Kadınları baş tacı eden iki lider tanıdık

Dün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ydü. 

Bu vesileyle siyaset dünyasından iş dünyasına kadar hemen her alanda önde gelen isimler güzel dileklerle dolu mesajlar paylaştılar.

Bugün ise 9 Mart, yani Dünya Kadınlar Günü geride kaldı. 

Sorunları çözüm bekleyen kadınlar bir daha bu kadar gündem olabilmek için 364 gün beklemeleri gerekecek.

Başta kadınlarımız olmak üzere ülkemizde ve tüm dünyada insanlar, haklarının yendiği, yaşadıkları ülkelerde aslında onlara ait olan zenginliklerin küçük bir azınlığa peşkeş çekildiği düzende kendilerine verilen rolü çaresiz oynamaya devam edecek/edeceğiz…

Oysa kadınların çözüm bekleyen sorunları da, bu sorunların çözümü de belli.

Ancak başta siyaset olmak üzere bu sorunları çözecek kurumların başında oturanların önceliği hiçbir zaman kadınların sorunları olmadı ve bundan sonra da böyle giderse olmayacak.

Türkiye, kadınların çözüm bekleyen sorunlarını yapılacaklar listesinde birinci sıraya koyan iki lider tanıdı. 

Birincisi; "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın", "Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını gibi emek verdim diyemez", "Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir" sözlerinin sahibi Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Diğeri ise; "Türk kadını sokakta dilenmeye değil, baş tacı olmaya layıktır. Çalışmak zorunda olan değil, istediği zaman çalışabilecek ama çalışmadığı halde de kimseye muhtaç olmadan asgari bir gelire sahip olan kadın özgürdür" diyen, kadınlara hiçbir ülkede o güne kadar duyulmamış, "Ev Hanımı Maaşı, prim ödemeden sigortalı ve emekli olma hakkı, Doğum İkramiyesi, Çocuk Parası ve Vatandaşlık Maaşı" gibi projelerle ekonomik bağımsızlık sağlamayı amaçlayan Prof. Dr. Haydar Baş'tır.

Bugün kadınları 4 bin 253 TL asgari ücretle –eğer iş bulabilirlerse-  çalışmak zorunda bırakıp, buna rağmen yine de geçinemeyecek şartlara mahkûm etmek özgürlük değildir.

Gerçek özgürlük Prof. Dr. Haydar Baş Hocamın Milli Ekonomi Modeli'nde ifade ettiği, geçim kaygısı devletin destekleriyle giderilmiş olan kadınlarımızın çalışıp çalışmamalarını onların tercihlerine bırakılmasıdır.

İşte o zaman kadınlarımız yılda bir gün hatırlanmaktan kurtulup, hak ettikleri değeri kazanmış olacaklardır. 

Prof. Dr. Haydar Baş, modelinde ve konuşmalarında kadınların yaşam standartlarının olması gereken ideal seviyeyi hep dile getirmiştir. 

Haydar Baş Hocamın hedef gösterdiği ve ulaşmak için atılması gereken adımları ve uygulanması gereken projeleri de Milli Ekonomi Modeli'nde ortaya koyduğu formülleri hayata geçerse güzel ülkemizde kadınlar hak etikleri yaşama kavuşabileceklerdir.

Bu bağlamda kadınlarımızın gerçekten bayram etmesi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin uygulanmasıyla mümkündür. 

Bu modelin hayata geçmesi de Prof. Dr. Haydar Baş'ın çizdiği rotada emin adımlarla yürüyen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi kadrolarıyla bir ve beraber olmakla başarılabilir.