Makûs talihimizi hayra tebdil ederek Türkiye'ye bayram yaptıracak Kuvay-ı Milliye kadrosunun Türk siyasi hayatına çıkardığı Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP), ülkemizin problemlerini 24 saatte çözecek projeler ve Türkiye'yi kâinat devleti yapma vizyonu ile yola çıkarak, kısa zamanda, "zillet içinde izzet bulunmaz" diyen yediden yetmişe insanımız için cazibe merkezi oldu. Milletimiz, "Bu vatan ancak bu kadro ile kurtulur" demekte
Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarlığını yaptığı Kuvay-ı Milliye hareketinin gerçekleştirdiği mitingler ve toplantılarda, Kuvay-ı Milliye kadrosu ve önderi, Türkiye'nin meselelerine hem vakıf hem de sahip olduklarını gösterdi. Kuşatılan ülkemizin problemleri için pratik çözüm yolları sunarak geleceğe güven umudu aşıladı. Milletimiz, bu geri çekilişe "dur" diyecek kadroyu karşılarında görünce... Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık tünel ve bu tünelden çıkış yollarını bu kadrodan öğrendiklerinde "İş Baş'a düştü" kararı verince... Kuvay-ı Milliye kadrosu ve önderini, Türkiye'yi düştüğü yerden ayağa kaldıracak tek kadro ve tek lider olarak gördüğünü söyleyince... 25 Eylül 2001'de, Bağımsız Türkiye Partisi, 41. parti olarak Türk siyasi hayatındaki yerini aldı.
MAKUS TALİHİ DE?İŞTİRECEK OLUŞUM
Genel Başkanlığına Prof. Dr. Ata Selçuk'un getirildiği Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), daha kurulur kurulmaz bir ilke imza attı. Türkiye'nin hemen tamamında çok kısa bir zamanda örgütlenme rekoru kırdı. Olağan Büyük Kongresini bile yaptı. Ve ilk genel seçime hazır hale geldi.
BTP'nin Türk siyasi hayatına girişi ile birlikte Bağımsız Türkiye hasreti vuslata döndü. BTP, kısa zamanda Türkiye'nin en büyük sigortası, bir cazibe merkezi haline geldi. AB'ye, IMF'ye karşı milli duruştan yana tavır koyan, "zillet içinde izzet bulunmaz" diyen, kurtuluşu mandacılıkta, himayecilikte, borç üstüne borçta değil de milletin maddi-manevi bizzat kendi kaynaklarında arayanların akınına uğradı. Bu akın Türkiye'nin makus talihini hayra tebdil edecek adresi gösterdi. Kuvay-ı Milliye saflarında yer almak isteyen partili, partisiz yüz binlerce vatandaş BTP'ye üyelik için birbiriyle yarışır oldu.
KUVAY-I MİLLİYE BAYRA?I ALTINDA DURMA YARIŞI
Bir taraftan kendi içinde çalışmalarını sürdüren BTP diğer taraftan topluma açık toplantılarına kanları Türkiye'nin tapusu şehitlerimizi yâd, ruhlarını şâd etmek, şehit yakınları ve gazilerin duasını almakla başladı. 11 Kasım 2001'de, İstanbul'da, Eresin Otel'de, "Şehitleri Anma ve Katılım Proğramı" düzenledi. Bu proğramda başta, Gümrük ve Tekel Bakanı iken şehit edilen Gün Sazak'ın ailesi olmak üzere İstanbul'un köklü aileleri BTP'ye katıldı. Şehit Sazak'ın eşi Nilgün Sazak törende yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Haydar Baş'ın açtığı Kuvay-ı Milliye bayrağı altında durmaya geldiğini söylerken, oğul Ergün Sazak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerinin susuz kalmış ekinler gibi bekleyen başak başak insanımızın üzerine bolluk, bereket yağmuru olduğu, kalplerdeki kurtuluş umuduna can verdiği için burada olduğunu belirtti.
VERGİSİZ TÜRKİYE PROJESİ
Bu toplantıda bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş ise, Türk ekonomisinin "emisyon-proje-üretim" formülü ile "borç-faiz-vergi" cenderesinden nasıl kurtulacağını içeren "Milli Ekonomi Modeli" hakkında bilgi verdi. Verginin tümden kalkacağı emsalsiz tezinden damlalar sundu. Türkiye'yi 24 saatte düzlüğe çıkaracak projeleri hayata geçirildiğinde Koç'tan, Sabancı'dan dahi vergi alınmayacak bir Türkiye ortaya çıkacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, devletin, vergisiz işlevini yerine getireceği hususunda ise "Büyük devlet adamının işi bu kaynağı bulmaktır" dedi. Devleti küçültme operasyonlarının özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bir oyun olduğu açıklamasında bulunarak o güne kadar duyulmamış bir kavram ortaya attı. "Bu büyük millete küçültülmüş bir devlet değil dünya, hatta kainat kadar büyüklükte devlet lazımdır" diyerek "Benim ordum dünyanın en büyük, en güçlü ordusu olacaktır. Bugün dünyada zulüm, haksızlık varsa bu milletin silahlı kuvvetlerinin tasarrufu kendi hudutlarından çıkamadığı için vardır" tespitinde bulundu.
