Denktaş'ın toplantılardan çekilme sebepleri
Rauf Denktaş İsviçre'ye - başbakanlar seviyesindeki 4'lü toplantıya gitmekten vazgeçti. Gerekçe olarak şunları söyledi: Şu anda büyük oyun oynanmaktadır. Pazarlıklar tükendi - Marjımız kalmadı. Ben de cenazeye gitmek istemedim! Şimdiye kadar müzakerelere katılarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ben Annan Planı görüşülmez diyordum, ama görüşülür dendi ve masaya oturtuldum. Ama ne dedikse, hangi teklifi yaptıksa, hiçbiri kabul edilmedi. Konuşmalardan sonuç yok - Onların yaklaşımları bellidir. Ama Türkiye devreye girdikten sonra olmazsa olmazları kabul ettirirse bundan çok memnun olurum. AB temsilcileri dün kanaatlerini bildirdiler. Onlar kabul edilebilecek gibi değil dediler.
Dedikleri şu: Biz 1960'TA kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşma yaptık - şu anda onlar AB'ye giriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti buna göre yasalarını düzenledi. Onlar uyumludur. Sizde bunlara (onların yasalarına) katılmak istiyorsanız gelin katılın. Bu durum ise kabul edilecek gibi değil. Diyorlar ki biz "derogasyonlar" - Ayrıcalıklar hususunda size söz vermedik, bundan sonra da veremeyiz. Bu şartlar atında isterseniz girin. Bu tekliflerinde, bizim olmazsa olmaz saydığımız hususların hiçbiri nazarı itibara alınmamaktadır! bu durum ise bizi yıkmaktadır!
Ayrıca KKTC tarafına yeni bir anayasa yapma imkanı da vermiyorlar. Genel sekreterin 3 kişiyle birlikte hazırlayacağı bir anayasa taslağı referandumla birlikte (KKTC) halkına sunulacaktır denilmektedir. Türkiye bunları değiştirebilirse o zaman çok memnun olurum. Eğer böyle kalırsa o zaman ayrılıp halkıma referandumu desteklemeyin derim. Eğer "olmazsa olmazlar" kabul edilirse ve oradan bana davet gelirse toplantıya tekrar giderim.
Denktaş: Rumlar müzakerelerden kaçmak istiyor!
Rum heyeti: KKTC Millet Meclisi 1 Mayısa kadar 110 yeni yasa çıkarmazsa ve onlar onaylanmazsa - Güneyde Referanduma gitmeyeceğini söyledi.
(F.Bila 19.03.04.)
Denktaş R.T. Erdoğan'a mektup yazdı. Durumunu izah etti.
Not: Bazı yazarlar tarafından R.Denktaş'ın sözünde durmadığını, New York müzakerelerine başladıktan sonra yarı yolda onları bırakmak iyi intiba vermediğini yazmaktadırlar:
1 - Abdullah Gül: Hamasetle başarıya ulaşılmaz. Denktaş'ın başladığı işi bitirmesi gerekirdi.
2 - R.T.Erdoğan önce konuşma ile bunu hallederiz dedi, ama sonra konuşmalar ortada terk edilemez de diyerek cevap verdi.
3 - Kofi Annan - yardımcısı: New York'ta verdiği sözü Denktaş tutmalıdır, dedi.
4 - Mehmet Ali Talat: Cumhurbaşkanı kararını tekrar gözden geçireceğine inandığını söyledi.
5 - Taha Akyol: Çözümsüzlük yanlısı görüntüsünü maalesef üstlendi.
6 - Sami Kohen:Eğer Denktaş umudunu yitirdiyse bu varlığını neden sürdürüyor.
R.T.Erdoğan ,Abdullah Gül, M.Ali Talat - bütün bunları ancak televizyonlardan öğreniyorlar!
Müzakereler devam ederken ikinci aşamasına katılmamak doğru mu?
Ama gerekçelerinde haklı noktalar da var!
Rumlar Annan nasılsa onların lehinde karar verecek havasındalar. Ankara'ya da bu durum bir uyarı olmalı: Onların da müzakerelerin ve bir yere kadar sonucun ne olacağını artık tahmin etmeleri gerekir!
2. not: Aslında Denktaş ile Ankara olaylara, galiba farklı bakmaktadırlar. Ankara bütünüyle AB'ye girme,ne olursa olsun AB'ye girme sevdasında olduğu için - galiba Denktaş kadar Kıbrıs'a hassas davranamıyor. (Sami Kohen m. 19.3.04.)
Güneri Civaoğlu:
1 - Denktaş günümüzde Castro kadar duayen sayılmaktadır.
2 - Lisanı gayet iyi, tecrübesi çok, Kıbrıs'ı ve Türklüğü seven, ve tüm varlığını ortaya koyan sonuna kadar devam eden biri olsaydı, netice ters de olsaydı vatandaşlarına: "Ben elimden geleni yaptım, tüm iyi niyetimi gösterdim, ama ancak bu kadar sonuç alınabildi" diyebilirdi.
3 - Ama şimdi bütün bu iyiliklerden Türkiye'yi ve Kıbrıs'ı mahrum bırakarak kenara çekilmiş oldu.
4 - Üstelik oğlunu da beğenmediği müzakerelerin içinde bırakarak ayrılmış oldu.
