Yağmur duası, biz Türklerin Orta Asya'dan beri âdetimiz olan, geleneğimizden gelen, ritüelleşmiş bir alışkanlığımızdır diyebiliriz. Aslında Şaman kültürünün bir parçası. İslamiyeti kabul ettikten sonra da uyarlanarak devam ettirilmiş. Kuraklık olduğu zamanlarda köylüler toplanıp açıklık bir alana çıkıp yağmur duası yaparlar. Hatta Anadolu'yu çok bilmemekle beraber -tahminimce birçok yerde öyledir- Trakya'da yağmur duası artık tam bir ritüel oldu.
Kuraklık olsa da olmasa da yapılan, beraberce yiyilip içilen, dualar edilen bir gün haline geldi. Hatta yakın köyler arasında bir takvim belirlenip, bir hafta bir köyde, diğer hafta öbüründe şeklinde birbirlerine misafir olunup birlikte eda edilen bir ibadet gibi. Hatta o köyden büyük şehirlere göç etmiş olanların bile özellikle işyerlerinden izin alıp sırf yağmur duasına katılabilmek için köylerine geldiklerine şahit oldum. Birlik beraberliği pekiştirmesi, köy hayatının yaşatılması ve nesillere aktarılması için faydalı da olduğu kanısındayım. Zira malumunuz üzere tarım ve hayvancılık politikalarımız sonucu köy nüfusumuz % 7'lere kadar gerilerken, aslında ekip biçtiğimiz pek de bir şey kalmadı. Köylerde çoğunlukla sadece yaşlı nüfus ikamet eder oldu. Çünkü köy yerindeki işsizlik genç nüfusu büyük şehirlere göç etmek mecburiyetinde bıraktı.
Ancak hem köylerden büyük şehirlere göç eden hem de zaten şehirde yaşayan çoğunluk nüfusun da bu yıldan itibaren bu ritüele benzer bir kış organizasyonu icat etmeleri gerekebilir diye bir öngörüm var. Neden derseniz? Henüz havalar daha soğumadığı ve kalorifer yakmaya başlamadığımız için anlamadık ama BOTAŞ, 1 Ekim itibarıyla doğalgaza konutta % 9, sanayide ise % 18,5 daha zam yaptı.
Üstelik Ağustos ve Eylül aylarında da konutta % 9, sanayide % 14'er zam yapılmıştı. Yani üç ay üst üste ciddi oranlarda zam geldi doğalgaza. Tabi yaz olduğu için, çoğumuz memleketimizde ya da tatilde olduğumuzdan bu zamları pek fark edememiş ya da sadece mutfakta ocak için kullandığımız doğalgaz faturamız 20-30 lira gelirken 50-60 lira gelince çok dikkatimizi çekmemiş olabilir ama bir aya kadar havalar iyice soğur ve kalorifer ihtiyacı hasıl olur. Geçen yıl gelen faturaların bir hayli üzerinde tutarlara hazırlıklı olmakta fayda var. Peki nasıl bir hazırlık? Doğalgazı mı açmayalım? Soğukta mı oturalım? Yoksa faturalar için patrondan zam mı isteyelim?
İşte tam burada benim önerim; şehir meydanlarında topluca duaya çıkmak. Kar kış duasına. Ama köylülerin yağmur duası gibi değil tabi. Kar yağmasın, kış olmasın diye duaya çıkmamız lazım. Artık fikir benden ritüeli de kim oluşturursa...
Sonuçta ülkemizde kriz mriz yok. Dolardan bize ne? Maaşlarımızı dolarla almıyoruz, faturalarımızı dolarla ödemiyoruz. Onların doları varsa bizim Allah'ımız var. Doğalgaz faturaları ile mücadele için de Allah'a sığınmaktan başka çare yok.
Allah'ım sen bize bu kış soğuk ve kar yüzü gösterme, sen işsiz, evsiz, barksızlara acı. Ya Rabbi! Sen yüksek doğalgaz faturalarından bizleri berî eyle! Amin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Asude Havuzlu / diğer yazıları
- Mutluluk… / 22.11.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020
- Üniversite sınavındaki sorunları değil sistemi tartışalım / 02.07.2020
- Kaynakların sınırsızlığı üzerine / 23.04.2020
- Artık kimse... / 18.04.2020
- Yetim kalmak / 03.04.2020
- #HayatMEMleevesığar / 30.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın-II / 26.03.2020
- Covid-19’a bir de buradan bakın / 25.03.2020
- Başkalarının acısına bakmak / 05.03.2020
- Coğrafya kader midir? / 03.03.2020