Câbir radiyallahu anh'dan: "Mü'min can çekişirken, rahmet melekleri beyaz bir ipekle gelip, 'Haydi sen Allah'tan, Allah da senden hoşnut olarak doğru Allah'ın rahmetine ve reyhânına, öfkeli olmayan Rabbe doğru çıkıp gidiver' der. Bunun üzerine (ruh) misk gibi güzel bir koku saçarak çıkar, hatta melekler onu birbirlerine verirler. Gök kapılarına el üstünde getirirler ve derler ki: 'Yerden size gelen bu koku ne kadar iç açıcı ve ferahlatıcı!' Sonra onu mü'min ruhların yanına götürürler. Sizden birinizin gurbette olan yakınına kavuştuğu zaman duyduğu sevinci duyarlar. Yanına gelip (ruhlar) sorarlar: 'Fülan ne yaptı, fülan ne âlemde?' (Başka ruhlar) cevap verirler: 'Bırakın onu o dünya zevkine dalmıştı.' Bunun üzerine gelen ruh, 'O öldü, size hâlâ gelmedi mi?' der. 'Öyleyse o, Hâviye cehhennemine götürüldü' derler. Kâfir can çekişirken ise azap melekleri elde bir kamçı ile gelirler ve derler ki: 'Haydi sen Rabbine karşı öfkeli, Rabbin de sana karşı öfkeli olarak, Allah'ın azabına doğru çıkıver.' O da leş kokusundan daha kötü bir koku içinde Allah'ın azabına doğru çıkar. Nihayet yeryüzünün kapısına iletirler. 'Ne kötü bir koku!' diyerek onu kâfirlerin ruhlarının bulunduğu yere götürürler." (Nesâî, cenâiz 9, IV, 8-9; Taberânî, M. el-Evsat I, 42a; İbn Hibbân, no: 3003 ve el-Hakîm, I, 352-3). Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de şu ekle nakletti:"Emredilir ve mü'minin kabri, yetmiş arşın boydan, yetmiş arşın da eninden olmak üzere genişletilir. Döşekler ve güzel kokularla kokulandırılır. Orada cennete açılan bir kapı bulunur. Kâfire gelince, kabri daraltılır. Deve boyunları gibi kalın ve büyük yılanlarla doldurulur. Üzerlerine sağır ve kör melekler indirilir. Ellerinde demir kamçıları bulunur. Kendilerini görmezler ki, merhamet etsinler, sesini duymazlar ki, acısınlar. Orada cehenneme açılan bir kapı vardır. Oradaki yerini görünce, Allah'tan bunu (kabirdeki azabını) devam ettirmesini diler ki, onun ardına ulaşmasın." Ebû Râfi' radiyallahu anh'dan; Bakî kabristanında Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem'in arkasında yürürken birden şöyle buyurdu: "Ne doğruyu buldun ve ne de sana doğru bulduruldu."Dedim ki: "Ey Allah Resûlü neyiniz var?" "Sana söylemedim; bu kabirde yatana söyledim. Çünkü Benim hakkımda soranlara (sorgu meleklerine) Beni tanımadığını söylüyor."Bir de baktık ki defnedildiğinde üzerine su serpilmiş kabir (yani yeni bir mezar) karşımızda duruyor. (Bezzâr ve Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de). Enes radiyallahu anh'dan: Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, bir kabirden bir ses duydu ve sordu: "Bu kabirde yatan ne zaman öldü?" "Cahiliye devrinde öldü" dediler.Buna sevindi ve şöyle buyurdu: "Sizler birbirlerinizi (öldükten sonra) defnetmeseydiniz Allah'a size kabir azabını duyurması için dua ederdim." (Nesâî, cenâiz 114/3). Ebû Saîd radiyallahu anh'dan; Bir yolculukta Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile beraberdim. O, bineğinin sırtında idi. Hayvanı birden ürktü. Bunun üzerine sordum: "Ey Allah Resûlü! Hayvanın neden ürktü?""Kabirde azap gören birinin sesini duydu da ondan ürktü" buyurdu. (Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yeliz Yücel / diğer yazıları
- Üç aylar iklimi-4 / 20.03.2017
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016
- Üç aylar iklimi-3 / 19.03.2017
- Üç aylar iklimi-2 / 18.03.2017
- Üç aylar iklimi-1 / 17.03.2017
- Muharrem'in onuncu günü: Aşura / 11.10.2016
- Bayram namazı ve kılınışı / 11.09.2016
- Haccın tamam olmasının şartları / 10.09.2016
- 'Hac Arafat'tır' / 09.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?III / 08.09.2016
- Zilhicce ayında ibadet?II / 07.09.2016