'Ben iktidar olursam terörü besleyeceğim, büyüteceğim' diyen bir lidere ve partiye rastladınız mı? Hayır. Bütün parti ve liderler, 'biz, iktidara gelirsek terörü bitireceğiz' iddiasındalar. Hatta ülkemizi 14 yıldır tek başına yöneten (!) AKP bile her seçimde ve başkan değişikliklerinde, 'terörü ancak biz bitiririz' diyor.
'Tamam, iyi, güzel hoş diyorsun da, nasıl bitireceksin? Hele onu bir anlat da bakayım,' diye milletimiz sormuyor.
Ne yapıyor? Yıllardan beri en uzun, en tahripkar, en sert cümleleri kuranlara hele hele bir de cümlelerinin önüne veya arkasına birkaç ayet, hadis serpiştirenlere inanıyor, onu seçiyor.
Ülkemizdeki siyasi ve diğer iradelerin gaflet, delalet hatta hıyanet dairesindeki söz, fiil ve uygulamaları ve milletimizin bu iradeleri alkışa devam etmesi ülkemiz üzerindeki bulutları kızıllaştırdı. Artık diller de, 'baş üstünde baş, taş üstünde taş kalmayacak. Kansa kan, cansa can' cümleleri var.
Yani kızıllaşan bulutlar yüzünden ülkemiz havasını kan kokusu sardı. Eğer bu bulutları dağıtacak bir rüzgar bulamazsak maalesef kan yağacak, kan.
Ülkemiz üzerinde kızıllaşan bulutları, kan kokan havayı dağıtacak rüzgarda, nefeste var. Haydar Baş var. Dünde vardı, bugünde var.
Ama sen, seni rahatlatacak rüzgardan kaçtın, seni huzura erdirecek nefese (Ehl-i Beyt) uzak durdun. Fırtınalara kaptırdın kendini. Artık dön, kurtul o fırtınadan. Yoksa üzerine kan yağacak kan.
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemiz üzerindeki kan bulutlarını dağıtacak, terörü bitirecek tek isimdir, tek adrestir. Çünkü Sayın Baş, insan nedir, sorusuna cevap veren tek liderdir. Çünkü Sayın Baş, ülkemiz, İslam coğrafyası ve dünya üzerindeki vahşetin, terörün siyasi, sosyal, dini, ekonomik sebeplerini gören, bilen ve çözümlerini ortaya koyan bir liderdir.
Evet, dün 'analar ağlamasın' iddiasıyla meydanları inletenler şimdi 'taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak' söylem ve icraatlarına girmiş vaziyetteler. Öyle ki bu mantığa destek verenler milli, milliyetçi, vatansever hatta mücahit olarak yansıtılırken sözde karşı duranlar ise terörist, işbirlikçi olarak lanse ediliyor.
İşte bu noktada Haydar Baş, BTP 6. Olağan Kongresinde yıllardır milletimize anlattığı ama milletin kulak tıkadığı dini, siyasi, sosyal ve ekonomik gerçekleri bir kez daha tekrarladı. Sözde terör karşıtı ve terör yanlısı diye ayrıştırılan siyasilere ve halkımıza kandan uzak durun çağrısı yaptı.
Sayın Baş, konuşmasında doğu insanın nezaketinden, hürmetinden, misafirperverliğinden bahsetti. Yokluğa itilmişliliğini, çaresizliğe terk edilmişliğini, ötelenmişliğini anlattı.
İnsanımızın düşürüldüğü bu vahim tabloyu kendi dini, siyasi ve ekonomik çıkarları için kullanan iş ve dış güçleri deşifre ettikten sonra çözümlerini sıraladı, birlik, beraberlik mesajı verdi; 'Benim bir kolumdan Kürt kanı, diğer kolumdan Türk kanı akar' gerçeğini tekrarladı.
'Biz, din kardeşiyiz,' dedi. 'Bir Müslüman'ın canına kasteden ebedi cehennemliktir' ilahi hükmünü bir kez daha hatırlattı.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının kimler tarafından istendiğini, hedeflenen sonucu açıkladı. Hiçbir siyasi parti ve liderin yapmadığını yaptı ve HDP genel başkanı Sayın Demirtaş'a çağrıda bulundu;
"Sen, taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak, diyenlerin sözlerine bakma. Dokunulmazlıkları kaldıranların, kaldırılmasını isteyenlerin oyununa gelme," dedi.
Eğer saray ve hükümet gittiği yoldan dönmez, HDP' de maden kan istiyorsunuz, kana kan, cana can, derse İstanbul'un, Adana'nın, Ankara'nın birçok ilçesi, mahallesi Diyarbakır Sur'dan, Cizre'den, Nusaybin'den farklı olmayacaktır. İyi düşün Türkiye?