"BU VATAN BU KADROYLA KURTULUR"
Gaziler yurdu Antep'te düzenlenen toplantıda ise Kuvay-ı Milliye ruhunun yeniden şahlanışının doğurduğu oluşumların üzerimizdeki prangaları kıracağı, bağımsızlığımız üzerine bastırılan eli kaldıracağı ve Türkiye'yi yeniden tam bağımsızlığına kavuşturacağı müjdesi verildi. Türkiye'nin bayramının yakın olduğu vurgulandı. Burada tarihi bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'yi yönetmek için icazetin bu milletten alınmasının vazgeçilmez şart olduğunu söyledi. Türkiye'nin ihtiyacı olan siyasetçi modelini ortaya koydu. Takip edilen para politikasındaki akıl almaz çarpıklığa dikkat çekerek, IMF yardımlarının arkasında yatan bir niyetin de piyasadan kovarak Türk Lirasının onurunu ayaklar altına almak olduğunu söyledi. Kuvay-ı Milliyenin önderi ve kadrosunu bağrına basarak katılanlara "bu vatan bu kadroyla kurtulur" dedirten Gaziantep toplantısında, daha sonra BTP'nin proğramına aldığı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın emsalsiz ekonomik tezlerini içeren kitap da dağıtılarak, Keynes'e, Adam Smith'e, kapitalist ve sol ekonomik doktrinlere meydan okuyan, mevcut kabulleri alt üst eden tezden detaylı bilgi sahibi olma imkanı sağlandı.
TÜRKİYE'YE KÂİNAT DEVLETİ VİZYONU
BTP'nin, 1 Aralık 2001'de, Akçaabat'ta düzenlediği toplantıda da Prof. Dr. Haydar Baş, küçültülmüş devlet söylemlerini alt-üst eden ufku tekrarladı. "Türkiye'ye cihan devleti olmak yetmez. Sadece milletimizin değil, bütün insanlığın can-mal-namus-din ve vicdan emniyetinin teminat altında olması için Türkiye'nin bir kâinat devleti olması lazımdır" dedi. Asıl hürriyetin Batı'da değil, mevcut problemlere rağmen Türkiye'de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözeriz" söylemini, "Türkiye'nin problemleri 3 saatlik iştir" şeklinde daha da aşağı çekmekle kalmayıp, şerhini de "Kapıyı açacak anahtarı bulup çevirdin mi kapı hemen açılır" şeklinde yaptı. Akçaabat toplantısında BTP'ye katılan binlerce vatandaş, üyelikten öte Türk tarihinin yeniden yapılışına tanıklık etmek için BTP çatısı altında toplanma ihtiyacı hissettiklerini belirttiler.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarlığını yaptığı Kuvay-ı Milliye hareketinin gerçekleştirdiği mitingler ve toplantılarda, Kuvay-ı Milliye kadrosu ve önderi, Türkiye'nin meselelerine hem vakıf hem de sahip olduklarını gösterdi. Kuşatılan ülkemizin problemleri için pratik çözüm yolları sunarak geleceğe güven umudu aşıladı. Milletimiz, bu geri çekilişe "dur" diyecek kadroyu karşılarında görünce... Türkiye'nin içinde bulunduğu karanlık tünel ve bu tünelden çıkış yollarını bu kadrodan öğrendiklerinde "İş Baş'a düştü" kararı verince... Kuvay-ı Milliye kadrosu ve önderini, Türkiye'yi düştüğü yerden ayağa kaldıracak tek kadro ve tek lider olarak gördüğünü söyleyince... 25 Eylül 2001'de, Bağımsız Türkiye Partisi, 41. parti olarak Türk siyasi hayatındaki yerini aldı.
MAKUS TALİHİ DE?İŞTİRECEK OLUŞUM
Genel Başkanlığına Prof. Dr. Ata Selçuk'un getirildiği Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), daha kurulur kurulmaz bir ilke imza attı. Türkiye'nin hemen tamamında çok kısa bir zamanda örgütlenme rekoru kırdı. Olağan Büyük Kongresini bile yaptı. Ve ilk genel seçime hazır hale geldi.
BTP'nin Türk siyasi hayatına girişi ile birlikte Bağımsız Türkiye hasreti vuslata döndü. BTP, kısa zamanda Türkiye'nin en büyük sigortası, bir cazibe merkezi haline geldi. AB'ye, IMF'ye karşı milli duruştan yana tavır koyan, "zillet içinde izzet bulunmaz" diyen, kurtuluşu mandacılıkta, himayecilikte, borç üstüne borçta değil de milletin maddi-manevi bizzat kendi kaynaklarında arayanların akınına uğradı. Bu akın Türkiye'nin makus talihini hayra tebdil edecek adresi gösterdi. Kuvay-ı Milliye saflarında yer almak isteyen partili, partisiz yüz binlerce vatandaş BTP'ye üyelik için birbiriyle yarışır oldu.