Rauf Denktaş İsviçre'ye - başbakanlar seviyesindeki 4'lü toplantıya gitmekten vazgeçti. Gerekçe olarak şunları söyledi: Şu anda büyük oyun oynanmaktadır. Pazarlıklar tükendi - Marjımız kalmadı. Ben de cenazeye gitmek istemedim! Şimdiye kadar müzakerelere katılarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ben Annan Planı görüşülmez diyordum, ama görüşülür dendi ve masaya oturtuldum. Ama ne dedikse, hangi teklifi yaptıksa, hiçbiri kabul edilmedi. Konuşmalardan sonuç yok - Onların yaklaşımları bellidir. Ama Türkiye devreye girdikten sonra olmazsa olmazları kabul ettirirse bundan çok memnun olurum. AB temsilcileri dün kanaatlerini bildirdiler. Onlar kabul edilebilecek gibi değil dediler.
Dedikleri şu: Biz 1960'TA kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşma yaptık - şu anda onlar AB'ye giriyor. Kıbrıs Cumhuriyeti buna göre yasalarını düzenledi. Onlar uyumludur. Sizde bunlara (onların yasalarına) katılmak istiyorsanız gelin katılın. Bu durum ise kabul edilecek gibi değil. Diyorlar ki biz "derogasyonlar" - Ayrıcalıklar hususunda size söz vermedik, bundan sonra da veremeyiz. Bu şartlar atında isterseniz girin. Bu tekliflerinde, bizim olmazsa olmaz saydığımız hususların hiçbiri nazarı itibara alınmamaktadır! bu durum ise bizi yıkmaktadır!
Ayrıca KKTC tarafına yeni bir anayasa yapma imkanı da vermiyorlar. Genel sekreterin 3 kişiyle birlikte hazırlayacağı bir anayasa taslağı referandumla birlikte (KKTC) halkına sunulacaktır denilmektedir. Türkiye bunları değiştirebilirse o zaman çok memnun olurum. Eğer böyle kalırsa o zaman ayrılıp halkıma referandumu desteklemeyin derim. Eğer "olmazsa olmazlar" kabul edilirse ve oradan bana davet gelirse toplantıya tekrar giderim.
Denktaş: Rumlar müzakerelerden kaçmak istiyor!
Rum heyeti: KKTC Millet Meclisi 1 Mayısa kadar 110 yeni yasa çıkarmazsa ve onlar onaylanmazsa - Güneyde Referanduma gitmeyeceğini söyledi.
(F.Bila 19.03.04.)
Denktaş R.T. Erdoğan'a mektup yazdı. Durumunu izah etti.
Not: Bazı yazarlar tarafından R.Denktaş'ın sözünde durmadığını, New York müzakerelerine başladıktan sonra yarı yolda onları bırakmak iyi intiba vermediğini yazmaktadırlar:
1 - Abdullah Gül: Hamasetle başarıya ulaşılmaz. Denktaş'ın başladığı işi bitirmesi gerekirdi.
2 - R.T.Erdoğan önce konuşma ile bunu hallederiz dedi, ama sonra konuşmalar ortada terk edilemez de diyerek cevap verdi.
3 - Kofi Annan - yardımcısı: New York'ta verdiği sözü Denktaş tutmalıdır, dedi.
4 - Mehmet Ali Talat: Cumhurbaşkanı kararını tekrar gözden geçireceğine inandığını söyledi.
5 - Taha Akyol: Çözümsüzlük yanlısı görüntüsünü maalesef üstlendi.
6 - Sami Kohen:Eğer Denktaş umudunu yitirdiyse bu varlığını neden sürdürüyor.
R.T.Erdoğan ,Abdullah Gül, M.Ali Talat - bütün bunları ancak televizyonlardan öğreniyorlar!
Müzakereler devam ederken ikinci aşamasına katılmamak doğru mu?
Ama gerekçelerinde haklı noktalar da var!
Rumlar Annan nasılsa onların lehinde karar verecek havasındalar. Ankara'ya da bu durum bir uyarı olmalı: Onların da müzakerelerin ve bir yere kadar sonucun ne olacağını artık tahmin etmeleri gerekir!
2. not: Aslında Denktaş ile Ankara olaylara, galiba farklı bakmaktadırlar. Ankara bütünüyle AB'ye girme,ne olursa olsun AB'ye girme sevdasında olduğu için - galiba Denktaş kadar Kıbrıs'a hassas davranamıyor. (Sami Kohen m. 19.3.04.)
Güneri Civaoğlu:
1 - Denktaş günümüzde Castro kadar duayen sayılmaktadır.
2 - Lisanı gayet iyi, tecrübesi çok, Kıbrıs'ı ve Türklüğü seven, ve tüm varlığını ortaya koyan sonuna kadar devam eden biri olsaydı, netice ters de olsaydı vatandaşlarına: "Ben elimden geleni yaptım, tüm iyi niyetimi gösterdim, ama ancak bu kadar sonuç alınabildi" diyebilirdi.
3 - Ama şimdi bütün bu iyiliklerden Türkiye'yi ve Kıbrıs'ı mahrum bırakarak kenara çekilmiş oldu.
4 - Üstelik oğlunu da beğenmediği müzakerelerin içinde bırakarak ayrılmış oldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006