KKTC'den Rumlara tepki
Rum yönetiminin Libya'daki gayrimeşru Hafter yönetimi ile işbirliğine girişmesinin kabul edilemez olduğunu açıklayan KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakatın Akdeniz'de Türkiye’yi hedef alan planları boşa çıkardığını açıkladı





COŞKUN ÇELEKOĞLU / İSTANBUL
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklarının gasp edilmesi için Libya'da dünyanın tanıdığı yönetime karşı savaş veren darbeci General Hafter Yönetimi ile işbirliğine girişmesinin kabul edilemez bir tutum olduğunu vurguladı.
Doğu Akdeniz jeopolitiğine ilişkin gelişmeleri yakından takip etiklerini ve Anavatan Türkiye ile birlikte ulusal, stratejik çıkarların korunmasında kararlı olduklarını kaydeden Ersin Tatar, yazılı açıklamasında şunları belirtti: "Libyalı darbeci General Halife Hafter yanlısı Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'in GKRY temasları ve Türkiye karşıtı siyasal arayışlarını endişeyle izlemiş bulunmaktayız.
Bahse konu ziyaret, Kıbrıs sorununa yaklaşımımızın ve dış politikamızın bir uçtan diğer uca Akdeniz'e bakan geniş bir anlayışla değerlendirmenin zorunlu olduğunu bir kez daha göstermiştir."
Mutabakat planları bozdu
Türkiye'nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı savunma işbirliği ve deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakatın, Akdeniz jeopolitiğinde Türkiye'yi hedef alan planların boşa çıkarılması için kilometre taşı olduğuna vurgu yapan Tatar, "KKTC ile anavatanımız arasında hızla gelişen güvenlik ve enerji işbirliği de sözü edilen büyük stratejik tablonun kritik bir parçasıdır. Türkler, yüzyıllar boyunca Akdeniz'e hakim olmuş büyük bir medeniyettir.
Akdeniz Havzası'nın tarihini, Türk tarihi olmadan yazmak, anlatmak mümkün değildir. Türk milletini Akdeniz'in zenginliklerinden mahrum etmeye yönelik her türlü çabanın tarafımızca yakından izlendiği ve Türkiye ile birlikte kararlı bir duruşla karşılanacağı iyi bilinmelidir.
Bu bağlamda, Kıbrıs sorununa ilişkin duruşumuzun, geniş bir çerçevede, değişen Doğu Akdeniz jeopolitiği ile yeni bir boyuta taşındığı unutulmamalıdır.
Dinamik bölgesel gelişmeleri dikkatle takip etmekte ve değerlendirmekteyiz.
Baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı mevcut konjonktürde, olayların ciddiyetini iyi kavrayan gerçekçi ve milli bir tavra duyulan ihtiyaç, her zamankinden daha fazladır" dedi.