KUVAY-I MİLLİYE BAYRA?I ALTINDA DURMA YARIŞI
Bir taraftan kendi içinde çalışmalarını sürdüren BTP diğer taraftan topluma açık toplantılarına kanları Türkiye'nin tapusu şehitlerimizi yâd, ruhlarını şâd etmek, şehit yakınları ve gazilerin duasını almakla başladı. 11 Kasım 2001'de, İstanbul'da, Eresin Otel'de, "Şehitleri Anma ve Katılım Proğramı" düzenledi. Bu proğramda başta, Gümrük ve Tekel Bakanı iken şehit edilen Gün Sazak'ın ailesi olmak üzere İstanbul'un köklü aileleri BTP'ye katıldı. Şehit Sazak'ın eşi Nilgün Sazak törende yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Haydar Baş'ın açtığı Kuvay-ı Milliye bayrağı altında durmaya geldiğini söylerken, oğul Ergün Sazak, Prof. Dr. Haydar Baş'ın fikirlerinin susuz kalmış ekinler gibi bekleyen başak başak insanımızın üzerine bolluk, bereket yağmuru olduğu, kalplerdeki kurtuluş umuduna can verdiği için burada olduğunu belirtti.
VERGİSİZ TÜRKİYE PROJESİ
Bu toplantıda bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş ise, Türk ekonomisinin "emisyon-proje-üretim" formülü ile "borç-faiz-vergi" cenderesinden nasıl kurtulacağını içeren "Milli Ekonomi Modeli" hakkında bilgi verdi. Verginin tümden kalkacağı emsalsiz tezinden damlalar sundu. Türkiye'yi 24 saatte düzlüğe çıkaracak projeleri hayata geçirildiğinde Koç'tan, Sabancı'dan dahi vergi alınmayacak bir Türkiye ortaya çıkacağını söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, devletin, vergisiz işlevini yerine getireceği hususunda ise "Büyük devlet adamının işi bu kaynağı bulmaktır" dedi. Devleti küçültme operasyonlarının özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan bir oyun olduğu açıklamasında bulunarak o güne kadar duyulmamış bir kavram ortaya attı. "Bu büyük millete küçültülmüş bir devlet değil dünya, hatta kainat kadar büyüklükte devlet lazımdır" diyerek "Benim ordum dünyanın en büyük, en güçlü ordusu olacaktır. Bugün dünyada zulüm, haksızlık varsa bu milletin silahlı kuvvetlerinin tasarrufu kendi hudutlarından çıkamadığı için vardır" tespitinde bulundu.
"BU VATAN BU KADROYLA KURTULUR"
Gaziler yurdu Antep'te düzenlenen toplantıda ise Kuvay-ı Milliye ruhunun yeniden şahlanışının doğurduğu oluşumların üzerimizdeki prangaları kıracağı, bağımsızlığımız üzerine bastırılan eli kaldıracağı ve Türkiye'yi yeniden tam bağımsızlığına kavuşturacağı müjdesi verildi. Türkiye'nin bayramının yakın olduğu vurgulandı. Burada tarihi bir konuşma yapan Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'yi yönetmek için icazetin bu milletten alınmasının vazgeçilmez şart olduğunu söyledi. Türkiye'nin ihtiyacı olan siyasetçi modelini ortaya koydu. Takip edilen para politikasındaki akıl almaz çarpıklığa dikkat çekerek, IMF yardımlarının arkasında yatan bir niyetin de piyasadan kovarak Türk Lirasının onurunu ayaklar altına almak olduğunu söyledi. Kuvay-ı Milliyenin önderi ve kadrosunu bağrına basarak katılanlara "bu vatan bu kadroyla kurtulur" dedirten Gaziantep toplantısında, daha sonra BTP'nin proğramına aldığı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın emsalsiz ekonomik tezlerini içeren kitap da dağıtılarak, Keynes'e, Adam Smith'e, kapitalist ve sol ekonomik doktrinlere meydan okuyan, mevcut kabulleri alt üst eden tezden detaylı bilgi sahibi olma imkanı sağlandı.
TÜRKİYE'YE KÂİNAT DEVLETİ VİZYONU
BTP'nin, 1 Aralık 2001'de, Akçaabat'ta düzenlediği toplantıda da Prof. Dr. Haydar Baş, küçültülmüş devlet söylemlerini alt-üst eden ufku tekrarladı. "Türkiye'ye cihan devleti olmak yetmez. Sadece milletimizin değil, bütün insanlığın can-mal-namus-din ve vicdan emniyetinin teminat altında olması için Türkiye'nin bir kâinat devleti olması lazımdır" dedi. Asıl hürriyetin Batı'da değil, mevcut problemlere rağmen Türkiye'de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, "Türkiye'nin problemlerini 24 saatte çözeriz" söylemini, "Türkiye'nin problemleri 3 saatlik iştir" şeklinde daha da aşağı çekmekle kalmayıp, şerhini de "Kapıyı açacak anahtarı bulup çevirdin mi kapı hemen açılır" şeklinde yaptı. Akçaabat toplantısında BTP'ye katılan binlerce vatandaş, üyelikten öte Türk tarihinin yeniden yapılışına tanıklık etmek için BTP çatısı altında toplanma ihtiyacı hissettiklerini belirttiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.