik kurtuluş savaşı / 06.01.2022
- Ekonomide ağır faturalar ödemeye hazır mısınız? / 18.11.2021