Milattan önce üç bin yıllarında yaşamış olanlar, duysunlar.
Milattan sonra üç bin yıllarında yaşayacak olanlar lütfen okusun, tarihi incelesinler.
İnsanlık tarihinde, insan soyu mutlaka sayısız depremler yaşamıştır.
Bu ülke insanının, öncesiyle ve sonrasıyla yaşadıklarının dünyada bir eşi, bir benzeri herhalde yoktur.
Enkaza dönüşen binaların altında yapayalnız kalan, kimsesiz ve çaresiz kalan nice on binler, en çok muhtaç oldukları şefkat eli kendilerine ilk birkaç gün uzatılmadığı, uzatılamadığı için, hayata ve sevdiklerine veda edemeden göçüp gittiler.
Yıllar yılı, kendisine 'şefkat eli' diye uzatılan elin, gerçekte ne yaman bir tuzak olduğunu bu millet, 6 Şubat günü şafak vaktinde, ardından da aynı günün ortalarında çok acı bir tecrübe ile öğrenmiş oldu.
Dünya gezegeninin muhtelif köşelerinde belki araştırmacıların, konunun uzmanlarının dahi sayamayacakları çoklukta, dağları yaran ve vadileri birkaç parçaya bölen şiddetli depremler yaşanmıştır.
Yeryüzünün, insan soyunun yaşamadığı yüzlerinde meydana gelen depremler kuşkusuz, insan hayatına dokunmamış ve gezegenin kendi kendini yenilemesini sağlamıştır.
Elbette konunun uzmanları ilerde ciltlerce kitap yazacaklardır, yaşadığımız son felaketler hakkında.
Hem 6 Şubat 2023 depremleri hakkında hem de depremler sonrasında yaşanan, depremin vurduğu çaresiz milyonlarca insana yaşatılan çaresizlikler ve kimsesizlikler hakkında kesinlikle çok şeyler yazılacak ve gerçekler ortaya çıkacaktır.
Dünyanın dört bir tarafında oldukça yıkıcı depremler olmuştur ve el an olmaya da devam etmektedir ama hiçbir yerde, hiçbir depremde 'ilk birkaç gün' gidilemeyen, hava muhalefeti bahanesiyle ulaşılamayan deprem duymadık, çeşitli bahanelere sığınarak enkaz altındaki çaresiz ve kimsesiz insanları kimsesiz bırakan yetkililer duymadık.
Her vicdan sahibi kabul eder ki; enkaz altında kalmış insanlar ve onların çığlıklarını duyup elinden hiçbir şey gelmeyen yakınları hem çaresizdirler hem de kimsesizdirler.
Kimsesiz kalan kimsesizler…
- Reçeteyi cebinde taşıyarak şifa bekleyen bir kitle / 25.03.2025
- Ahlakî ilkeler manzumesi bir sure… / 16.03.2025
- O gün gelmeden evvel… / 13.03.2025
- Doğum yıl dönümünde Kur’an ile dirilmek… / 12.03.2025
- Oruca tutunabilseydik… / 11.03.2025
- Oruç tutsaydı bizi… / 10.03.2025
- Çocukluğumuzun ramazanları / 07.03.2025
- Tuttuğumuz oruç bizi tutamıyorsa… / 06.03.2025
- Merhaba ey Hak’tan ferman merhaba! / 04.03.2025