AB'nin KKTC'yi nasıl gördüğünü ve AKP'nin Kıbrıs davamızı getirdiği noktanın neresi olduğu, AB Genel İşler Konseyi'nin aldığı bir kararla çok daha net ortaya çıkmış oldu.Neydi bu karar?AB Dışişleri Bakanlarını buluşturan Genel İşler Konseyi, KKTC ile ticaret için çalışmaların geciktirilmeden başlatılmasına dair bir karar aldı.Buraya kadar iyi gibi görünebilir size. Karar metnini okuyunca AB'nin gerçek yüzüyle karşılaşıyorsunuz.AB'nin karar metninde yer verilen ifade şöyle;"Nisan 2004 kararları çerçevesinde Konsey, özellikle Kıbrıs'ın yeniden birleştirilmesini kolaylaştırmayı amaçlayan Mali Yardım Tüzüğü'nde ilerleme sağlanmasını not eder. AB Komisyonunun, Konseye sunduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin (Rum kesimi) etkin kontrol tatbik etmediği alanlarıyla (KKTC) ticaret için özel şartlar getiren önerisinin (Doğrudan Ticaret Tüzüğü) kabul edilmesi için çalışmalar geciktirilmeden başlamalıdır."Neymiş efendim?KKTC, Kıbrıs Cumhuriyetinin (yani Rum kesiminin) etkin kontrol tatbik etmediği alanıymış. İşte AB'nin KKTC'ye bakışı bu. AB'ye göre KKTC Rumlar ait.Şimdi AB'nin KKTC ile doğrudan ticarete başlamasının imkânsız olduğu herkesçe anlaşılmıştır sanırım.Göstermelik bir ticaret başlasa bile bu KKTC ile AB'nin ticareti değil, Rumların etkin kontrol tatbik etmedikleri alanlarla AB'nin ticareti olacak ki, Bu zaten AB'nin Rumlarla ticaret yapacağının bir göstergesi.İşte bu fotoğraf AKP'nin eseri.Kıbrıs davamızda hiçbir şey kaybetmedik diye ekranlarda boy gösteren hükümet yetkililerine bu fotoğrafı önlerine koyup düşünmelerini tavsiye ediyorum. Eskiden en azından Kıbrıs'ta bir Türk toplumundan bahsedilirdi. AKP sayesinde artık bu bile bahsedilmez oldu gördüğünüz gibi. Rumlara bir jest daha yapalım diye Lokmacı köprüsünü kaldıran zihniyet, AB'nin bu tavrıyla kendine gelir mi diye sakın ola aklınızdan bir şey geçirmeyin.Çünkü Kıbrıs'ı AKP hükümeti sayesinde adeta Rumlar için yönetenler açısından daha verecek çok taviz var.KKTC Cumhurbaşkanı Talat, 2 Ocak 2007 tarihli Kıbrıs gazetesine verdiği röportajda Lokmacı Köprüsü'nün yıkılacağını belirtikten sonra, "tüm kapasitemizi kullanarak ülkemizi birleştireceğiz, dünyaya Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti olarak 2007 yılı içerisinde merhaba diyeceğiz, tanınmayı, tanınmaktan vazgeçmeyi, yani dünyayla siyasi entegrasyona gitmeyi hedeflerimiz arasında tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz. Bunu bütünlüklü bir çözümle, Birleşik Kıbrıs ile elde etme hedefini önümüze koyduk" demişti. Bu cümlelerin sahipleri Türkiye'den de her türlü siyasi desteği alarak Kıbrıs'tan tamamen vazgeçmek için kararlarını çoktan vermişler. AKP Kıbrıs'ta ezberi bozmuş oldu. Sırada ne var acaba?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024