Katliam!

Dünyaya  "Canlı Hakları" penceresinden bakabilmek için önce insan olmak gerek. Allah(cc), insan olmak gibi bir şerefi bizlere lütfetmiş. O şerefe layık olalım, en azından gayret edelim. Ama ne gezer… Büyük fotoğrafa bakıyoruz vahşetin bini bir paraya. İnsanlığa karşı suçlar, soykırım, savaş suçları ve diğer ihlallere karşı "İnsan Hakları" canını kurtarmaya çalışırken ya öbürleri... Diğer canlılar, hani  "ağzı var dili yok" dediğimiz, insan sıcaklığına muhtaç, insana yakın can dostları… Sokakta yaşayan hayvanlar… Onlar savunmasız! İslâm Hukuku hayvanların yüzüne vurmayı yasaklamıştır. Hadi inancınız yok! İnsanlığınız, insafınız da mı yok!

Zaman zaman bu köşeye taşıdığımız hayvan hakları konusunu, Ankara'da yaşanan katliam nedeniyle, tekrar ele almak istedik. Sokağa bırakılan zehirli etleri yiyen köpekler canlarından oldu. Sebep olanlara uygulanacak yaptırım sadece para cezasıdır. Eylem suç bile sayılmamakta, böyle olunca da Kabahatler Yasası kapsamında kabahatlere kesilen para cezası ile yetinilmektedir.

Peki, hayvanlara karşı reva görülen haksız eylemler suç kapsamına alınamaz mı? Alınmasına alınır da, idam cezası için yasa önüme gelirse hemen onaylarım, diyen Cumhurbaşkanının hayvanlar konusunda aynı tepkiyi göstermesi gerekir. Yasa şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) raflarında bir yıldır beklemektedir. İtiş kakış, açık hakaretlerin, yumrukların havada uçuştuğu Meclis'teki milletvekilleri birbirlerini hırpalar ve hastanelik ederken hayvan haklarını mı düşüneceklerdi.

Ancak hayvan sokakta yaşamıyorsa, sahipliyse iş değişiyor ve sahipli hayvanlara şiddet uygulayanlar hapis cezasına çarptırılabiliyorlar. Sahipli hayvanın canı can da sokaktakilerin canı patlıcan mı? Patlıcan olsa razıydık da, şimdilerde patlıcanı bulmak ve de alabilmek her kişinin işi değil.

Farklı uygulamanın gerekçesi şu: Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Mala zarar verme" başlığını taşıyan 151.maddesi: "Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis… cezası ile cezalandırılır.

Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır."

TCK'nın bu maddesi sahipli hayvanı eşya olarak kabul edip, eşyaya verilen zarar kapsamında , "Malvarlığına karşı işlenen suçlar" bölümünde düzenlemiştir.

Görülüyor ki, can olarak kıymet-i harbiyesi olmayan hayvan, eşya olarak kıymet-i  i'tibâriyede.

Bu insafsızlığı düzelteceğiz diyenlere bir çift sözümüz var:

Sözünde durmayanı kediler patilesin!