Kerkük bir Kuveyt mi olacak?

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bir süre önce PKK konusunda kılını kıpırdatmayan ABD'nin "gücü yetmediği için" adım atmadığını söylemişti. Sayın Gül, "Gücümüz yetmiyor diyorlar. Öncelik içerideki ateşte. Bunu birinci öncelik olarak görmüyorlar. Kuvvetlerini parçalayamıyorlar" diye konuşmuştu.Gül'le eş zamanlı olarak Başbakan Erdoğan, "Kerkük'teki gelişmelere bakınca demografinin değiştirilmesi gayretine seyirci kalamayız. Bu değişiklikten sonra referandum doğru olmaz. Bunlara seyirci kalınamaz. Aksi halde Irak'ın daha yoğun bir bölünmeye sahne olması tamiri güç sorun yaratır" açıklamasında bulundu. Bu cümleleri kullandığı açıklamasının başka bir yerinde Erdoğan, verdiği Lübnan örneğiyle "seyirci kalmamanın" tarifini de ortaya koydu. Erdoğan'ın Lübnan hatırlatması şöyleydi; "Lübnan bu günde siyasi bir bunalımla karşı karşıyadır. Bu gerilim karşısında Türkiye olarak sessiz kalamazdık, kalmadık. Türk askeri Lübnan'da örnek güç olarak gösteriliyor"Bence Türkiye'ye Kuzey Irak'a operasyon düzenlemesi konusunda ABD tarafından yeşil ışık yakılması bu açıklamalardan kısa bir süre önce gerçekleşti. Dışişleri Bakanı ve Başbakan'ın açıklamalarından birkaç gün sonra Türkiye'nin terörle mücadele özel temsilcisi Başer Paşa, ABD'li mevkidaşının "Türkiye'nin sınır ötesi operasyon yapması en doğal hakkı" şeklinde açıklamada bulunduğunu söyledi. Buralarda bunlar olurken, Kuzey Irak'ta Barzani'den evvelki gün, "Kerkük Kürt kentidir, Kürt kalacaktır" tahrik amaçlı açıklamaları geldi.Neler oluyor? ABD bir anda söylem değiştiriverdi bunun sebebi nedir? Yoksa Bush'un yeni Irak stratejisinin açıklanmayan senaryoları devreye bir bir konulmaya mı başlandı?Benzeri sayısız sorular insanın kafasını kurcalıyor. Bu sorular ister istemez, Saddam'ın Kuveyt'i işgal etmesiyle sonuçlanan günleri hatırlattı. Kuveyt'i işgal eden Saddam'ı oradan çıkarmak için Ortadoğu coğrafyasına yerleşen ABD'nin Saddam'ı Kuveyt'e girmesi için teşvik ettiği çok sonra ortaya çıktı. Saddam tarafından Kuveyt'in işgali için ABD'nin yeşil ışığı olarak yorumlanan açıklama, bir ABD'li üst düzey yetkilinin Kuveyt'i Irak'ın iç meselesi olarak değerlendirmesiydi. Şimdi de benzer bir senaryo Türkiye için uygulamaya konulmuş olabilir. Hafta sonu bir salon toplantısında dinleme fırsatı bulduğum BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş da bu konuyla ilgili olarak, "Türkiye bataklığa dönmüş bir bölgenin içine çekilmeye çalışılıyor" tespitinde bulunmuştu.  BTP liderinin de ışık tuttuğu gibi gerçekten Irak tam bir bataklık haline getirildi ABD tarafından. İçine girecek her şeyi ve her ülkeyi yutabilecek bir bataklık hem de.ABD'li yetkililerdeki ve ABD politikalarına ram olmuş yerli siyasilerdeki söylem değişiklikleri beni şüphelendiriyor. Anlaşılan Türkiye bir oldubittiyle Irak bataklığına sokulmaya çalışılacak. Çok dikkatli olunması gerek günlerden geçiyoruz.Bir de üstüne üstlük MİT müsteşarının gerek stratejik ve gerekse jeopolitik önemi nedeniyle Türkiye'nin hiçbir zaman kendisini olayların akışına bırakma ya da bekle-gör-tavır al taktiği ile sınırlama lüksüne sahip olmadığı yönündeki açıklamaları da eklenince daha dikkatli değerlendirmek şart oluyor. Sanki milletimiz bu açıklamalarla yakında hükümet tarafından Kerkük ve Kuzey Irak konusunda atılacak bazı radikal adımlara hazırlanıyor.Bu adımlar ne olduğunu bekleyip hükümetin kararlarında göreceğiz.