Ülkemiz üzerindeki kan bulutlarını Haydar Baş nasıl dağıtacak? (yarın)
'Tamam, iyi, güzel hoş diyorsun da, nasıl bitireceksin? Hele onu bir anlat da bakayım,' diye milletimiz sormuyor.
Ne yapıyor? Yıllardan beri en uzun, en tahripkar, en sert cümleleri kuranlara hele hele bir de cümlelerinin önüne veya arkasına birkaç ayet, hadis serpiştirenlere inanıyor, onu seçiyor.
Ülkemizdeki siyasi ve diğer iradelerin gaflet, delalet hatta hıyanet dairesindeki söz, fiil ve uygulamaları ve milletimizin bu iradeleri alkışa devam etmesi ülkemiz üzerindeki bulutları kızıllaştırdı. Artık diller de, 'baş üstünde baş, taş üstünde taş kalmayacak. Kansa kan, cansa can' cümleleri var.
Yani kızıllaşan bulutlar yüzünden ülkemiz havasını kan kokusu sardı. Eğer bu bulutları dağıtacak bir rüzgar bulamazsak maalesef kan yağacak, kan.
Ülkemiz üzerinde kızıllaşan bulutları, kan kokan havayı dağıtacak rüzgarda, nefeste var. Haydar Baş var. Dünde vardı, bugünde var.
Ama sen, seni rahatlatacak rüzgardan kaçtın, seni huzura erdirecek nefese (Ehl-i Beyt) uzak durdun. Fırtınalara kaptırdın kendini. Artık dön, kurtul o fırtınadan. Yoksa üzerine kan yağacak kan.
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş, ülkemiz üzerindeki kan bulutlarını dağıtacak, terörü bitirecek tek isimdir, tek adrestir. Çünkü Sayın Baş, insan nedir, sorusuna cevap veren tek liderdir. Çünkü Sayın Baş, ülkemiz, İslam coğrafyası ve dünya üzerindeki vahşetin, terörün siyasi, sosyal, dini, ekonomik sebeplerini gören, bilen ve çözümlerini ortaya koyan bir liderdir.
Evet, dün 'analar ağlamasın' iddiasıyla meydanları inletenler şimdi 'taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak' söylem ve icraatlarına girmiş vaziyetteler. Öyle ki bu mantığa destek verenler milli, milliyetçi, vatansever hatta mücahit olarak yansıtılırken sözde karşı duranlar ise terörist, işbirlikçi olarak lanse ediliyor.
İşte bu noktada Haydar Baş, BTP 6. Olağan Kongresinde yıllardır milletimize anlattığı ama milletin kulak tıkadığı dini, siyasi, sosyal ve ekonomik gerçekleri bir kez daha tekrarladı. Sözde terör karşıtı ve terör yanlısı diye ayrıştırılan siyasilere ve halkımıza kandan uzak durun çağrısı yaptı.
Sayın Baş, konuşmasında doğu insanın nezaketinden, hürmetinden, misafirperverliğinden bahsetti. Yokluğa itilmişliliğini, çaresizliğe terk edilmişliğini, ötelenmişliğini anlattı.
İnsanımızın düşürüldüğü bu vahim tabloyu kendi dini, siyasi ve ekonomik çıkarları için kullanan iş ve dış güçleri deşifre ettikten sonra çözümlerini sıraladı, birlik, beraberlik mesajı verdi; 'Benim bir kolumdan Kürt kanı, diğer kolumdan Türk kanı akar' gerçeğini tekrarladı.
'Biz, din kardeşiyiz,' dedi. 'Bir Müslüman'ın canına kasteden ebedi cehennemliktir' ilahi hükmünü bir kez daha hatırlattı.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasının kimler tarafından istendiğini, hedeflenen sonucu açıkladı. Hiçbir siyasi parti ve liderin yapmadığını yaptı ve HDP genel başkanı Sayın Demirtaş'a çağrıda bulundu;
"Sen, taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak, diyenlerin sözlerine bakma. Dokunulmazlıkları kaldıranların, kaldırılmasını isteyenlerin oyununa gelme," dedi.
Eğer saray ve hükümet gittiği yoldan dönmez, HDP' de maden kan istiyorsunuz, kana kan, cana can, derse İstanbul'un, Adana'nın, Ankara'nın birçok ilçesi, mahallesi Diyarbakır Sur'dan, Cizre'den, Nusaybin'den farklı olmayacaktır. İyi düşün Türkiye?
Ülkemiz üzerindeki kan bulutlarını Haydar Baş nasıl dağıtacak? (yarın)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025