ABD'yi vuran Katrina Kasırgası'nın, fiziksel ve psikolojik etkileri yanında tetiklediği petrol fiyatlarıyla birlikte, dünyadaki ekonomik büyümeyi önemli oranda yavaşlatması bekleniyor Ekonomistler, Katrina'nın ABD'de 4'te 1'i sigortalı olmak üzere yaklaşık 100 milyar dolarlık hasar oluşturduğunu hesaplıyor. Bununla birlikte tüketim harcamalarının kısılmasıyla, daha önce yılın son çeyreğinde yüzde 3.5 büyümesi beklenen ABD ekonomisinin, ancak yüzde 2.5'lik bir performans gösterebileceği ifade ediliyor. Katrina'nın ABD ekonomisi üzerindeki yavaşlatıcı etkisini 2006 yılında da sürdüreceği ve gayri safi yurtiçi hasıladaki yıllık artışın yine yüzde 2.5 olarak gerçekleşeceği öngörülüyor. Aradan geçen bir haftaya rağmen ABD'de kasırganın etkili olduğu eyaletlerde en az yarım milyon kişi işine devam edemezken daha uzun vadeli etkinin perakende sektöründe yaşanacağı bildiriliyor. 11 Eylül 2001 tarihindeki saldırıların ardından güvenlik endişesi yaşayan tüketicilerin harcamalarını kısmasıyla zor günler yaşayan sektörün, ikinci büyük darbeyi Katrina Kasırgası'ndan alacağına kesin gözüyle bakılıyor. Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi Baş Ekonomisti Michael P. Niemira, Noel tatili nedeniyle satışlarının önemli bir kısmını yılın son çeyreğinde gerçekleştiren ABD perakende sektörünün son 4 yılın en kötü dönemini yaşayacağını belirtiyor. Dünyanın en büyük pazarı ABD'de ekonominin yavaşlaması ve tüketicilerin harcamalarını kısması, diğer ülkelerin neredeyse tamamına olumsuz yansıyor. ABD pazarına bağımlı olan AB ve Japonya'nın da ekonomik büyümesinin yavaşlamasıyla dünya ticareti ivmesini kaybediyor. Dünyanın yeni ekonomik motoru olmaya aday Çin'in büyümesinde bile ABD'ye yaptığı ihracat ve verdiği dış ticaret fazlası önemli rol oynuyor.Katrina ABD'yi, petrol dünyayı vuracakKatrina'nın dünya ekonomisi üzerindeki asıl olumsuz etkisi ise, zaten yüksek seyreden petrol fiyatlarını tetiklemesiyle yaşanacak. Boyutları henüz tam olarak ortaya çıkmasa da ABD'nin en önemli petrol üretim bölgesi Meksika Körfezi'nde birçok tesisin kapanmasına neden olan ve altyapıya zarar veren kasırga nedeniyle yaşanan arz sıkıntısı, fiyatları yükseltirken diğer ülkelerin de stratejik rezervlerini kullanıma açmasıyla global bir sorun halini aldı.Gelinen noktada, 2 yıl önce olduğu gibi petrol fiyatlarının tekrar 30-40 dolar aralığına gerilemesi neredeyse imkansız hale gelirken, birçok ülkede yerine konulması gereken stratejik rezerv miktarının artması, önümüzdeki yıllarda da petrol fiyatlarının yüksek seyretmesinde pay sahibi olacak. Petrol fiyatlarının bu denli yükselmesi karşısında birçok ülkede havayolu şirketlerinden nakliye ve balıkçılara kadar birçok sektör, zor günler geçiriyor. OPEC üyesiyken tüketiminin üretiminden hızlı artmasıyla bu yıl net petrol ithalatçısı haline gelen Endonezya, krizin ilk etkilediği ülke oldu. Burada hükümet yükselen petrol fiyatlarını halka yansıtmamak için kamu kaynaklarını kullanırken Merkez Bankası, olası bir ekonomik krizi engellemek için faiz oranlarını artırma yolunu seçti. Gelişmelerle birlikte hızlı değer kaybı yaşayan Endonezya'nın para birimi rupi, ABD Doları karşısında son 4 yılın en düşük seviyesine indi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.