"Bu süreçte AKP terörle masaya oturdu ve Türkiye'nin barışını, Anayasasını konuşuyor. Bu Türkiye'yi bölünmeye götürecek sürecin başlangıcıdır. O halde bu Anayasal bir suçtur. Bu süreç toplumda barışı değil çatışma ortamını çıkaracaktır. Barış derken bir de bakacağız ki herkes silahı beline koymuş mahalleleri, sokakları pay etmeye başlamış."
Bu uyarıları Ankara'da dile getirdiği Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, takvimler Mart 2013'ü gösteriyordu.
Gelinen durumda şimdi bırakın Diyarbakır, Şırnak, Nusaybin, Mardin ve Hakkari'yi operasyonlarda öldürülen 2 teröristin İstanbul Gaziosmanpaşa'da önceki gün düzenlenen cenazesinde kaleşnikoflu gruplar bor gösterdi.
Prof. Dr. Baş'ın öngörüsünde ifade ettiği gibi sokaklar İstanbul'da bile pay edilir duruma gelindi.
Ne millet ne de siyaset Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarılarının gereğini yerine getirmedi.
Millet ve siyaset olarak yanlışta ısrar etmenin, burnumuzun dikine gitmenin, uyarıları dikkate almamanın nelere mal olduğunu idrak edebiliyor muyuz?
Türkiye'nin içinden geçtiği, terörün iyiden iyiye azıp artık İstanbul gibi büyükşehirleri bile esareti altına aldığı vahim durum ortadayken, bu sorunlara çözüm bulması gereken makamları işgal edenlerin gündemi ise başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği?
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın en gelişmiş ülkeleri başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Demek ki burada bir özellik var. Biz bundan niye korkuyoruz, çekiniyoruz" dedi.
Hemen ardındansa dün TBMM Başkanı İsmail Kahraman'dan "Anayasa, ana yol göstericidir. Maddeleri azaltılmalı, yeni bir Anayasa yapılmalıdır. Bugün eğer iktidardaki partiyle Cumhurbaşkanı aynı kanaatte olmasa, Türkiye bir sürü sıkıntılara düşer, istikrar bozulur. İstikrarı sağlamada iradenin bölünmemesi lazım" açıklaması geldi.
Sayın Kahraman şu soruları cevaplamalı;
1- Bugün iktidardaki partiyle cumhurbaşkanı yüzde yüz aynı kanaatleri paylaşıyor, Türkiye'de istikrar mı var?
2- Güneydoğu'da yaşananlar ve İstanbul'da şahit olduklarımız TBMM Başkanı'nın istikrar tanımına uymakta mıdır?
3- Diyarbakır, Şırnak, Cizre, Hakkâri, Mardin'de yaşananlar sıkıntı değil midir?
4- İrade bugün bölünmüş değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'da birleşmiş durumda. İstikrar neden sağlanamıyor?
Anlaşılan terörle masaya oturarak belirlediği sözde çözüm süreciyle Türkiye'yi bugün içinde bulunulan çıkmaz sokağa sürükleyen siyasiler, yine terörün beklentilerini karşılamak gayesiyle apar topar başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği yapmaya niyetlendiler.
Türkiye'yi bu duruma düşürenlerin çözüm adına hiçbir şey ortaya koyamayacaklarını, Türkiye'ye en büyük darbeyi ise 'çözüm, çözüm' diye sesleri çıktığı zaman vurduklarını ne zaman idrak edeceğiz, gerçekten merak ediyorum.
Bu uyarıları Ankara'da dile getirdiği Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, takvimler Mart 2013'ü gösteriyordu.
Gelinen durumda şimdi bırakın Diyarbakır, Şırnak, Nusaybin, Mardin ve Hakkari'yi operasyonlarda öldürülen 2 teröristin İstanbul Gaziosmanpaşa'da önceki gün düzenlenen cenazesinde kaleşnikoflu gruplar bor gösterdi.
Prof. Dr. Baş'ın öngörüsünde ifade ettiği gibi sokaklar İstanbul'da bile pay edilir duruma gelindi.
Ne millet ne de siyaset Prof. Dr. Haydar Baş'ın uyarılarının gereğini yerine getirmedi.
Millet ve siyaset olarak yanlışta ısrar etmenin, burnumuzun dikine gitmenin, uyarıları dikkate almamanın nelere mal olduğunu idrak edebiliyor muyuz?
Türkiye'nin içinden geçtiği, terörün iyiden iyiye azıp artık İstanbul gibi büyükşehirleri bile esareti altına aldığı vahim durum ortadayken, bu sorunlara çözüm bulması gereken makamları işgal edenlerin gündemi ise başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği?
Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın en gelişmiş ülkeleri başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Demek ki burada bir özellik var. Biz bundan niye korkuyoruz, çekiniyoruz" dedi.
Hemen ardındansa dün TBMM Başkanı İsmail Kahraman'dan "Anayasa, ana yol göstericidir. Maddeleri azaltılmalı, yeni bir Anayasa yapılmalıdır. Bugün eğer iktidardaki partiyle Cumhurbaşkanı aynı kanaatte olmasa, Türkiye bir sürü sıkıntılara düşer, istikrar bozulur. İstikrarı sağlamada iradenin bölünmemesi lazım" açıklaması geldi.
Sayın Kahraman şu soruları cevaplamalı;
1- Bugün iktidardaki partiyle cumhurbaşkanı yüzde yüz aynı kanaatleri paylaşıyor, Türkiye'de istikrar mı var?
2- Güneydoğu'da yaşananlar ve İstanbul'da şahit olduklarımız TBMM Başkanı'nın istikrar tanımına uymakta mıdır?
3- Diyarbakır, Şırnak, Cizre, Hakkâri, Mardin'de yaşananlar sıkıntı değil midir?
4- İrade bugün bölünmüş değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan'da birleşmiş durumda. İstikrar neden sağlanamıyor?
Anlaşılan terörle masaya oturarak belirlediği sözde çözüm süreciyle Türkiye'yi bugün içinde bulunulan çıkmaz sokağa sürükleyen siyasiler, yine terörün beklentilerini karşılamak gayesiyle apar topar başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği yapmaya niyetlendiler.
Türkiye'yi bu duruma düşürenlerin çözüm adına hiçbir şey ortaya koyamayacaklarını, Türkiye'ye en büyük darbeyi ise 'çözüm, çözüm' diye sesleri çıktığı zaman vurduklarını ne zaman idrak edeceğiz, gerçekten merak ediyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024